Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle Türkiye'nin önemli biber üretim merkezlerinden olan Gaziantep'e yerleşen Suriyeli aileler, yemeklere lezzet veren acı biberlerin tarladan sofraya yolculuğunda büyük bir emek harcıyor.

İç savaş nedeniyle yaşadıkları Halep, İdlib, Azez, Kobani ve Humus gibi bölgelerden İslahiye ilçesine gelen Suriyeli aileler, geçimlerini sağlayabilmek için biber tarlaları ve fabrikalarında çalışıyor.

Kırmızıbiberiyle ün yapan Gaziantep'in İslahiye ilçesinde biber hasadının başlaması ile birlikte ilçede yaşayanların yanı sıra ülkelerindeki iç savaş nedeniyle Gaziantep'e yerleşen Suriyeli sığınmacılar da biber tarlaları ve fabrikalarında çalışarak geçimlerini sağlamaya çalışıyor.

Şanlıurfa ve Kahramanmaraş'tan sonra Türkiye'nin önemli biber üretim merkezleri arasında yer alan Gaziantep'te biber hasadı devam ediyor. Tarlalardan toplanarak ilçedeki işleme tesislerine getirilen kırmızıbiberler, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Suriyeli mevsimlik işçilerin ellerinden geçerek yemeklere lezzet veren pul bibere dönüşüyor.

Suriyeli mevsimlik işçiler tarafından tarlalardan toplanan biberler, ilçe merkezindeki işleme tesislerine getiriliyor. Burada saplarından ayrılan biberler, kurutulması için büyük alanlara seriliyor. Sabah erken saatlerde iş başı yapan Suriyeli işçiler, yanlarına çocuklarını da alarak, acısı ellerini ve genizlerini yakan biberleri gün boyu büyük özenle temizliyor.

İlçenin en önemli tarımsal ürünü olan kırmızıbiber, fide olarak tarlaya dikilmesinden çapalanmasına ve seyreltilmesinden hasat edilmesine kadar her aşamasında görev alan Suriyeli işçiler, bugünlerde ise, biberlerin kırmızı pul biber haline getirilmesi için çalışıyor.

Ülkesini savaş nedeniyle terk etmek zorunda kaldığını belirten İbrahim Hanif Ahmet, 7 yıl önce ailesi ve akrabaları ile yerleştiği Türkiye'de kendilerine yeni bir hayat kurduklarını söyledi.

Ailesinin geçimini sağlamak için mevsimlik işçi olarak çalıştığını belirten Ahmet, “Sabah saat 06.00 ve 07.00 gibi işe başlayıp, gece saat 22.00’ye kadar çalışıyoruz. Burada yevmiye karşılığında değil, ton başı çalışıyoruz. Elhamdülillah işimizden de çok memnunuz. Ton başı 475 lira alıyoruz. Ağustos ayında İslahiye’ye geldik. Ekim ayına kadar çalışacağız. Biber hasadı bittikten sonra, kimimiz Şanlıurfa Suruç’a gidiyor, kimimiz de pamuk tarlalarında çalışmaya gidiyor. Pamuk hasadı da yaklaşık 2 ay sürüyor. Kışa kadar pamuk hasadı bitiyor. Ailece buraya çalışmak için geldik. Çocuklarımızın bazıları okula gidiyor, bazıları ise gitmiyor. Biberleri acıdır, işçiliği zor olmasına rağmen çalışmak eve ekmek götürmek zorundayız.” dedi.

Günde 12 saat çalıştığını belirten Zeki Ahmed ise, ailesinin geçimini sağladığı için çok mutlu olduğunu belirterek, “Sabah 06.00’da çalışmaya geliyoruz. Gece saat 22.00’ye kadar çalışıyoruz. Öğle arası 2 saat dinleniyoruz. Çocuklarımızın ekmek parasını çıkarmak için burada çalışıyoruz. Çok şükür durum iyidir, geçimimiz oluyor. Memleketimizdeki savaş durumu ortadan kalkıp, ülkemize dönünceye kadar çalışmak, ailemizin geçimini sağlamak zorundayız. Bahçede çalışan işçiler ayrı. Onlar da sabah 06.00’da mesaiye başlıyor. Biberleri toplayıp bize gönderiyorlar. Biz de çöplerini ayırdıktan sonra kasalara dolduruyoruz. Sonra biberler parçalamaya gönderiliyor. Ondan sonra güneşin önüne seriliyor. Günümüz böyle geçiyor. Biber işi biraz zordur. Havalar sıcaktır, biberler de acıdır. Ellerimiz ve ayaklarımız yanıyor. Zor bir iştir. Fakat bu işi yapmak ve ailemizin geçimini sağlamak zorundayız. Burada 45-50 gün kalıyoruz. 9 aileyiz, her aile 7-10 kişiden oluşuyor. 1.5 ay çalıştıktan sonra zaten kış geliyor, geldiğimiz yerlere geri dönüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ülkesindeki iç savaştan dolayı Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine yerleştiklerini ve Gaziantep’e de ailelerinin geçimini sağlamak için çalışmaya geldiklerini belirten Süleyman Mustafa da şunları söyledi,

“Sabah 06.00’da başlıyoruz, gece saat 22.00’a kadar çalışmaya devam ediyoruz. 2 saatte bir, az da olsa dinleniyoruz. Gece kasalarımızı tartıyoruz ve eve gidiyoruz. Yaptığımız iş biraz meşakkatlidir. Çünkü biberler çok acı ve havalar da sıcak. Biberler çocukların ellerini yakıyor. Zaman zaman gözlerimiz yanıyor. Yaptığımız iş zahmetli, gerçekten zor ama çok şükür geçimimizi sağlıyoruz. Buradaki işimiz bittikten sonra Suruç’a geri döneceğiz. Kışın da inşaatlarda çalışacağım.”

Aile bütçesine katkı sağlamak için çalıştığını belirten Muhammed Nebû ise “Burada biber işinde çalışıyoruz. İlk başta biberler acı olduğundan dolayı zorlanıyorduk, ama şimdi alıştık, çalışıyoruz. İşimiz de herhangi bir sıkıntı yok. 2014 yılında Suriye'den geldik. Ailece tarla işlerinde çalışıyoruz. Buradan kazandığımız parayla evimizin geçimini sağlamaya çalışıyoruz. Ekim ayına kadar buralarda çalışıyoruz. Biber hasadı bitince de tekrar Suruç’a dönüyoruz.” şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)