Mısır'ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olan ve askeri darbe sonucu görevinden uzaklaştırılarak cunta mahkemelerince yargılandığı esnada duruşma salonunda şehid olan Muhammed Mursi'nin oğlu Abdullah Mursi, vefat etti.
Geçirdiği kalp krizi sonucu vefat ettiği bildirilirken henüz 24 yaşındaki Mursi'nin kalp krizinden dolayı vefatı beraberinde akıllara birçok soruyu getirdi.
Abdullah Mursi, yaptığı darbe karşıtı açıklamalarla sürekli hedef halindeydi. Vefatından önce açık bir şekilde darbeci Sisi'ye, İçişleri Bakanına, Mısır İstihbarat Başkanını ve Mısır Mahkemelerini hedef alarak darbeyi asıl gerçekleştirenlerin bunlar olduğunu belirten Mursi, katledilen Mısırların asıl katillerinin onlar olduklarına ve hainler olduklarını her fırsatta dile getiriyordu.
Mursi ailesi, Abdullah Mursi'nin araba sürdüğü esnada kalp krizi geçirdiğini ve yanındaki arkadaşı tarafından hastaneye götürüldüğünü ardından vefat ettiğini açıklarken konu hakkında İLKHA'ya konuşan İhvan-ı Müslimin Cemaati Şura Meclisi Üyesi Mithat Haddad, bu ani ölümün arkasında suikast olabileceğine işaret etti.
Abdullah Mursi'in, henüz 24 yaşında ve hiçbir sağlık sorununun olmadığını belirten Haddad, "Biz bu ani ölümün ardında Sisi’nin olduğunu düşünüyoruz. Çok şüphe uyandırıcı ve ani bir şekilde rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldığını öğrendik. Doktorlarının bildirdiğine göre ne yaptığı anlaşılmayan hareketlerde bulunduğu ve sonrasında da vefat ettiği söylendi. Bundan anlaşıldığı üzere ona bir şey verildi ve bir ilaç aldı. Bu da onda kalp krizine neden oldu. Bununla birlikte onun ölümünün mesuliyeti Sisi’nin boynundadır. Onun dışında kimse bu suçları işlemez. Hastanede çok şiddetli kramplar, vücut ağrıları ve halüsinasyonlar geçirdiği ve hemen sonrasında da vefat ettiği bildirildi. Hiçbir hastalığı yoktu. Bu titreme, ani kramplar ve şiddetli vücut ağrıları nerden geliyor? Neden aniden bunlar yaşanıyor? Burada anlaşılmayan ve açık olmayan şeyler var. Tüm bunlar Sisi’ye işaret ediyor." dedi.
Cuntacıların, babası Muhammed Mursi’nin vefatı sonrası yaptığı gibi oğlunun da cenazesine kimsenin katılmasına izin vermediği ve güvenlik önlemlerini sıkılaştırdığı bildirildi. (Zeyd Varol-İLKHA)