DİYARBAKIR- İşlem sırasında, koroner bypass ameliyatı tamamlanana kadar, kalp damarları içinde kan akımının devam etmesini sağlayan yöntemler kullanılarak, kalbin yapısının korunmasının sağlanabileceğini belirten Memorial Diyarbakır Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü`nden Op. Dr. Erdem Çetin, çalışan kalbe uygulanan bypass hakkında bilgi verdi.

 

Açık Kalp Ameliyatında Oluşabilecek Riskleri En Aza İndirir

 

Çalışan kalbi bypass ameliyatı sırasında, cerrah özel yöntemler kullanarak, sadece üzerinde çalışacağı kalp bölgesinin hareketlerini azaltacağını ifade eden Op. Dr. Erden Çetin, \"Bu sırada kalp, hem vücuda hem de kendisine kan pompalamaya ve yaşam için gerekli fonksiyonu oluşturmaya devam eder. Klasik açık kalp ameliyatlarından sonra; bilinç bozuklukları, davranış değişiklikleri, böbrek yetersizliği, karaciğer enzimlerinin yükselmesi, mide ve bağırsak hareketlerinin azalması gibi düşük kan basıncına bağlı sorunlar gelişebilir. Böylelikle; kalp- akciğer pompasının kullanıldığı ve geçici olarak kalbin durdurularak devre dışı bırakıldığı \"açık kalp ameliyatlarının\" olası riskleri en aza indirilir\" dedi.

 

Çalışan kalbe bypass için uygun hasta seçilmesi gerektiğine vurgu yapan Çetin, çalışan kalbe bypass işlemini ise şöyle sıraladı:

-Kalp kasılma fonksiyonları ileri derecede azalmış, kalp-akciğer pompasını tolare edemeyecek hastalarda,
-Daha önceden felç veya geçici iskemik atak (mini-felç) geçirmiş kişilerde,
-İleri derecedeböbrekyetersizliğiolanlarda,
-Kronikakciğerhastalığıbulunanlarda,
-Tedavi olan veyatedaviedilmişkansere yakalanmış hastalarda,
-70 yaşveüstühastalarda uygulandığında yararlı sonuç sağlar.

 

Çalışan kalbe uygulanan bypassın hastaya ayrıcalık ve konfor sağladığının altını çizen Çetin, çalışan kalbe bypass uygulaması, ameliyat sırasında ve sonrasında ortaya çıkabilecek riskleri en aza indireceğini söyleyerek bu işlemler ise şöyle açıkladı:

-Kalpfonksiyonlarınındahaiyikorunmasını sağlar.
-Özellikle riskli hastalarda ameliyat başarısını artırır.
-Hastanedekalışsüresini azaltır.
-Yoğunbakımdakalışvesolunumcihazınabağlıkalmasüresini azaltır.
-Hastanın ameliyat sonrası iyileşme süresini kısaltır.
-Ameliyatsonrasıhalsizlik ve iştahsızlıkgibişikayetleri azaltır.
-Akciğer, böbrekvekaraciğeryetmezliklerinin görülme ihtimalini en aza indirir.
-Sinirsel-bilinçsel ve davranış bozukluklarının, en ağır haliyle felç şeklinde ortaya çıkan beyin hasarı riskini azaltır.
-Kalbin kan ihtiyacını en aza indirir.
-Göğüs kesilerinde,enfeksiyon risklerinin azalmasını sağlar. (Osman İçli-İLKHA)