İstanbul'un Fatih ilçesi Dervişali Mahallesi'nde bulunan PTT şubesinden emekli maaşını çeken İsmet Bozdemir, dolandırıcıların ağına takılarak 2 bin liralık emekli maaşını dolandırıcılara kaptırdı.

Kendisini, "oğlunun arkadaşı" diye tanıtarak güven kazanan dolandırıcı, "Oğlunuza borcum var. Borcumu ödemek istiyorum." diyerek yanında bulunan sahte paraları çıkarıp Bozdemir'e uzattı. Yanında bozuk para olmadığını söyleyen Bozdemir'in, paralarını bozma bahanesiyle elindeki paraları sahte parayla değiştiren dolandırıcı, hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etti.

Dolandırıldığını sonradan anlayan ve şikâyet için karakola giden yaşlı adamın şikâyetinden bir şey çıkmayacağı cevabını aldı.

Şikâyetinden bir şey çıkmayacağını öğrenen yaşlı adam, "Madem ümit yok! O zaman neden ifade vereyim, diyerek çıktım. Bu durum nasıl düzelecek bilmiyorum. Tabi yetkililere bir şey olmadığı için durum umurlarında değil. Bugün başıma gelenler yarın başkasının başına gelebilir. İnanıyorum ki o adamın cebinde en az 100 bin lira para vardı. Bu adam daha kaç kişiyi çarpacak bilemiyorum. İlk defa böyle bir şey başıma geldi. İnşallah başkasının başına gelmez. Neticede ders alınabilecek bir durum. Yetkililer uyuduğu için, polisler hiçbir şey yapmadıkları için, adamın yaptıkları yanına kâr kaldı. Polis en azında suç listesinde olan kişilerin fotoğraf listesini çıkarıp gösterebilirdi. Onlarda mutlaka bu kayıtlar var." diyerek ilgisizlikten ve duyarsızlıktan yakındı.

Dolandırıcılık mağduru İsmet Bozdemir, "Elhamdülillah! Biz az-çok idare edebiliyoruz. Benim yerime sadece o 2 bin lira ile geçinen bir aile düşünün. Bir aylık bütün ümidini o aylığa bağlayan bir insan, onu kandırıp tüm parayı bir şekilde alsaydı, ailenin bu durum karşısında psikolojisi nasıl olurdu bilemiyorum. Ben PTT'den aylığımı çekip geldim. Adam beni daha önce takip etmiş. Bana 'Sen Kerem'in babası mısın? diye sordu. Evet dedim. 'Oğlunun benden alacağı vardı' deyip borcunu ödemek için para çıkardı. Ben bozuk yok dedim. Bütün paraları 200 TL'lik banknotlardı. Öyle bir kontrol etmiş ki beni hiç şüphelenmedim. Paraların sahte olduğunu sonradan anladım." dedi. (Nizamettin Aşkın-İLKHA)