Kur'an Nesli Platformu Batman Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen “Hayat Namazla Güzedir” çalıştayının ikinci oturumu başladı.

Programda selamlama konuşması yapan Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şemsettin Dursun ve Peygamber Sevdalıları Vakfı Genel Başkanı Adnan Akgönül, bu tür programların önemine değindi.

Dünyanın iyi insan yetiştirilmesiyle düzelebileceğini belirten Şemsettin Dursun, "İyi insan yetiştirirseniz dünya düzelir. Zira insan küçük evrendir. İnsan âlemin özetidir, eşrefi mahlûkattır, en değerlidir. İnsanı aziz kılan İslam’dır. İslam nizamı çağlar üstüdür. Dolayısıyla bizi aziz kılan İslam’dır. Biz İslam’a yapışırsak yapamayacağımız iş kalmaz. Hazreti Ömer der ki; biz cahiliye döneminde helvadan put yapardık. Acıkınca yerdik. iki süper gücün arasında ezilirdik. İslam geldi, Kur’an geldi. Biz ona sarıldık. Dünyanın en aziz insanları olduk. Osmanlılar, Selçuklular İslam’a sarıldılar, aziz oldular. Kürdler Selahattin-i Eyyubinin şahsında dünyanın en aziz halkı oldular. Bazen Selahattin Kudüs Fatihi diye ifade edilir. Zira Selahattin Kudüs’ten önce Mısır’ı fetheder. Onun döneminde bugünkü Tunus, Mısır, Yemen, Arabistan, Silvan’a kadar Eyyubi devleti kurulur. İki kıtada da Kürtler Selahattin-i Eyyubi’nin şahsında aziz oldular." dedi.

"Savaşların temelinde ırkçılık var"

Kur’an-ı Kerim'in çok farklı sosyal katmanlara hitap ettiğini vurgulayan Dursun, "Ey iman edenler, Ey insanlar, Ey Müşrikler der. Ey insanlar der. Bu bütün insanlara çağrıdır. Allah’u Teâlâ insanları tanışsınlar diye kabileler halinde yaratmıştır. En yüce olanınız takvaca en önde olanınızdır diyor. Bu Kürd, Arap, Fars, Amerikalı olabilir. Yusuf İslam kardeşimiz değil mi? Ama İngiliz. İki dünya savaşı yaşandı. Temelinde ırkçılık var. Milyonlarca ölü var. Milyonlarca kadın dul kaldı. Batıdaki bu mikrop bize de sirayet etti." diye konuştu.

"Kalbi manevi duygularla ikna ve ihya etmeliyiz"

Kâinatın İslam’a gebe olduğuna dikkat çeken Dursun şöyle devam etti: "Bugün dünya İslam’a gebedir. Bakınız bugün gençlerimiz ikna olmuyor, ikna edemiyoruz. Çünkü biz gençlerin fıtratına uygun söylemde bulunmuyoruz. Acıktığımızda yemek yer, susayınca su içeriz. İnsanoğlu sadece mideden müteşekkil değildir. İnsan kalpten de müteşekkildir. Hem beşeri, hem ilahi aşkın, irfanın merkezidir. Aklımız ne yapar? İlim ister, gıdası ilimdir. Ruhu gıdası manevi değerlerdir. Nasıl yeme ve içme ile midemizi inşa ediyorsak aklın ve kalbin de manevi duygularla ikna ve ihya etmeliyiz. Bunun yaparken de davet dilini araya koymalıyız. Kur’an çağlar üstüdür. Ne kadar takva sahibi olursak olalım Hazreti Musa kadar olamayız. Muhatabımız ne kadar zalim olursa olsun Firavun kadar olamaz."

"Durmak bizi Allah’a karşı mahcup eder"

Peygamber Sevdalıları Vakfı Genel Başkanı Adnan Akgönül ise çalıştayı düzenleyenlere teşekkürlerini iletti.

Akgönül, "Müslümanlarla uğraşan şer odakları kardeşlerimizin şiarlarına dokunuyorlar. Bunlardan en önemlisi de namazdır. Bu çalıştaya katılan her bir katılımcı bu çalıştay sonrasında yeni bir yol haritasıyla güzel işler için hızlı bir faaliyet içerisinde olmalıdırlar. Biz durma noktasında olamayız. Bizimle mücadele edenler bütün imkânları seferber etmiştir. Durmak bizi Allah’a karşı mahcup eder. İnanın namaz üzerinde durursak, namazı yaygınlaştırırsak, gençleri şuurlu bir namazla donatırsak onlara her yükü yükleyebiliriz. Bu dinin yükünü omuzlarında taşıyabilirler." ifadelerini kullandı.

"Gençleri namazla ihya edersek o gençler kibirden uzak olurlar"

Gençlere namaz şuurunun aşılanması gerektiğini belirten Akgönül, şunları söyledi: "Rahmetli babam ben 7 yaşına vardığımda beni aldı karşına. Namazı ne için kılmam gerektiğini bana anlattı. Hayatımızda nasıl bir değişiklik olacağını anlattı. O gün hayatımda devrim oldu. Öncelerde haydi namaz kılalım derdi. 7 yaşına geldiğimde Resullah’ın sünneti icabı bana 7 yaşında anlattı. Her birimize bu anlamda sorumluluk düşüyor. Gençleri namazla ihya edersek o gençler mütevazi olurlar, kibirden uzak olurlar. Onlar Allah’a itaat edecek bir kıvama gelirler. Allah’a sürekli hesap verecek konuma gelirler. Günde 5 defa Allah’ın huzuruna gelip tekmil vermek elbette insan üzerinde ciddi değişiklik yapacaktır."(Mehmet Fatih Akgül, Mehmet Sait Çelik-İLKHA)