HDP'liler tarafından çocuklarının kandırılarak dağa kaçırıldığı gerekçesiyle HDP Diyarbakır İl Binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerden Mustafa Biçer’in annesi Ayşegül Biçer, oğlunun HDP'liler tarafından kandırıldığını ve kaçırıldığını ifade etti.
Eyleme katılan ailelerden Ayşegül Biçer ve Şehmus Kaya, eylemin yapıldığını haberlerden duyduktan sonra eyleme katıldıklarını çocuklarını almadan eylemi bitirmeyeceklerini söylediler. Biçer, oğlunun HDP'liler tarfından kandırıldığını ve Kobani'ye kaçırıldığını söylerken, Kaya ise oğlunun Lice Belediyesine ait bir araçla kaçırıldığını belirtti.
"Kendi özgür irademizle eylem yapıyoruz"
Yaklaşık 11 aydır oğlunun kaçırıldığını belirten acılı anne Ayşegül Biçer, "Oğlumun onların elinde olduğunu biliyorum, HDP’lilerin buna vesile olduğunu biliyorum. Bugün HDP’liler uzlaşma yollarını bulalım diye teklif ettiler. Kabul etmedim onları basının önüne çağırdım. Basın önünde konuşalım uzlaşmanın yolunu bulalım. Her gelen geçen diyor ki ‘sizi AK Parti gönderdi. Para aldınız parayla konuşuyorsunuz’ diyor. Biz ne parayla ne de kimsenin ağzıyla burada oturuyoruz. Kendi özgür irademizle eylem yapıyoruz. İçimizdeki yangınla oturuyoruz. Evlatlarımız gelmeden buradan kalkışımız yok. Ölüsüyle dirisiyle evladımı istiyorum." dedi.
"Çok ananın yüreği yanacak"
HDP oldukça daha çok annelerin yüreğinin yanacağını ifade eden Biçer, "Kandil diyorlar kandilin merkezi HDP’dir. Önce burayı sonra kandili yok etsinler. Burası var oldukça kandil daha yükselecek. Daha çok ananın yüreği yanacak. Buranın kapatılması için ne gerekirse yapmaya hazırız. Biz buraya siyaset yapmaya gelmedik. Evlatlarımız için çabalamaya geldik. Onlara olan borcumuzun karşılığını vermeye geldik. Evlatlarımızın peşini bırakmıyoruz. Eğer onlarda namus şeref varsa perde ve cam arkalarında değil dobra dobra karşıma geçip konuşsunlar." şeklinde HDP’lilere tepki gösterdi.
"Sosyal medyadan çocukları kapıyorlar"
Aileler çocuklarını PKK’ye kaptırmamak için tavsiyelerde bulunan Biçer, şunları söyledi:
"Başka ailelere çocuklarını kaptırmamak için tavsiyem özellikle sosyal medya dikkat etsinler. Onların birçok sitesine rastladım. Çok araştırdım oğlumun sosyal medyada çok yazışmalarını gördüm. Hep sosyal medyadan çocukları kapıyorlar. Senaryolar düzenleyip devlet zülüm yapıyor diye. Hepsi yalan, gençler inanmasın sabahtan akşama kadar buraya 300-400 tane çocuk girip çıkıyor. Hepsi burada eğitim alıyor. Buna bir müdahale edilmesi gerekiyor. Yoksa daha çok ananın yüreği yanacak."
"Hacire teyze hepimize bir güç oldu"
HDP'liler tarafından kaçırıldığını belirten oğlu Mehmet Akar (21) için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlattıktan sonra oğlunu geri alan Hacire Akar’ı örnek alarak eylem başlattıklarını söyleyen Biçer, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Hacire teyze hepimize bir güç oldu. Ondan destek almış olduk. Kendi evimde çok mücadele ettim. 4-5 ay yine basın karşısındaydım. Durmadım 10 ay bitti 11 ayda çabalıyorum. Ama hiçbir şey elde edemedim. En son burası Kandil'in merkezi olduğunu öğrendik. Kandil'e çocukları gönderdiklerini öğrendik. Ben Diyarbakır’da oturuyorum burada bir HDP il binası olduğunu bilmiyordum. Sora sora geldim buldum. Meğerse çocuğum buraya gelip eğitim alıyormuş. Çocukları ilaçlarla deli etmişler gelenlerin halini görüyoruz. Hepsi perişandırlar. Aylarca yıllarca tedavi görüyorlar yine eski hallerine kavuşamıyorlar. Bizim çocuklarımız öyle olmasın istiyorum. Benim tek değil benim gibi analar var. Çocuklarımızı rahatlıkla büyütmedik. Çocuklarımızın elinde silah değil kalem defter olsun istiyoruz."
"Oğlum gittiği ikinci günde irtibata geçtim"
Oğlunun Kobane’de olduğu kendisine haber verildiğini belirten Biçer, "Oğlum gittiği ikinci günde irtibata geçtim. Ondan sonrada bir daha irtibata geçemedim. Ölümü sağ bilmiyorum. Çok sıkı saklanılıyor. Üstünde çok sıkı duruluyor. 18 Kasım 2018’de son görüşmemde gittiği ikinci gününde bana Kobane’de olduğunu söylediler. Kod isminin olduğunu söylediler. Benden destek istediler. Benim onlara karşı desteğim zaten olamaz. Bu oğluma ve çocuklarıma karşı bir ihanettir. Ben bunu yapmıyorum. Onların oyununda da gelmeyeceğim." şeklinde konuştu.
"Oğlumu götürdüklerini itiraf ettiler"
Mardin’den gelerek eyleme katılan Şehmus Kaya, "Oğlum polis memuruydu. Kardeşi ile Lice yolundan geçiyordu. Lice’deki PKK/HDP eş başkanları ile beraber bir grup orada yol kontrolü yaparlarken çocuklarım geçmiş. O zaman çözüm süreci vardı. Çocuklarım gelip onların yol kontrolüne takılmış. Polis olan oğlumu alıp götürmüşler. Oradaki diğer oğlum telefon açıp kardeşini götürdüğünü söyledi. Mardin’deydim ailemi toplayıp gittik. Orada eş başkanlarıyla görüştük. Oğlumu götürdüklerini itiraf ettiler. Bana ‘bu bölgede polis, asker yok. Oğlunu polis diye yakaladık vermiyoruz’ dedi. Kaç gün orada kaldık. Bir çözüm bulamadan döndük. 5’inci yıldır oğlum ellerindedir. İlk 3 ay bir videosu çıktı o da hiç inandırıcı değildi. O zamandan beri oğlum sağ mıdır değil midir bilmiyoruz." dedi.
"Lice Belediyesine ait bir pikap ile oğlumu kaçırdılar"
Parlamentodaki tüm partilerle görüştüklerini ancak bir netice alamadıklarını belirten Kaya, "Defalarca meclise gidip 4 parti ile de görüştük. Zerre kadar bir netice alamadık. 24 Temmuz 2015’te saat 18.30’da oğlumu kaçırdılar. Sabah gittiğimde kaçırılan oğlumla beraber olan oğlum belediyeye ait bir pikabı göstererek kardeşinin bu pikap ile kaçırıldığını söyledi. O pikap belediyeye aitti. Gidip konuştuğumuz kişi de Lice belediye eş başkanıydı. Orada 2 kadın 2 erkek eş başkan ve çevrelerindekiler vardı. Bu aileler burada olduklarını basından öğrendik. İşin içinde HDP’nin parlağı olduğunu bildiğimiz için biz de buraya geldik. Bizde Allah’tan bir umutla gelip burada bekliyoruz. Oğlum kaçırıldığında 24 yaşındaydı 5 yılda kaçılışmış şimdi yaşı 29’dur. Çocuğumuzu istiyoruz başkada bir şey istemiyoruz." şeklinde konuştu.
"HDP’nin derdinden olayı Mardin’e taşındık"
5 yıldır çocuklarını kaçırdıklarını ve o zamandan beri onları tehditleri altında olduklarını söyleyen Kaya, "O zaman evimiz Mardin Derik ilçesindeydi. HDP’nin derdinden olayı Mardin’e taşındık. Halen bizleri tehdit ediyorlar. HDP başkanına basın önüne çıkıp açıklama yapmasını istedik. Siyasi parti ise gizli bir şeyin olmaması gerekir siyasi partiler gibi davranmasını istiyoruz. Israr edince iki kişi gittik. Bana Şeyh Said’den bahsetti. Ona neyi anlatmaya çalıştığını bana oğlumdan bahsetmesini istedim. Ben oğlumdan bilgi istiyorum başka hikâyeler anlatıyorlar. Bize saçma sapan bir konuşma yaptı döndük. Çocuklarımızın geri getire bilirler. Diyarbakır nüfusu 2 milyona yakındır. O kadar oy alıyorlar bir şey ellerinden gelmiyor mu? Belediye girmek için evladımı öldürüyor başkasının evladını kaçırıyor sonra kahraman ilan ediliyor." dedi.
"HDP’nin işin içinde parmaklarının olduğunu biliyoruz"
Son olarak Kaya şunları aktardı:
"HDP’nin işin içinde parmaklarının olduğunu biliyoruz. Bir şey yapamayız diyorlar. 2 milyon insandan oy alıyorsun 4 kişiye söz geçiremiyorsan ne için bu işi yapıyorsun. Millet güvenip oy veriyor. Oğlumu kaçıranlarla birebir görüştüm hatta aşiretlerle görüştürdüm. Aşiret reisleri ‘çocuklarını bırak size bir zararları dokunmamış’ dediler. Onlarda ‘bırakmıyoruz onu koz olarak kullanacağız’ dedi. Koz dedikleri oğlumu ölene kadar kullanmaktır. (Mehmet Sait Çelik, Ramazan Zeren –İLKHA)