Biarritz kentinde yapılan ve İran Dışişleri Bakanı Zarif'in de davetli olduğu G7 zirvesinden 10 gün sonra, Fransız ve İranlı diplomatlar Paris'te buluştu. Avrupa ülkelerinin İran'a 15 milyar dolarlık kredi açması müzakere gündeminde.
Amerika'nın Sesi'ne göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani arasındaki uzun bir telefon görüşmesinin ardından, İran adına nükleer krizle ilgili temasları yürüten Dışişleri Bakan yardımcısı Abbas Arakcı başkanlığındaki heyet Paris'te temaslarına başladı. Heyette, İran Merkez Bankası ile Ekonomi Bakanlığı yüksek bürokratları da yer alıyor.
MACRON-RUHANİ TELEFON GÖRÜŞMESİ
Paris'teki müzakereler, Mayıs ayından bu yana daha da sertleştirilen ABD yaptırımlarının etkilerini telafi etmenin yolları üzerinde yoğunlaşıyor. Özellikle, geçen yıl ABD'nin, İran'dan ham petrol alan Çin, Hindistan ve Japonya'nın da aralarında bulunduğu 8 ülkeye uygulanan istisnaların ortadan kaldırılmasının İran ekonomisi üzerindeki etkisi hafifletilmeye çalışılıyor.
Macron, Ruhani ile yaptığı telefon görüşmesinde, G7 zirvesindeki ilk girişimin ardından "müzakere parametrelerinin halen geçerli olduğunu ve Ruhani'nin her zaman müzakereye hazır olduğunu doğrulamak" istediğini dile getirdi.
Ruhani de Macron'a, "Eğer Avrupa taahhütlerini yerine getirmezse, İran, 3'üncü etaba geçecek" yanıtını verdi. Ruhani, ABD yaptırımları altında boğulan İran ekonomisini biraz olsun çevirebilmek için, 700 bin varil petrol ihraç edebilmelerinin önünün açılmasını istiyor. Bunun için Macron da, İran'ın bazı ülkelere petrol ihracatının yolunun açılması için Trump'ı ikna etmeye çalışıyor.
Ruhani, dün parlamentoya "ilke olarak" ABD ile ikili görüşmeyi ihtimal dışı tuttuklarını söyledi ve Perşembe gününe kadar 2015'te imzalanan Nükleer Anlaşması'ndaki tahhütlerini daha da azaltabilecekleri uyarısını yineledi.
Diplomatlar, "Henüz müzakerelerin işe yarayacağını söylemek için çok erken ve halen çok kırılgan bir süreç. Ama aktif arabuluculuk çabalarımız şekil almaya başlıyor" diyerek, ilerleme kaydedildiğinin altını çiziyor.
Topun İran yönetiminde olduğunu dile getiren bir Fransız diplomat, Le Figaro gazetesine "6 Eylül'de uranyum zenginleştirilmesi sürecinde yeni bir aşamaya geçilmemesi" gerektiğini vurguladı.
AB'Lİ 3 ÜLKEDEN 15 MİLYAR KREDİ
Fransız diplomatlar, G7 zirvesinde İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'le yürütülen müzakerelerin içeriği hakkında bilgi vermiyor.
Ancak İranlı kaynakların yerel medyaya yansıyan açıklamalarına göre, Macron, İran petrollerinin alımı için 15 milyar dolarlık kredi hattının açılmasını önerdi. Karşılığında da, nükleer anlaşmadaki taahhütlerine sadık kalmalarını istedi.
Paris'teki müzakerelerde, İran heyeti ile Fransız diplomatlar, sözleşmede imzası bulunan 3 Avrupa ülkesinin İran'a, üç taksit halinde, 15 milyar dolarlık kredi vermesi üzerinde yoğunlaştı. Kredi koşulları ise halen net değil.
Tahran AB'li imzacı ülkeleri İran'ın petrolünü ihraç edebilmesi için bulunan Instex mekanizmasını kullanmamakla suçluyor. Avrupa'da artık İnstex sisteminden çok, ülkeden ülkeye ticaretin yolunun açılması yöntemi üzerinde duruluyor. Almanya bu yönteme hazır olduğunu dile getiriyor. Ancak, ABD tarafından cezalandırılmaktan korkan Fransız merkez bankası Banque de France, bu krediye garantör olmaktan çekiniyor.
RUHANİ-TRUMP BULUŞMASI
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, iki yıl önce, Eylül 2017'de, Donald Trump'ın isteği üzerine Ruhani ile görüşme önermiş, Ruhani ise bu öneriyi geri çevirmişti. Ancak Eylül 2018'e gelindiğinde Ruhani, Trump ile görüşmek istemiş, bu sefer de Trump bu talebi reddetmişti.
Trump, halen İran ile ilkesel olarak görüşmeye hazır olduğunu açıklıyor ancak Ruhani, böyle bir görüşme için Washington'un İran'a yönelik tüm baskıları kaldırması şartını öne sürüyor. Paris yönetimi ise, Eylül ayı sonunda New York'ta yapılcak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda, Ruhani ve Trump'ı bir araya getirmek için çalışıyor. Fransız diplomatlar, diyalog yoluyla tansiyonun düşürülmesi için, bu buluşmanın sağlanmasının önemine işaret ediyor.
BAŞARISIZLIK İHTİMALİ
İran, 8 Mayıs'ta, ABD Başkanı Donald Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilmesinden bir yıl sonra, Avrupalı imzacı ülkeler üzerinde baskı uygulamak amacıyla, artık kendilerinin de anlaşma hükümlerine uymayacakları uyarısında bulunmuştu.
Tahran yönetimi, Temmuz ayında, anlaşmada belirlenen azami eşik olan yüzde 3,67'lik oranın üzerine çıkarak, yüzde 4.5 oranında uranyum zenginleştirdi. Bir sonraki aşamanın 6 Eylül tarihinde katedileceğini açıklayan Tahran, uranyum zenginleştirme oranını yüzde 20'ye çıkaracağı tehdidinde bulundu.
Macron'un 3 aydır devam eden arabuluculuk faaliyetleri çerçevesinde İran özel temsilcisi Emmanuel Bonne iki kez Tahran'a gitti. Ancak müzakerelerin halen başarısızlıkla sonuçlanması riski yüksek. En önemli engel ise, ABD Başkanı Trump'ın bu konudaki katı tutumu. Diğer tarafta ise, İran'ın aşırı muhafazakar kesimi de, ABD ile masaya oturulmasına kesin bir dille karşı çıkıyor. Ancak ülke çıkarları söz konusu olduğunda, bu engel Trump engelinden daha az risk içeriyor.