Elektrik, su, doğalgaz, benzin gıda gibi birçok tüketim malzemesinde üst üste gelen zamlar, başta asgari ücretle çalışan vatandaşlar olmak üzere toplumun tamamını ciddi şekilde olumsuz etkiliyor.

Türkiye’de üretimin olmayışı, dolara endeksli piyasalar, ham maddenin ithal edilmesi, hatta tarım ülkesi olmamıza rağmen tarımsal ürünlerin dahi ithal edildiği bir dönemde, hazır tüketime yoğunlaşmak zorunda kalan vatandaşlar elde ettiği gelirle geçimini sağlamakta zorluk çekiyor.

Dolar kurundaki düşüşle birlikte halk temel tüketim ürünlerinde bir indirim beklerken, geçtiğimiz gün Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından (EPDK) doğalgaz fiyatlarına yüzde 13,73 ila yüzde 14,97 oranında zam yapıldığının duyurulması şaşkınlığın yanı sıra tepkiyle karşılandı.

Yaşanan bunca olumsuzluğun yanı sıra peş peşe gelen zamlar ise vatandaşı canından bezdiriyor. Yapılan zamlardan şikâyet eden vatandaşlar İLKHA’ya değerlendirmelerde bulundular.

İSTANBUL

"Üretim ve istihdam olursa zamlara gerek kalmaz"

Türkiye’de tarım ve sanayinin çok gerilerde olmasından dolayı devletin tüketim kalemlerine zam yaparak açığını kapatmaya çalıştığını belirten Selçuk Burğaç, istihdam ve üretim olmadığı müddetçe durumun bu şekilde devam edeceğini söyledi.

Burğaç, "Son zamanlarda elektriğe, doğalgaza aşırı zam geliyor. Bu Türkiye’de olmak zorunda. Bundan sonra başka bir hükümet de gelse böyle olacak. Çünkü Türkiye’de üretim yok. Üretim olmayan yerde devlet açığını kapatmak için sigaraya, telefona, doğalgaza, elektrik ve suya yüklenecek.

Bunu yaparken de bir kaleme üst üste zam yapmayacak. Arka arkaya zam yaptığında millet mırıldanmaya başlayacak. Türkiye’de tarım ve sanayi geride. Üretim de yok, işsizlikte var. Bütçede açık çıktığı zaman ne olacak? Benzine zam gelecek, benzine zam geldiğinde diğerlerine de arka arkaya zam gelecek. Bundan önceki de böyle olmadı mı? Durumu hiç iyi görmüyorum ama yapabilecekleri bir şey yok. Çünkü açığı kapatmak zorundalar. Yırtık devamlı büyürse pantolon ayaktan düşer. Hükümet pantolonu ayaktan düşürmemek için bunu yapıyor. Ne zaman üretim ve istihdam olur, ne zaman insanlar rahatlar o zaman zam gelmesine gerek kalmaz." şeklinde konuştu.

"Ne yapacağımızı şaşırdık"

Emekli olan vatandaşlardan Mehmet Kaya ise "Evladım ben emekliyim zaten. Konuşmanın bir anlamı yok. Mahvolmuşuz, geçinemiyoruz. Cebimde şu anda 4 TL para var. Ne yapacağımızı şaşırdık. Deli danalar gibi dolaşıyoruz. Halimiz bu." diyerek yapılan zamlara tepki gösterdi.

ŞANLIURFA

Yüksek gelen elektrik faturasını ödemekte zorlandıklarını belirten giyim mağazası işleten Ramazan Göven, şöyle konuştu:

"Son bir yıl içerisindeki zamların maşallah ardı arkası kesilmiyor! Üst üste zamlar geliyor. Burası bir giyim mağazası olması sebebiyle hep aydınlatma hem de içerisini serin tutmak gerekiyor. Malumunuz Şanlıurfa Türkiye’nin en sıcak kenti. İçeriyi serin tutmak amacıyla mecburen klima çalıştırıyoruz. Klimayı çalıştırmazsak içeri çok sıcak oluyor. Kimse içeri girmek istemiyor. Klimayı da çalıştırsak bu sefer elektrik parasının altından kalkamıyoruz. Zaten milletin alım gücü düşmüş, satışlarımız bu durumdan ciddi bir şekilde etkilenmiştir. Bu şartlarda bir personel maaşı kadar bin 500 ile 2 bin lira arasında elektrik faturası ödemek bize çok ağır geliyor. Neredeyse iş saatleri içerisinde karanlıkta satış yapmaya başlayacağız."

"Zamların önünün alınması gerekir"

"Bin liradan aşağı gelen elektrik faturamız yok. Bin lira, bin 200 lira, bin 500 lira elektrik faturası geliyor." diyen Göven, "Neredeyse partime çalışan bir elemanın maliyeti kadar. Evde ise en son 250 lira civarında fatura geldi. Bu zamların artık önünün alınması lazım… 18 yıldır bu devleti idare ediyorlar. Birçok kurum özelleşti bu kurumların başında da Elektrik Kurumu geliyor. Madem hantal kurum olduğu için özelleştirdiniz. Sözününüz arkasında durum bu hantallığının faturasını bize çıkarmasınlar. Bu zamların hepsinin önünün alınması gerekir."

"Urfa’nın 50 derece sıcağında vantilatör bile kullanamıyoruz"

Elektrik faturasının yüksek gelmesi korkusuyla 50 derece sıcaklıkta vantilatör bile kullanmadıklarını söyleyen üniversite öğrencisi Şükrü Şahin, "2018 -2019 yılı elektrik fiyatlarına baktığımızda yüzde 30’luk bir zam gözüküyor. Ama bunun tüm vergilerini eklediğimizde hemen hemen yüzde 100 zam gelmiştir. Vergilerle beraber kullanımdan daha fazla bir fatura ödüyoruz. Bu yüzden mağdur durumdayız. Benim son ödediğim elektrik faturası 116 lira elektrik faturası ödedim. Öğrenci evinde kalıyorum. Kaldığım evde birçok beyaz eşya yoktur. Sadece televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi olmasına rağmen bu kadar elektrik faturası ödemişim. Evimizde en basit vantilatördür ama elektrik faturaları fazla gelmesin diye Urfa’nın 50 derece sıcağında vantilatör bile kullanamıyoruz. Çünkü faturaların yüksek geleceği korkusunu yaşıyoruz." dedi.

"Elektrik faturaları yüksek geldiği için klima çalıştıramıyoruz"

Yapılan zamlara ve yüksek gelen elektik faturasına tepki gösteren esnaf Mustafa Durmaz, "Yapılan zamlar özellikle bizleri çok mağdur ediyor. Bir esnaf olarak gelirlerimiz giderlerimizi karşılayamıyor. Biz markette meşrubat, yoğurt ve süt ürünleri satıyoruz, ürünleri soğuk tutmamız gerekiyor. Elektrik faturası çok geldiğinden dolayı biz geceleri buzdolabın derecesini düşürmek zorunda kalıyoruz. Bundan dolayı da meşrubat ve diğer ürünler soğumuyor. Soğumadığından dolayı satılmıyor ya da çürüyor. Öncelikle yapılan zamlardan kurtulmamız lazım. Elektrik fiyatlarına son bir yıl içerisinde yüzde 30’un üzerinde bir zam yapıldı. Türkiye’nin en sıcak şehrinde yaşıyoruz. Klima almışız ama elektrik faturaları yüksek geldiği için çalıştıramıyoruz. Son ay 900, önceki ay 850, ondan önceki ay ise 800 lira elektrik faturası geldi." şeklinde konuştu.  

BİTLİS

"Ekonomi sıkıntısı Türkiye’yi yiyip bitiriyor"

Elektrik şirketlerine karşı devlettin çözüm odaklı projelerin sunması gerektiğini belirten Erhan Kaya "Ayda nerdeyse elektriğe yüzde 20-30 zam geliyor. Bir esnaf olarak elektrik faturalarımı doğru dürüst yatıramıyorum. İşsiz güçsüz adam nasıl ödeyecek? Haddinden fazla zam geliyor. Ekonomi sıkıntı Türkiye’yi yiyip bitiriyor. Faturaları ödemekte elbette zorlanıyoruz. İş güç yok. Hükümetin bu konuya bir el atması lazım. Özellikle VDAŞ, TEDAŞ gibi kurumlara karşı devletin gerekli tedbirleri alıp, çözüm odaklı projeler yapması gerekiyor. Tükettiğimizden daha fazlasını sayaç okuma, kaçak kullanım bedeli ve diğer vergilere ödüyoruz. Milletin kullandığı kaçağın parasını niye biz ödeyelim?" diye sordu.

"Bazılarını doyurma adına yapılan bu zamlar, vatandaşı ciddi anlamda mağdur ediyor"

Elektrik zamları esnafı ve vatandaşları çok zor durumda bıraktığını belirten Hüsnü Eribol, "Kısa aralıklarla üst üste gelen zamlar, bizleri gerçekten mağdur ediyor. Elektrik faturasına baktığımızda tüketim bedeli olarak yaktığımız 50 TL’lik faturaya 150 liraya kadar bir fatura karşımıza çıkıyor. TRT payı, trafo kayıp bedeli ve benzeri muhtelif bedellerle vatandaşın sırtına bindirilerek neden bu hale getiriliyor anlamış değiliz? Şunu kimse unutmasın ki vatandaşın desteğini arkasına almayan hiçbir güç ve irade kalıcı değildir. Bugüne kadar mevcut iktidar ayakta kalmışsa bu vatandaşların sayesindedir. Kısa sürede sıklıkla zamlarla halka yüklenen hükümetler kısa ömürlü olmuşlar. Türkiye, ekonomi kazanç elde edebilecek cennet bir konumdadır. Yer altı ve yer üstü kaynaklar bakımında çok zengin bir ülke. Fakat bunu halkın faydasına kullanamıyor. Elektriğe gelen zamlar gereksizdir. Bazılarını doyurma adına yapılan bu zamlar, vatandaşı ciddi anlamda mağdur ediyor. Bu mağduriyetlerin ortadan kaldırılması ve bundan sonra zamların yapılmaması için gerekli adımların atılması gerekiyor." ifadelerini kullandı. (Nizamettin Aşkın, Abdurahman Uğurlu, Şükrü Tontaş - İLKHA)