MEHMET TAHİR ÖZSOY / DOĞRUHABER

Geçtiğimiz haftasonu Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) tarafından İstanbul'da iki gün süren bir konferans düzenlendi. Müslüman Kardeşler’in vizyon ve misyonunun anlatıldığı “Müslüman Kardeşler’in Dünü, Bugünü ve Geleceği” adıyla düzenlenen konferansa Türkiye’de bulunan İhvan Hareketi üyelerinin yanı sıra dünyanın farklı yerlerinden gelen İhvan yetkilileri, akademisyen ve siyasiler katıldı. 500’ü aşkın araştırmacı, düşünür, davetçi ve alimin katılım gösterdiği konferansta sunulan araştırma ve bildirilerle Hareketin siyasi, eğitim, davet, toplumsal konular ve uluslararası ilişkileri kapsayan konularla ilgili düşüncelerine yer verildi.

“İHVAN, ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELECEK”

İhvan-ı Müslimin Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Münir, konferansta yaptığı konuşmada İhvan’ın büyük zorluklarla mücadele etmesine rağmen bunların üstesinden geleceğini vurguladı. Karşılaşılan hiçbir zorluğun İhvan’ı Allah’ın dinine davetten de geri bırakamayacağını belirten Münir,  “İhvan-ı Müslimin büyük güçlere karşı Allah’ın dinini savunmada ve Allah’a olan kulluğumuzu eda etmede yeterli güce erişip, kemale erecek duruma gelmiştir. Ancak bundan sonra Hareket çok büyük zorluklarla karşılaştı. Öyle ki hiçbir zorluk diğeri başlamadan sona ermedi. Öyle ki insanlar bu zorluklar karşısında bunun sonumuz olacağını sandılar. Ancak, başımızdaki belalar art arda aşıldı. Arkalarındaki güçler alt edildi ve cemaat dimdik ayakta durdu. Hem fikir, hem de alan olarak daha büyük gelişmeler kat edildi. İhvan hiçbir zaman İslam’ın kapsayıcı anlayışından ve Allah’ın dinine davetten geri kalmadı. İhvan, bu anlamdaki çalışmalarla devamlı sahada olmaya devam etti.” ifadelerini kullandı.

“İHVAN, İLKELERİNİ YENİDEN HATIRLATMA İHTİYACI DUYMUŞTUR”

Müslüman Kardeşler Genel Sözcüsü Talat Fehmi de gazetemize verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Düzenlenen konferansın amacının İhvan’ın toplumsal, eğitim, devlet yönetimi, başkalarıyla diyalog ve insanlığa bakış açısı gibi pek çok alandaki fikir ve vizyonunu açıklayan proje ve çalışmalarını sunmayı hedeflediğini belirten Fehmi şöyle devam etti: “Bir asra yakın mücadele geçmişi olan Müslüman Kardeşler Hareketi, düşünce ve mesajlarını yeniden hatırlatma ihtiyacı duymuştur. İhvan-ı Müslimin şiddet ve terör gibi birçok suçlamayla karşı karşıya kalmıştır. Ancak İhvan devamlı itidal ve vasat üzere kalmayı başarmıştır. İhvan-ı Müslimin bu konferansta toplumsal, eğitim, devlet yönetimi, başkalarıyla diyalog ve insanlığa bakış açısı gibi pek çok alandaki fikir ve vizyonunu açıklayan bir dizi proje ve çalışmalarını sunmayı hedeflemektedir.”

“MISIR HEM ARAP, HEM DE İSLAM ÂLEMİNİN KALBİDİR”

Müslüman Kardeşler’in Mısır’ı emperyalist tasallutundan kurtarıp özgürleştirmek için çok bedel ödediğini ve hâlâ ödemeye devam ettiğini ifade eden Sözcü Fehmi, “Müslüman Kardeşler cemaat olarak Mısır’ı özgürleştirmek için çok bedel ödemiştir ve sürekli olarak Mısır’ın maslahatını gerektirecek şeyler için çaba sarf etmiştir. İhvan-ı Müslimin Hüsnü Mübarek döneminde 5 veya 6 defa askeri yargılanmaya maruz kalmıştır. Yargılanmalar sonucu üyelerinden yaklaşık 30 bine yakın kişi zindana atılmıştır. 25 Ocak Mısır Devrimi’nin ana kahramanları bu kişilerden oluşmaktadır. Aynı zamanda İhvan Mısır’da seçimle başa gelmiş olan ilk Cumhurbaşkanı Şehit Dr. Muhammed Mursi’yi savunarak devamlı yapıcı ve olumlu hareket etmiştir. Mısır ülke olarak hem Arap hem de İslam âleminin kalbi konumundadır. Mursi yönetimine karşı Uluslararası güçlerin desteğiyle yapılan bu darbe, Mısır’ın büyük bir güce dönüşmemesi için gerçekleştirilmiştir. Çünkü Şehit Mursi, Mısır’ın hem gıda, hem ilaç, hem de silah bakımından yeterli güce erişmesini istiyordu. Bu hedef ise Amerika ve diğer güçlerin planlarıyla uyuşmamaktadır. Şu anda İhvan-ı Müslimin Mısır içinde askeri gücün sivil hayattan uzaklaşması, Mısır’ın tekrar İslami hassasiyetlere sahip hale gelmesi için çabalamakta ve askeri güce karşı koymaya çalışmaktadır.” şeklinde konuştu.

“60 BİNDEN FAZLA MISIRLI ZİNDANLARDA”

Mısır zindanlarındaki tutsak Müslümanların yaşadıkları zorluklara da değinen Fehmi, “Zalim yönetim 60 binden fazla Mısırlıyı zindanlara atmış, gösterileri ve miting meydanlarında binlerce kişiyi alçakça katletmiştir. Ayrıca zindanlarda gerekli ilaçların ve gıdaların tutsaklara ulaşmasını engelleyerek binden fazla kişiyi katletmiştir. 700’e yakın çocuğu ve 89’u hala zindanda olan 2 bine yakın kadını zindanlara hapsetmiştir. Zalim yönetim 70’ten fazla kişiyi idam etmiş ve hala idamı bekleyen yüzlerce kişi bulunmaktadır. Ancak bu tutsakların en önemli özelliği, hak üzere sebat etmeleri ve zalim yönetimin istediği davranışlarda bulunmamalarıdır. Zalim yönetim onlardan zindanlardan çıkmalarını, evlerinde oturmalarını, özgürlük ve insani değerler için çabalamayı terk etmelerini istemektedir. Ancak başta İhvan-ı Müslimin olmak üzere devrimcilerin kaçındıkları şey işte budur.” ifadelerini kullandı.

“DEVRİMDEN SONRAKİ KAZANIMLARI GERİ ALMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Müslüman Kardeşler’in şuan yaptığı çalışmalarla devrimden sonraki kazanımları tekrardan geri almaya çalıştığının altını çizen Talat Fehmi, son olarak şunları kaydetti: “Müslüman Kardeşler’in şu anki stratejisi, gerçekleşmiş olan darbenin asıl hedefleri ortaya çıktıktan sonra Mısır halkının bu konuda bilinç ve şuurunu arttırmak, devrimden sonraki kazanımları tekrardan geri almaya çalışmaktır. Ayrıca Mısır sadece İhvan’ı Müslimin’den değil ülkedeki tüm siyasi güçlerin birleşiminden meydana geldiği için ülkedeki tüm siyasi güçlerle bir araya gelip ortak hedef olan askeri yönetimi uzaklaştırıp, Mısır’a özgürlüğünü geri kazandırmak için Müslüman Kardeşler çabalamaktadır.”

'Müslüman Kardeşler’in Dünü, Bugünü ve Geleceği' konferansının sonuç bildirgesi

Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) tarafından iki gün süren konferansın sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlandı. “Fikirde Asalet, Projede Devamlılık” konulu Müslüman Kardeşler konferansının sonuç bildirgesinde şu maddeler yer aldı:

1-         Konferansta sunulan araştırma ve bildirilerle Hareketin Allah’ın izniyle önümüzdeki yüzyıllık ömrüne doğru ilerlerken temel olarak dayandığı fikirsel ilkelerine değinildi.

 

2-         İslam ümmeti, meşru hak ve sorumlulukları alanında ulaşmış olduğu bu yüksek derecedeki bilinç ve fikirden sonra, gerekli olan değişim ve yenilikleri gerçekleştirmek zorundadır. Meşru haklarının gerçekleştirilebilmesinin tek garantisi ise anayasal yollarla mücadele etmektir.

3-         İslam ümmeti halkları ancak, zorbaların otoritesinden ve siyasi istibdattan kurtulup demokratik yollarla yöneticilerini seçme haklarına sahip çıkarak rahata erip refah seviyesini yükseltebilir.

4-         İhvan-ı Müslimin, kaynağı veya nedeni her ne olursa olsun, hem fikirsel hem de fiili olarak her türlü şiddet ve aşırılıktan kaçınmayı gerektiren vasat yollu barışçıl ilke ve prensiplerine bağlı kalmıştır.

5-         Siyasi durum ve ona eşlik eden olaylarla ilgili yöneltilen sorulara, hareketin fikirsel ilkelerine dayanarak cevap vermenin önemine değinilmiştir.

6-         Modern bir İslam devleti için bir model sunmanın ve İhvan-ı Müslimin’in metoduna göre İslami siyasi yeterliliklerin gözetilmesine dikkat etmenin önemine değinilmiştir.

7-         Konferansta sunulan araştırma ve bildirilerde, Şehit İmam Hasan El-Benna’nın Sünnetullah fıkhına önem göstermesi ile bunun İhvan-ı Müslimin’in fikirsel oluşumu üzerindeki etkisi ve İslami çalışmalardaki temel yolları düzenleyen yöntemlerin belirlenmesindeki etkisi incelenmiştir.

8-         İhvan-ı Müslimin, Müslümanların tek cemaati olmadığını bilakis bir kısım Müslümanlardan oluşan bir cemaat olduğunu vurgulamaktadır.

9-         Cemaat, halkların iradesini temsil etmede bir cemaatin, partinin veya şahsın bunu tekelleştirmesini veya idari tedbirle durdurulması, sahtekârlık yapılması ve birilerinin bunu vesayeti altına almaya çalışmasını reddetmektedir.

10-       Cemaat, diktatör rejimlerin özgürlük haklarını talep eden halklarına karşı zorbalığa başvurmalarını kınamaktadır. 

  1. Konferanstaki araştırmalar ve bildiriler; politik güçlerin, entelektüel ve kültürel öncülerin, halkla ilgilenen herkesin bu dönemin şartlarının bir gereği olarak geniş bir çerçeve etrafında bir araya gelmelerini, Müslümanların temel faktörlerinden başlayarak ittifak olunan konularda yardımlaşmaları, ihtilaf edilen konularda da çözüm yollarının aranması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu da ümmetin genel maslahatı için gereklidir.

12-       Cemaat, ‘Çağdaş Medeni İslam Devleti’ konusundaki bakışını ve vizyonunu, İmam El-Benna’nın kitaplarındaki ‘Adil İslam Devleti’ modeline ve iyi yönetim ilkelerine uygun şekilde İslami Devletin temellerini, özelliklerini ve referanslarını birçok belgede de belirtmiştir.

 13-       Konferanstaki araştırmalar ve bildiriler; kadınların ve gençlerin, Cemaatin misyonunu taşımadaki rolünü aktifleştirmeye önem göstermeyi tavsiye etmektedir.

14-       Konferanstaki araştırmalar ve bildiriler; Dünyadaki Müslüman azınlıkların sorunlarını inceleme komisyonu kurulmasını, Özel Araştırma ve Eğitim Merkezlerini dikkate almayı, gerekli nitelik ve materyalleri sağlamayı tavsiye etmektedir.

15-       Konferanstaki araştırmalar ve bildiriler; İslam ümmetini ilgilendiren güncel meseleler ile ilgili fikri sempozyumlar yapmayı tavsiye etmektedir.