DOĞRUHABER | HABER MERKEZİ

FARUK KUZU    |HABER YORUM

Türkiye’nin geldiği noktada hiçbir siyasetçi bu kadar açık yürekli davranamasa da aslında işlerin bu minvalde yürüdüğünü herkes iyi bilir. Yani bir makama oturan kişinin ilk işi genelde eş-dost ve kendi mahallesinden insanları önemli yerlere getirmek olur.

AK Parti de “Kadrolaşmayı” normal kabul etmiş ve 17 yıl zarfında kendince kadrolaşmıştır. Ancak AK Partinin bu kadrolaşmayı yaparken “Benden değil!” diyebileceği işçiyi emekçiyi kapı önüne koymadığı da bilinen bir gerçek.  

AK Parti’nin kadrolaşmada toplumun dikkatini ve tepkisini çekecek kadar göze battığı doğru olsa da CHP kadar cesur davranamadığı son üç ayda CHP belediyelerinin bu konuda gösterdiği yüksek performans (!) neticesinde ortaya çıktı. CHP kazandığı 11 Büyükşehir, 10 il, 187 ilçede adeta işçi kıyımına başlayarak on binlerce işçinin görevine son verdi.

Eldeki veriler CHP’nin kazandığı İstanbul’da beş bine yakın işçinin işten çıkarıldığını gösteriyor. 23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçimlerinden bugüne kadar 5 bin kişinin işten çıkarılması ve bunun durmayacağı, daha çok kişinin çıkarılacağı rahat rahat konuşulabiliyor. Çıkarılanların aidiyet kimliklerine bakıldığında ya AK Parti’li ya Muhafazakâr mahallenin bir müntesibi ya da kendine yakın olmayan bir sendika üyesi olduğu görülüyor. Nisan ayında bununla ilgili yayınlanan küçük bir liste şöyle: Bem-Bir-Sen Başkanı Levent Uslu, 2 bin Bem-Bir-Sen üyesinin CHP’nin kazandığı belediyelerde zorla istifa ettirildiğini iddia etti

Antalya Büyükşehir: 900 işçi

Ankara Büyükşehir: 300 işçi

Elmadağ Belediye: 50 işçi

Küçükçekmece Belediyesi: 400 işçi

Esenyurt Belediyesi: 200 işçi

Kütahya Belediyesi: 130 işçi

Kastamonu Belediyesi: 100 işçi

Bozüyük Belediyesi: 50 işçi

Taşköprü Belediyesi: 30 işçi, çıkarıldığı tespit edildi.

Bu manzaradan sonra şu soruları sormak elzem oluyor:

“-Burada CHP’nin geçmişini cürümlerini v.s konuşmaya gerek yok, asıl dikkat çeken şey CHP’nin bu rahatlığı ve cüreti! CHP bu gücü, dayanağı kimden alıyor?

-Kemalist klik bu kadar güçlü mü?

-AK Parti 17 yılda neden köklü bir kadrolaşma gerçekleştiremedi?

-Toplumda saygın STK’lara ve Cemaatlere karşı iftira kampanyasıyla olmadık iftiralar-hakaretlerde bulunan SOL tandanslı yapıların kuyruğuna takılan AK Parti ve bir kısım medya organları bu işten bir çıkar elde etmenin mümkün olmadığını anlayabildiler mi?

-Chp boşalttığı kadroların yerine kimleri alacak? Acaba HDP’li belediyelerin Kayyum endişesiyle yapamadığını yapıp (Pkk’den gelen listeler ışığında) Pkk’li aileleri mi yerleştirecek?