HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde 20’den fazla ailenin katılımıyla 9 gündür devam eden oturma eylemlerine dair açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Zekeriya Yapıcıoğlu, annelerin fıtri davranışlarını istismar etmekten kaçınılması gerektiğini belirtti.

Rehber TV’de konuk olduğu "Rehber Gündem" programında gazeteci Kenan Çelik’in sorularını yanıtlayan Yapıcıoğlu, PKK yöneticilerinden Mustafa Karasu’nun yaptığı açıklamalara da değindi.

Oturma eyleminde annelerin haklı davranışlarının istismar edilmemesi gerektiğini söyleyen Yapıcıoğlu, "Annelerin oturma eylemlerine dair iki farklı noktaya dikkat çektik. Kendi çocuğuna kavuşmak için çırpınan o annelerin yüreği, şefkat duygusuyla yanıyor, yüreklerindeki o yangın sözlerine yansıyor. Şu iki durumdan şiddetle kaçınmak gerekiyor. Birincisi o annelerin fıtri davranışlarını, çocuklarına kavuşma isteklerini istismar etmekten şiddetle kaçınmak gerekir. İkincisi de –bazılarının yaptığı gibi- o anneleri şov yapmakla veya birilerinden talimat almış olmakla itham etmekten, hakaret etmekten şiddetle kaçınmak gerekiyor. İkisi de yanlıştır, çirkindir ve kabul edilmezdir." dedi.

"Fakir fukaranın çocuklarını ölümün ağzına atıyorlar"

Örgüt yöneticilerinden Mustafa Karasu’nun, oturma eylemi yapan ailelerle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Yapıcıoğlu, "Hiç evlenmemiş, baba olmamış, evlat sevgisinin ne olduğunu bilmeyen bir insanın böyle bir açıklama yapması, yürek katılığı sadece evlatsızlıktan mı, yoksa bu kadar uzun süre, bu kadar çok can kaybına sebebiyet vermiş olmak mı bu kadar çok katılığı oluşturuyor bilmiyorum. -Onu muhatap alıp cevap vermek şeklinde olmasın- ‘bu mücadeleden yana olanlar, evlatlarını severler, kendi evlatlarını gece kulüplerine, eğlence yerlerine gönderir ya da ABD’ye Avrupa’ya okumaya gönderirler ama fakir-fukaranın çocuklarını da ölümün ağzına atarlar’ eğer bunu demek istemişse doğru söylemiş." ifadelerini kullandı.

 "Devletin, Meclis'in, hükümetin; meselenin çözümü noktasında adımlar atması gerekir"

Ailelerinin bu eylemlerden sonuç alıp alamayacağına yönelik soruya ise Yapıcıoğlu, "Sonuç alır mı almaz mı net bir şey söylemek mümkün değildir. Eylemi ilk başlatan Hacire Akar, dördüncü günde sonuç alınca diğer aileler de oraya ‘acaba bende kendi evladıma kavuşabilir miyim?’ diye gittiler. Hepsinin sonuç alması zor gibi görünüyor. Keşke bütün çocuklar annelerinin yanına dönebilseler. Bu sadece oradaki eylemlerle veya sadece kapısında oturdukları parti yöneticilerinin çabalarıyla bitecek bir mesele değildir. Çünkü gerçekten bu durumda olan çocukların sayısı çok fazla ve her birinin içinde bulunduğu durum farklı farklıdır. Bu meseleyle ilgili olarak on yıllardır devam eden çatışmalı ortamda on binlerce insan kaybolup gitti. Örgüt içerisinde –örgüt liderinin mahkeme salonunda dile getirmesiyle- 15 binden fazla infaz oldu. İşin şu yönüne bakmak gerekir. Birileri çıkıp, ‘niçin orada bekliyorlar, devletin kapısına gidip bu meseleyi çözmek gerekir’ diyorlar. Evet! Devlet'in, Meclis'in, hükümetin; meselenin çözümü noktasında atması gereken adımlar var.

Şu üç şeye dikkat etmek gerekir; birincisi meşru bazı talepler var, ikincisi bu meşru taleplere kulak tıkanma var, üçüncüsü ise bu meşru talepleri istismar edenler var. Eğer gerçekten devlet veya hükümet yetkilileri benzer hadiselerin yaşanmasını istemiyorlarsa, bu istismar alanlarını kapatmalı, çözüm adına adımlar atmalıdır. Kendi içimizde adaleti sağlamalıyız. Sorunlarımızı adalet temelinde çözme noktasında bir irade ortaya koyabilmeliyiz." şeklinde konuştu. (Ramazan Casuk-İLKHA)