Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ankara'da yargı muhabirleriyle bir araya gelerek açıklamlarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Diyarbakır'da, çocukları PKK tarafından kaçırıldığı gerekçesiyle Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde eylem başlatan annelere değinen Gül, "Anneler çocuklarına sahip çıkmaya çalışıyorlar, Türkiye Cumhuriyeti çocuklarına sahip çıkmaya devam edecektir. Diyarbakır'daki annenin çocuğu hepimizin çocuğudur. Haftaya okul başlıyor. Koltuğunun altında kitap olması gereken çocukların koltuğunun altına silah verenlerle mücadele kararlı bir şekilde devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti, çocuklarımıza göz dikenlere, onların geleceklerine göz dikenlere, dağa çıkartarak geleceklerini söndüren, ömrünün en güzel anlarını dağda geçiren ve terör örgütüyle buluşturan tüm bu kesimlerle, bunlara destek verenlerle mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Annelerin yanında yer almaya devam edeceğiz." dedi.
Gül, "Diyarbakır annesi 'êdî bes e, artık yeter' diyor. Çocuklarımızı aldınız. 'Artık bu terör son bulsun' diye. Kepenkleri kapatarak annelerin sesini ortadan kaldıramazsınız, anneler 'êdî bes e, artık yeter' demeye devam ettikçe çocuklarımıza da daha güçlü bir şekilde sahip çıkacağımıza inanıyoruz. Çok onurlu bir sestir. Bu feryat, bu çığlık asla önlenemeyecek. Asla kesilemeyecektir. Diyarbakır, Batman, Şırnak'taki evlatlar bizim evlatlarımızdır. Onların dağa değil okula gitmesi için her türlü desteği, her türlü kararlılığı yapacağız. Annelerin ve çocukların yanında olmaya devam edeceğiz. İstiyoruz ki hiçbir evladımız terör örgütünün kucağına değil, okullardaki öğretmenlerin kollarına gitsin. Onları oralarda görmek istiyoruz. Kararlı bir şekilde yanlarında olacağız." ifadelerini kullandı.
Şiddetin her türlüsünü, özellikle kadına ve çocuğa yönelik şiddeti büyük bir tepkiyle, büyük bir şiddetle kınadıkların ve reddettiklerini vurgulayan Gül, Dünya'daki ortak sorunun kadına yönelik şiddet olduğunu söyledi.
Bu konuda ortak bir sorumlulukla mücadele etmenin önemine değinen Gül, "Bu tür olaylara sıfır toleransla yaklaşıyoruz. Kadına karşı şiddetin önlenmesi için çok önemli düzenlemeler yapıldı. Bu konuda Aile Bakanlığımızın uygulamasına verildiği, kadına karşı şiddetin önlenmesiyle ilgili bir kanun çıkartıldı. Bu konuda her türlü koordinasyon yapılmaktadır.
Bakan Gül, kadına yönelik şiddete dair 2019 yılında verilen tedbir kararı sayısının 375 bin 425 olduğu bilgisini paylaştı.
"Yargı 82 milyon millete ait bir yargıdır"
Yargı Reformu Strateji Belgesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gül, "Yargı Reformu Strateji Belgesi Türk milletinin 82 milyonun belgesidir. Çalışmalarımızı bu hassasiyetle sürdüreceğiz. Yargı, eskiden özellikle FETÖ zamanı ve daha önceki vesayet anlayışlı zamanda birilerinin arka bahçesi ya da birilerinin güç manevrası olarak düşünülmeye çalışılan ve ele geçirilmek istenen bir merkez olarak görüldü. Oysa yargı 82 milyon millete ait bir yargıdır. Yargı, hiçbir görüşün, cemaatin, zümrenin yargısı olamaz. Yargı, bütün millete karşı ön yargısız, tarafsız ve bağımsız bir şekilde yargı olmak zorunda, geçmişteki hataların tekrarlanmaması için yoğun bir mücadele verilmektedir." dedi.
Bakan Gül, 2017 yılının başından itibaren 582 bin 410 dosyanın uzlaşmayla sonuçlandığını belirterek, "Savcının, hakimin önüne gelip yargılamalar uzamadı. Bu da 722 asliye ceza mahkemesinin bir yılda bakacağı iş anlamına gelmektedir." şeklinde konuştu.
Yılda yaklaşık 40 milyon tebligat çıkarılıyor
Tebligat adreslerine ilişkin de konuşan Bakan Gül, "Cep telefonu, bilgisayar veya elektronik posta, herkesin bir tebligat adresi var. Bu tebligat adresine, 'mahkemeden tebligat gelmiştir' diye bir bilgi geliyor. Bunun üzerine 5 gün var. 5 günden sonra tebligat yapılmış sayılıyor. Burada, avukatlar, kurumlar zorunlu ama vatandaşlar isterse bu sistemden yararlanıyor. Mahkemeler, yılda yaklaşık olarak 40 milyon tebligat çıkartıyorlar. Hem mali hem de davaların uzaması anlamında önemli bir maliyetti. 1 Ocak'tan itibaren elektronik tebligat sayısı 10 milyon 79 bin 541, 10 milyonun üzerinde elektronik tebligat uygulanmış. Buda yaklaşık 125 milyon lira tasarruf anlamına geliyor ve 7 bin 650 yetişkin ağaç kesilmekten bu uygulamayla kurtuldu. Biz bunun artmasını istiyoruz." ifadelerini kullanıldı.
"Temel amacımız, yargı kullanılarak bir kişi hakkında 'şu FETÖ'cüdür, şu şudur, bu budur' gibi iftiralar insan onurunu lekeler hale geldi. Bunun kötü örneklerini görmüştük. Bir şikayet olunca soruşturma açılıyor, o kişi şüpheli oluyor, evine, iş yerine mecburen kolluk kuvvetleri gittiğinde o kişi aklansa bile 'çamur at, izi kalsın' oluyordu. O site, o mahalle, o iş yerinde polis gelince 'bu adamında kapısına polis geldi, o da demek ki şöyle böyle' diye algı oluşuyor. O algı beraat etse bile kalıyor. Ama şimdi savcılığa yapılan bu şikayetlerde bakanlık araştırıyor. Genel, soyut ifadeler, temelsiz ithamlar varsa bu konuda şüpheli bile olmuyor." diyen Gül şu ifadeleri kullandı:
"Bu konuyla alakalı 203 bin 113 ihbar dosyası oluşturulmuş, bunların 111 bin 230'u soruşturma açılmasına yer olmadığına dair kararla sonuçlanmış. 111 bin 230 kişinin haberi bile yok. Devlet onlar adına, 'biz sizi lekelemiyoruz, sizi lekelemeye çalışanlara karşı sizi koruyoruz' diye yargı, Türk yargısında ilk olan bir uygulama böylece vatandaşlarımızı lekelemeye karşı koruyor. Bir kişinin suçluluğu mahkemece asalet olmadıkça herkes masumdur. Ama burada kendi eşi, dostu başkalarına yönelik suç ve cezada genel ilkeler korunacak asli ilkelerdir. Hiç kimse, bir başkasının işlemiş olduğu suçtan dolayı suçlanamaz. Babası böyledir, kardeşi böyledir, o da böyledir. Herkes kendi suçunun cezasını çeker. Bu konuda hukuk ve yargı da bir kimsenin başka bir kimsenin suçundan dolayı cezalandırılmasına asla izin vermez. Bu konuda da büyük bir titizlikle lekelenmeme hakkı kapsamında genişleteceğiz"
İdam için Anayasa değişikiği gerekiyor
İdam bekletileriyle ilgili bir gazetecinin sorusunu yanıylayan Bakan Gül, "Kamuoyunda idam beklentisi vardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yasa gelirse onaylayacağını söyledi, değerlendirmeniz nedir" sorusu üzerine Gül, "Bu konu parlamentonun takdirinde. Anayasa değişikliği gerekiyor. Cumhurbaşkanımız orada tutumunu ortaya koydu." dedi.
Bakan Gül, süresiz nafaka ile ilgili de sorulan soruya, "Bir sürenin olmasının doğru olduğunu düşünüyoruz, elbette parlamentonun takdiri. Farklı düşünenler de olabilir." ifadelerini kulalndı. Gül, çalışmalarda temel kriterlerinin kadının mağduriyetini engellemek olduğunu sözlerine ekledi.
Bin 300 hakim savcı alınacak
Bakan Gül, 2019 yılın sonunda avukatlıktan 200, idari yargıdan 100, bin de mezunlardan olmak üzere toplam bin 300 hakim ve savcı alımı yapacaklarını açıkladı. (İLKHA)