DOĞRUHABER / HASAN IŞIK / HABER-YORUM
Bugün yine ümmetin bir azize ferdi katledildi.
Katleden alçaklar siyonist terör çetesinin kudurmuş köpekleriydi.
Vahşice saldırdılar 50 yaşındaki Filistinli Azla bacımıza ve kendilerinden beklenen şerefsizliği gerçekleştirdiler.
Önce haberi sizlerle paylaşmak istiyorum:
"İşgal güçlerinin bu sabah Kalendiya askeri kontrol noktasında ateş açtığı 50 yaşındaki Filistinli Azla şehit oldu.
Görgü tanıkları, Kalendiya kontrol noktasında görevli işgal askerlerinin bıçak taşıdığı iddiasıyla Azla'ya yakın mesafeden ateş açtığını söyledi.
Kaynaklar, işgal güçlerinin kontrol noktasını kapattığını ve Filistinlilere ait araçların geçişine izin vermediğini, kontrol noktasında izdiham oluştuğunu bildirdi.
İşgal rejimi televizyonu 12’nci kanalı, ellili yaşlarındaki Filistinli kadının kontrol noktasına gelerek Sınır Muhafızları askerlerinden birini bıçaklama girişiminde bulunduğunu öne sürdü.
İşgal askerlerinin Filistinli kadına ateş açtığı ve ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan kadının şehid olduğu açıklandı.
Sosyal medyada yayınlanan video görüntülerinde işgal askerlerinin kendilerinden metrelerce uzakta olmasına rağmen Filistinli kadına ateş etmeleri dikkat çekti." (Kaynak, Filistin Enformasyon Merkezi)
Artık Müslümanların katledilmesine, boğulmasına, zindanlarda ya da bombalar altında şehid olmasına o kadar alışmış ki taşlaşan yürekler; bu haberi de okuyup hızla geçiyor çoğu kişi...
Halbuki orada kanlar içinde yatan kişi bizim Müslüman bir bacımız; Ha o bacımız, ha bizden birinin annesi, kız kardeşi ya da kızı... hiç farkı yok!
"Ne yapalım elimizden hakaret etmenin ve lanet etmenin dışında bir şey gelmiyor" şeklinde aciz ve zillet ifade eden sesler geliyor sanki...
Hayır işin rengi öyle değil..
Bu bacımızı kanlar içinde can çekişmeye terk eden vahşi köpekler, aslında bizim de yüreğimizi kanlar içinde can çekişir bir vaziyette bırakıyorlar...
Filistin işte böylesi her gün aziz ve azizelerini kurban vererek ümmetin can çekişen kalbine kan pompalıyor, can pompalıyor...
Bunu fark etmek gerek.
Hala "Oyunda oynaşta" olan gençlerimize el atmak gerek.
Bir türlü, bir avuç ekranın içinden başını kurtaramayanların kuma gömülmüş deve kuşu misali kafalarını kumdan çıkarmak gerek...
Onlara bu acı gerçekleri göstermek gerek...
Bugün "Özgür Kudüs, Özgür Filistin" için can veren bu kardeşlerimiz ümmetin dirilişi için kanlarıyla o mukaddes toprakları sularken; birilerini hiç ilgilendirmiyor ve bu kanla yoğrulan mesajı umursamıyorlarsa onların yaptığı da ahmaklıktır!
Bu can feda kurbanlar bize İslam için daha çok çalışma azmi ve gayreti vermeli.
Her nerede ve hangi çalışma içerisindeysek çaba ve gayretimiz daha çok artmalı.
Bir hayır faaliyetini ya da bir kültürel etkinliği boş vermemeliyiz.
Çünkü aslında bu çalışmalar evet " ümmet için" ama, öncelikle kendi eteğimizi zalimlerin gireceği cehennem ateşinden kurtarmak içindir.
Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendimizi ve yakınlarımızı korumak içindir.
"Bu haberler her gün yüreğimizi dağlıyor ama ne yapalım peki?" diyenlere cevap çok basit;
"Kardeşim şu an İslam adına ne yapabiliyorsan yap, Hz. İbrahim'in ateşine su taşıyan karınca misali; Allah için bir şeyler yap!"
O zaman bu haberlerin seni yıkıp geçmesi derdinden ve sorumluluğundan kurtulursun...
Bu vesile ile Azla bacımıza, o azize şehidemize, Yüce Rabbimizden rahmet niyaz ediyor, İslam ve İslam vatanı söz konusu olduğu zaman serden geçen can fedaları saygıyla selamlıyorum...