Kalp yetmezliğine yakalanmamak için yıllık tansiyon kontrollerinin yanında kardiyolojik takip önem taşıyor. Prof. Dr. İlke Sipahi, kalp yetmezliği ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Toplumda yüzde 2 oranında görülen kalp yetmezliğinin, belirti vermeden ilerleyebilen bir sorun olduğu için tehlikeli ve ölümcül olduğunu belirten Sipahi, kalp perfomansının azalması sonucu, kalbin doku ve organlara gerekli ve yeterli kanı gönderememesi sonucu ortaya çıkan klinik bir tablo olarak yorumlanan kalp yetmezliğinin en büyük risk faktörleri yüksek tansiyon ve damar tıkanması olduğunu belirtti.

Sipahi, "Kalp yetmezliğinden korunmak için yüksek tansiyon ve damar tıkanıklığına neden olabilecek durumlardan kaçınmak gerekmektedir. Yüksek tansiyon hastalarında kan basıncının yükselmesiyle birlikte kalp yüksek basınca karşı çalışınca tükenme durumuna gelmektedir. Damar tıkanıklıklarında ise yeterince kan alamayan kalbin dokusu ve kasılması bozulmaktadır." dedi.

Eforla gelen nefes darlığına dikkat!

Kalp yetmezliğinin temel iki belirtisinin vücutta su birikmesine bağlı ödem ve nefes darlığı olduğunu aktaran Sipahi, bütün belirtileri ise şöyle sıraladı:

"Eforla gelen nefes darlığı, ileri evrede dinlenme halinde nefes darlığı. Vücutta su birikmesine bağlı ödem. Çabuk yorulma. Çarpıntı. Göğüs ağrısı. Karında şişlik. Hızlı kilo artışı. Baş dönmesi, sersemlik, bayılma. İştah kaybı ve bulantı. Sık öksürmek"

Kalp yetmezliği dört evreden oluşuyor

Sipahi, "Kalp yetmezliği de son yıllarda kanserdeki gibi evrelendirilen hastalıklar arasında yer almakla birlikte, hastalığın evreleri şöyle sıralanmaktadır.

1 - Evre A: Yüksek tansiyon ve damar tıkanması olan hasta bu evrede yer alır. Kalpte hasar yoktur, kalp krizi meydana gelmemiştir.

2 - Evre B: Hasta kalp krizi geçirmiştir ama kalp yetmezliği belirtisi yoktur

3 - Evre C: Hastanın kalbinde hasar bulunur, kalp yetmezliği belirtileri başlamıştır.

4 - Evre D: Hastanın kalbinde hasar vardır, kalp yetmezliği belirtisi bulunur, belirtiler kontrol altında tutulamaz"

Fiziki muayeneye uygun teknolojik teşhis

Kalp yetmezliği teşhisinde iyi bir fiziki muayenenin önemli rol oynadığını söyleyen Sipahi, teknolojinin iyi bir tedavinin kapılarını açtığını ifade ederek, "Fiziki muayenedeki bulgular ve hastadaki şikayetlere göre kalp ultrasonu yani ekokardiyografi, kalp MR’ı, klasik anjiyo, ritim holteri ile teşhis yoluna gidilir. Son yıllarda kanda aranan BNP ile kolaylıkla teşhis sağlanabilmektedir." diye belirtti.

Kalp yetmezliğinden korunmak için düzenli takip önemli

Sipahi, "Kişilerin 20 yaşından itibaren düzenli olarak yüksek tansiyon kontrolü yaptırması gerekmektedir. Ayrıca yüksek tansiyondan korunmak çok önemlidir. Kilo kontrolü, tuz kısıtlaması, potasyum alımının artırılması, doğru beslenme yüksek tansiyonu önleyici olabilmektedir. Bunun yanında damar tıkanmasını önlemek de kalp yetmezliğinden koruyabilmektedir. Düzenli bir yaşam ve dengeli beslenme prensiplerine uymak, sigaradan uzak durmak, egzersiz, kolesterol takibi de damar tıkanıklığını önleyebilmektedir. Bunların yanında hiçbir yakınma olmasa bile 20’li yaşlarda kolesterol, kan şekeri ve tansiyon senede bir ölçtürülmelidir. Bu değerlerde bir problem yoksa 30 yaşa kadar beş yılda bir, 30-40 yaş aralığında 3 yılda bir, 40 yaş sonrasında yılda bir kardiyolojik muayene yapılmalıdır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)