Akşam saatlerinde HDP Diyarbakır İl binasından yüzlerce battaniye araçlara yükletilerek kaçırıldı.
Çocukları çeşitli tarihlerde kandırılarak dağa kaçırılan ailelerin 3 Eylül’de başlattıkları oturma eylemi, 14’ncü gününde, Diyarbakır’dan bir, İran’dan 5 ailenin katılımıyla devam etti.
Akşam saatlerinden il binasının önünde hareketlilik başlandı. Aileler oturma eylemlerine devam ettiği bir esnada parti binasının önüne yerleşen 47 ND 454 plakalı bir minibüse, binadan çıkarılan yüzlerce battaniye yükletildi. Evlat nöbetini sürdüren aileler ise olaya tepki gösterdi.
"Bizim çocuklarımızı getirip burada yatırıyorlar, buradan da kırsal alana gönderiyorlar"
Evlat nöbetini tutan ailelerden Süleyman Aydın, "Burada oturduğumuz bir sırada 4 personel yüzlerce battaniyeyi araçlara yüklemeye başladılar. Bu olay basın ve polislerin gözleri önünde oldu. Burası bir il başkanlığı mı yoksa bir otel mi? Bizim çocuklarımızı getirip burada yatırıyorlar, buradan da kırsal alana gönderiyorlar. Allah onları şaşırdı. Yüzlerce battaniyenin ne işi var burada? Biz müdahale edince tepkileri battaniyeleri kaçırmak oldu. Yüzlerce battaniye otelde bile yoktur. Bunların terör örgütleriyle işbirliklerinin olduğunu söylüyoruz kabullenemiyorlar. Bu tuzağa kendi ayaklarıyla düştüler." dedi.
"Bu battaniyelerin siyasi partide ne işi var?"
Bir siyasi partinin yüzlerce battaniyeyi il binasından kaçırdığına dikkat çeken Rauf Biçer ise "Allah insanı böylece rezil eder. Şeytani oyunlarını ortaya çıkarır. Gördüğünüz gibi siyasi bir parti yüzlerce battaniyeyi il binasından çıkarıyor. Ben soruyorum, ‘Bu battaniyelerin siyasi partide ne işi var?’ Bizim gençlerimizi topluyorlar, buraya getirip yatırıyorlar, sonra evlatlarımızı dağa gönderiyorlar. Burası askerlik şubesidir. Giden çocukların kayıtları buradan yapılıyor. Gençler boş çantalarla gelip, içi dolu eşyalarla çıkıyorlar."
Polislerin olayın takipçisi olması gerektiğini belirten ailelerden Latife Ödümlü ise battaniyelerin nereye götürüldüğü ve içerisinde ne olduğunun açıklanması gerektiğini ifade etti. (Mehmet Sait Çelik, Şükrü Tontaş, Ramazan Zeren-İLKHA)