Gerçek bir varlık üzerindeki mülkiyet hakkını ifade eden ve hakkın sahibinin ilgili varlıktan gelir elde etmesini sağlayan sukuk, faizsiz bankacılık prensiplerine göre hareket eden yatırımcı grup için önemli bir alternatif yaratıyor.

Faizsiz finans sektörüne talebin artması, sektörde kullanılan "İslami tahvil" olarak da adlandırılan sukukun (kira sertifikaları) gelişimine ciddi ivme kazandırdı.

Katılım Bankaları Birliği'nin sukuk ihraç verilerinden derlenen bilgilere göre, Hazine ve Türkiye'de faaliyet gösteren katılım bankalarının bugüne kadar yurt içi yerleşiklerden oluşturdukları kira sertifikası ihracı, TL cinsinden toplam 85 milyar 290 milyon, euro cinsinden 2 milyar 403 milyon, altın cinsinden 36 bin 456 ton ve dolar cinsinden 12 milyar 476 milyon seviyesinde gerçekleşti.

Katılım bankalarının 1 Ocak 2010-31 Temmuz 2019 döneminde gerçekleştirdiği 65 milyar 106 milyon liralık kira sertifikası ihracında en büyük pay 21 milyar 68 milyon lirayla Kuveyt Türk Katılım Bankası'nın oldu.

Albaraka Türk Katılım Bankası 12 milyar 367 milyonluk sukuk ihracı gerçekleştirirken, Vakıf Katılım Bankası'nın ihracı 11 milyar 145 milyon liraya ulaştı. Vakıf Katılım Bankası'nı, 10 milyar 967 milyon lirayla Türkiye Finans Katılım Bankası, 8 milyar 904 milyon lirayla da Ziraat Katılım Bankası takip etti.

Öte yandan, FETÖ'ye müzahir olan ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildikten sonra iflasına karar verilen Asya Katılım Bankası, faaliyet gösterdiği dönemde 654 milyon 230 bin lirayla katılım bankalarının sukuk ihracında yüzde 1'lik dilimde yer buldu.

Hazine de kira sertifikalarını altın, euro, dolar ve lira cinsinden ihraç etti. Hazine, 1 Ocak 2012-31 Temmuz 2019 döneminde toplamda, 32 milyar 381 milyon lira, 2 milyar 403 milyon euro, 36 bin 456 ton altın ve 8 milyar dolar değerinde kira sertifikası ihracı gerçekleştirdi.

"Katılım bankaları, sukuk ihraçlarını artıracaktır"
Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Genel Sekreteri Osman Akyüz, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda kamunun sağlamış olduğu vergi teşvikleri ile birlikte özel şirketlerin de sukuk ihraçlarını büyük oranda artırdığını söyledi.

Akyüz, özel şirketlerin, katılım bankalarının varlık kiralama şirketleri üzerinden sukuk ihraçlarını gerçekleştirdiğine işaret ederek, "Yurt içi ve dışı sukuklarda yatırımcı profilinde farklılıklar bulunmaktadır. Yurt içi sukuklarda yatırımcı profilinin büyük çoğunluğunu Türk yatırımcılar, portföy yönetim şirketleri, emeklilik fonları oluştururken, yurt dışı ihraçlarda yatırımcıların büyük çoğunluğu Körfez bölgesi ülkelerinden." dedi.

Türkiye'de ve dünyada halkın bir kesiminin faiz gelirlerinden uzak durması nedeniyle klasik bankalara gitmeyen fonların atıl kaldığını belirten Akyüz, bu durumun genel ekonomi açısından bir kayıp niteliği taşıdığını vurguladı.

Katılım bankalarının, faiz hassasiyeti nedeniyle klasik bankalara gitmeyen fonları ekonomiye kazandırarak tasarruf sahiplerinin fonlarını değerlendirmelerine yardımcı olduğunu ifade eden Akyüz, şunları kaydetti:

"Katılım bankaları tasarruf noktasında ayrıca bir önem arz etmektedir. Kira sertifikaları da faizsiz sermaye piyasası alanında bu araçların en önemlilerindendir. Kira sertifikası ile ilgili gerek operasyonel gerekse mevzuat ihtiyaçları noktasında birliğimizin çalışmaları bulunmaktadır. Borsa İstanbul, Taahhütlü İşlemler Piyasası adı ile bir platform kurdu. Bu platform ile organize sukuk piyasası 2. el işlemleri yurt içinde yapılmaktadır. Katılım bankaları, yatırımcıların talepleri ve kaynak ihtiyaçları doğrultusunda sukuk ihraçlarını artıracaktır."

Sukuk ihraçlarının, çalışma ilkeleri gereği yeni ürün bulmakta zorluk çeken katılım bankalarının ihtiyaçlarını karşıladığını dile getiren Akyüz, "Sukuk, katılım bankalarının hazinesinde ve sermaye piyasalarında ağırlıklı olarak kullanılan bir ürün çeşidi haline gelmiştir. Katılım bankaları, lira ve yabancı para cinsinden sukuk ihraçları gerçekleştirerek kısa veya uzun vadeli likidite ihtiyaçlarını karşılamakta veya diğer kuruluşların sukukuna yatırım yaparak likiditelerini değerlendirmektedirler." diye konuştu.

Kamudan beklentiler
Osman Akyüz, 2012 yılında 6362 sayılı kanun ile kira sertifikaları ihracının kanun seviyesinde düzenlenmiş olduğunu hatırlatarak, sektörün gelişmesi ve olgunlaşmasında kamunun iradesinin önemli rol oynadığını vurguladı.

Akyüz, sukuk ihracına katılım bankalarının daha fazla oranda katkı sağlayabilmesi için kamudan beklentilerini şöyle sıraladı:

"Yabancı sermayeli bankaların ihraç etmiş olduğu varlığa dayalı kira sertifikası ihraçlarında dayanak varlık olan gayrimenkullerin tapu devrinin valilik iznine tabi olması, lira bazında sermaye benzeri kira sertifikası ihracına imkan sağlanması, tavan ihraç izni çerçevesinde yapılan kira sertifikası ihraçlarında tertip ihraç tutarının üzerinde talep gelmesi durumunda fazla talebin karşılanabilmesine imkan tanıyan düzenlemenin yapılması gibi taleplerimiz bulunmaktadır."

2017 yılında 19 ülkenin toplam 85 milyar doları sukuk ihracı gerçekleştirdiğini aktaran Akyüz, bu ihracın yüzde 63'ünün özel sektörle, yüzde 31'inin kamu eliyle gerçekleştirildiğini bildirdi.

Küresel sukuk piyasasının, genel olarak Müslüman ülkelerde, özellikle Malezya, Endonezya ve Körfez ülkelerinde geliştiğini ifade eden Akyüz, devlet politikası olarak büyük ölçüde desteklenen Malezya ekonomisinde sukukun çok yaygın bir finansal enstrüman olarak kullanıldığını aktardı.

Akyüz, Malezya'nın 2017 yılında küresel sukuk pazarında 35 milyar dolarlık ihraç büyüklüğüyle lider olduğunu vurgulayarak, ihraç büyüklüğünde Malezya'nın ardından 26 milyar dolarla Suudi Arabistan ve 9 milyar dolarla Endonezya'nın geldiğini bildirdi.

Kaynak: AA