Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretim Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığının beraber yürüttüğü proje kapsamında Gaziantep'te örgün eğitimle birlikte hafızlık eğitimi almak isteyen erkek imam hatip öğrencileri, bir taraftan normal müfredat derslerini alırken, aynı zamanda Kur'an-ı Kerim'i ezberliyor.
Bu kapsamdaki okullardan olan ve 2017 yılında merkez Şahinbey Belediyesi tarafından ilçenin Karataş Şahintepe Mahallesi'nde yaptırılan Mehmet Görmez İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri, akademik eğitimle birlikte hafızlık eğitimi de alıyor.
Kentte Milli Eğitim Bakanlığının proje okullarından olan Mehmet Görmez İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri, hafızlık eğitiminin yanı sıra diğer derslerdeki başarılarıyla da dikkati çekiyor. Okulda hem ortaöğretim hem de hafızlık eğitimlerini birlikte devam ettiren öğrencilerin, derslerinde gösterdiği başarı ve liselere giriş sınavında aldıkları yüksek puan ise göz dolduruyor.
Sınıflara göre ders programları belirlenen öğrencilerden 5'inci ve 6'ncı sınıfa giden öğrenciler öğleden önce, 7 ve 8'inci sınıfa giden öğrenciler öğleden sonra Kuran'ı Kerim eğitimi alıyor. Diğer zamanlarda müfredat derslerini alan öğrenciler, gelecekte iyi bir meslek sahibi olmak için büyük gayret gösteriyor.
Mehmet Görmez İmam Hatip Ortaokulu ve Lisesi Müdürü Halil İbrahim Güler, öğrencilerin hem örgün hem de hafızlık eğitiminde çok başarılı olduklarını, öğrencilerin bu başarısında hafızlığın da çok büyük etkisinin olduğunu ve hafızlığın okul eğitiminde başarıyı arttırdığını söyledi.
2017 yılından itibaren eğitim vermeye başlayan okullarına büyük bir teveccühün olduğunu ifade eden Güler, Selçuklu mimarisi ile inşa edilmiş okullarında, modern alanlar ve spor alanları ile birlikte fiziki açıdan güzel bir okul olduğunu söyledi.
Okullarının geçen sene proje lisesi haline getirildiğini belirten Güler, "Sınav ile liseye öğrenci alan okullar arasındayız. Aynı zamanda ortaokul kısmımızda hafızlık projesini uyguluyoruz. Bakanlığımızın projesi kapsamında örgün eğitimle birlikte hafızlık projesini uygulayan 22 proje okulundan birisiyiz." dedi.
"Hafızlık Kur'an-ı Kerim'e gönül vermektir"
Hafızlığın, sadece Kur'an-ı Kerim'in lafzını ezberlemek olmadığının altını çizen Güler, "Hafızlık Kur'an-ı Kerim'e gönül vermektir. Hafızlık, hayat kitabımız ve rehberimiz olan Kur'an-ı Kerim ile iç içe bir hayat yaşamanın adıdır. Tabi ki hafızlığın hem akademik hayata hem sosyal hayata hem de manevi hayata yönelik bereketli yansımaları oluyor. Bundan dolayı bakanlığımız çocuklarımızın yaş dönemlerindeki psikososyal gelişimini dikkate alarak okul ile Kur'an kursunu birleştirerek böyle bir proje başlatmıştır." ifadelerini kullandı.
"Öğrencilerimiz hem hafızlıkta hem de akademide çok başarılı öğrencilerdir"
Geçen yıl okullarına 3 bine yakın başvurunun olduğunu belirten Güler, "Mecburen bir sınav yapmak ve sınavdan sonra temel Kur'an-ı Kerim eğitimi vermek zorunda kaldık. Bu konuda her yıl 100 öğrenci alabiliyoruz ve bu öğrencilerimiz de hem hafızlıkta hem akademide çok başarılı öğrencilerdir. İstiyoruz ki ülkemizin geleceğine yön verecek gençlerimiz iki taraflı yetişsin. Hem manevi değerleriyle güzel eğitim alsınlar hem de ufukları açık olsun ve akademide de ilerlesinler. Ülkemizin ve ümmetin geleceğine katkı sunacak nitelikte insanlar olarak yetişsinler." şeklinde konuştu.
"İmam hatip modeli muhtaç olduğumuz bir eğitim modelidir"
Güler, "Çift kanatlı eğitim dediğimiz imam hatip modeli, gerçekten hem ülkemizde hem de dünyada örnek gösterilen, dünyadaki birçok İslam ülkesinde de imam hatip modeli örnek alınmaya çalışılıyor. İmam hatip modeli, sadece ülkemizin değil, bütün dünya Müslümanlarının aslında muhtaç olduğu bir eğitim modelidir. Bundan dolayı çocuklarımızın manevi yönden gelişimini ve yetişmesini önemseyen bütün velilerimizin çocuklarını gönül rahatlığıyla artık imam hatip okullarına göndermelerine engel bir durum yok. İmam hatiplerden bugün mevcutta olduğu gibi cumhurbaşkanı da çıkabiliyor." diye konuştu.
"İmam hatip öğrencilerimizin önünde bir engel yoktur"
Akademik anlamda imam hatip okulları ile diğer düz okullar arasında hiçbir farkın olmadığına dikkat çeken Güler, imam hatip okullarına olan ilginin 28 Şubat döneminde olduğu gibi yine belli çevreleri rahatsız ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Toplumda imam hatipler sadece din hizmetlerinde görev alabilirler, sanki üniversiteye gidişleri ya da akademik kariyerleri açısından bir engel varmış gibi yanlış bir algı var. İmam hatip okullarında verilen eğitimlerde diğer okullarda görülen akademik derslerin tamamı, hatta daha da fazla bir şekilde imam hatip okullarında veriliyor. Aynı zamanda imam hatip okullarında bir manevi atmosferde oluşuyor ve Kur'an-ı Kerim derslerinde, Peygamber Efendimizin hayatını konu alan siyer dersinde ve temel dini bilgiler gibi derslerle çocuklarımız dinini de iyi bilen insanlar olarak yetişiyor. Okullarımızın bu açıdan önemi çok büyüktür."
"İmam hatip okulları ülkemiz için hayati önem taşıyor"
İmam hatip okullarının eğitimdeki yerinin önemine dikkat çeken Güler, "Devletimiz kendi imkânlarıyla din eğitimini bu şekilde sağlıklı bir şekilde sunmazsa bu sefer farklı noktalardan insanlarımızın zihnini işgal eden yanlış akımlar da yeşermeye başlıyor ve ülkemizin başına dert açmaya başlıyor. Yaşadığımız 15 Temmuz hadisesinden ibret almak lazım. Bundan dolayı bu tarz okullar gerçekten çok hayati önem taşıyor. Okulumuzda inşallah öğrencilerimize hem maddi hem de manevi çok nitelikli eğitim vermeye çalışıyoruz. Yoğun da bir talep alıyoruz. Elhamdülillah şu an Gaziantep'te akademik olarak, hafızlık ve Kur'an-ı Kerim eğitimi noktasında ideal bir eğitim sunduğumuza inanıyoruz. Tabi daha mükemmelini yakalamak her insan için belki mümkün değil ama en azından mevcut şartlar içerisinde en iyi modelin imam hatip modeli olduğuna düşünüyoruz. Çocuklarımızı okulumuzda en iyi şekilde yetiştirmek için gayret ediyoruz." diye konuştu.
"Dünyaya yön verecek nesiller yetiştiriyoruz"
"Ülkemizin ve ümmetin yetişmiş insan kaynağına ihtiyacı var" diyen Güler, "İmam hatip okullarından inşallah nice siyasetçiler, bilim adamları, akademisyenler, bilim adamları ve dünyaya yön verecek fikir insanları ile mütefekkirler yetişecektir. Bu duygu, düşünce, heyecan ve idealle çalışıyoruz. Ülkemizin ve ümmetin yetişmiş insan kaynağına ihtiyacı var. Bundan dolayı bu okullar inşallah bu ihtiyaca cevap verecektir diye düşünüyoruz. Okul olarak bu minvalde çaba gösteriyoruz." dedi.
Hâkim bir hafız olmak için bu okulu tercih ettiğini belirten öğrencilerden Ahmet Yılmaz, "Bu okulda hafızlık eğitimi almamızın en büyük nedeni; Allah rızasını kazanmak. Allah'ın rızasını kazanıp gelecekte iyi bir mesleğimizin olmasını, hem bu hayatımızın hem de diğer hayatımızın iyi olması için hafızlık eğitimi alıyoruz. Okulumuzun hafızlık ve akademik dersleri çok iyi. Akademik olarak da iyi bir eğitim alıyoruz. Bu okulda okumamın en büyük nedenlerinden biri de proje okulu olması. Okulumuz hem akademik hem de Kur'an eğitimi verdiğinden dolayı hocalarımızın da çok iyi hocalar olması bu okulu tercih etmem için yeterli neden oldu." dedi.
Kur'an-ı Kerim'i tüm yönleriyle öğrenmek için bu okula geldiğini aktaran Musab Yanar ise "Bu okulda hem hafızlık hem de akademik eğitim alıyoruz. Bir kuş tek kanatlı uçamaz, biz de bundan dolayı hem akademik hem de Kur'an-ı Kerim eğitimi alıyoruz. Hocalarımız da kendi branşlarında başarılıdırlar ve bize iyi dersler veriyorlar. Hem ilim öğrenmek istiyorum hem de Allah'ın lafzını ezberlemek istiyorum. Bundan dolayı bu okulu tercih ettim ve hafız bir astronot olmak istiyorum." ifadelerini kullandı.
Alper Gündüz de "Hedefim hafız bir hâkim olmaktır. Bu okulda bize Kur'an-ı Kerim'in tüm ayetlerini ezberletiyorlar. Kur'an-ı Kerim'in ezberlenmesi biraz zor ama çalışan kişi Kur'an-ı Kerim'i ezberleyebilir. Hafızlık için bu okulu tercih ettim. Akademik başarıda da çok iyi ve Gaziantep'te tanınan bir okul. O yüzden hafızlık ve akademik eğitim bir arada olduğu için bu okula geldim." şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)