Türkiye'ye Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) istihbarat servisi tarafından gönderilen bomba uzmanı casusların karanlık bağlantılarını gözler önüne seren bilgilere ulaşıldı. Aylar süren teknik ve fiziki takibin ardından MİT tarafından nisan ayında yakalanan iki casustan biri olan Samir S. R. Shaban'ın CIA görevlilerinden bomba eğitimi aldığı ve Türkiye karşıtı faaliyetleriyle bilinen İsrail maşası Muhammed Dahlan ile irtibatlı olduğu belirlendi. Shaban, sorgusunda önüne belgeler konulunca bu bağlantıyı itiraf etmek zorunda kaldı. Shaban, sorgusunda Dahlan'ı tanıdığını, onun için bir dönem çalıştığını itiraf etti, ancak Türkiye'deki faaliyetlerini onun liderliğinde yürütmediği iddiasında bulundu. Bu arada Dahlan'ın kullandığı bir başka istihbarat hücresinin yöneticisinin adını da doğruladı. MİT ve Emniyet'in tespitlerine göre bu hücrenin Türkiye'deki önemi isimlerinden biri H.E.R. adlı şahıstı. Sahte kimlikle Türkiye'de bulunan H.E.R.'nin ülkemizden ayrıldığı değerlendiriliyor.
Silivri Cezaevi'nde intihar eden Zaki Y. M. Hasan, hücrenin kilit yöneticilerindendi. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün güvenilir kaynaklardan edindiği bilgilere göre Shaban'ın cep telefonundan Ebu Yusuf kod adıyla görüştüğü Zaki Y. M. Hasan ve Dubai'deki istihbarat görevlisi Gassam Ebu Sultan ile yaptığı konuşmalar çıktı. Bu konuşmalardan birinde Shaban, Gassam Ebu Sultan'a "Eğer istihbarata çalışsaydım ve yalan bilgiler satmış olsaydım birçok kişi gibi zengin olurdum" diyor. Shaban'ın, Dubai cinayet masasında çalıştığını öne sürdüğü Ebu Seyf adlı şahısla yaptığı konuşmalarda ise "İş konusuna gelince sana çok sayıda mail gönderdim bundan dört gün önce Ebu Halid ile güya görüşecektik iş konusuyla ilgili, ama beni aramadı." ve "Ben ona hatırlatacağım. Ancak senin verimini arttırmanı istiyorum, ona göre ben mazeret göstereceğim. Ben senden tarafım. Sana karşı değilim. E-posta ile gönderdiklerini buradan bana gönder lütfen. Eğer e-postanda bir şeyler varsa...", "Ben altı yıldan beri teşkilat/ sistem ile çalışıyorum, ilk seneden bu güne kadar işime devam ediyorum" cümleleri yer alıyor.
'SATSAM ZENGİN OLURDUM'
Shaban'a sorgusunda bu cümleler tek tek soruldu. Shaban, ilk cümleyi kendisinin sarf ettiğini söyledi ve "Bu konuşmada eğer yalan bilgileri satsaydım derken bildiğim bilgileri başka istihbarat örgütlerine satsaydım daha zengin olurdum demek istedim. Ancak ben böyle bir şey yapmadım" dedi. Shaban'ın telefonunda iki adet çek de çıktı. Şüpheli, bunların ise BAE'nin Acman şehrinde bulunan evinin kirası için emlak ofisine yazdığı çekler olduğunu iddia etti.
CIA'DEN BOMBA EĞİTİMİ ALDI
BAE'nın Türkiye'ye gönderdiği iki casustan Shaban, 1979 Lübnan doğumlu. Filistin'den Lübnan'a iltica etmiş bir ailenin oğlu. 1994'te ailesiyle birlikte Gazze'ye taşınan ve liseyi burada okuyan Shaban, liseden sonra Arafat Polis Külliyesi'ne başladı. Burada CIA görevlilerinden bomba eğitimi aldı. 1999'da ABD'de de bomba eğitimi aldı. 2003'te bomba uzmanı köpek eğitimi için Ukrayna'ya gitti. Yine aynı yıl terör kursu için Fransa'da bulundu. 2001'de İsrail-Filistin savaşı başladıktan bir yıl sonra El Fetih'e bağlı Kitab-el Aksa kolunda görev yaparken Zaki Y. M. Hasan ile birlikte çalıştı. Shaban, Hamas ile El Fetih arasındaki görüş ayrılıklarından ötürü Mısır üzerinden İsrail'e yanaştı. Shaban daha sonra BAE'ye çalışmaya başladı. 2008'de Mısır'da gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Malezya'da bulunan Filistin Konsolosluğu'nda istihbarat görevlisi olarak dört ay görev yaptı. Ardından Dubai Filistin Konsolosluğu'na atandı. 2009-2017 arasında burada görev yapan Shaban, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ile yakın irtibatı bulunan ve Türkiye karşıtı faaliyetleri ile bilinen Filistinli Muhammed Dahlan'ın istihbarat ve terör hücresine bağlı olarak faaliyet göstermeye başladı.
MUHALİFLERİ TAKİP EDİYORLARDI
Samır S. R. Shaban, Filistinli bir tanıdığı aracılığı ile İstanbul'a gelerek Esenyurt'ta ev kiraladı. Ardından Zaki Y. M. Hasan ile irtibat kurdu. Ebu Yusuf olarak bilinen 'müntehir casus' Hasan, 2001-2005 arasında Filistin'de Shaban'ın amirliğini yapmıştı. 15 Temmuz darbesinin gerçekleştiği 2016'da Hasan, Shaban ile irtibat kurdu ve Bulgaristan'da birlikte bir şirket kurdular. Ardından Hasan Türkiye'ye geldi ve istihbarat faaliyetlerini rahat yürütebilmek için Türk vatandaşı kadınla evlenmeye karar verdi. Hasan ve Shaban'ın Türkiye'deki istihbarat görevlerinden biri Türkiye'de bulunan El Fetih ve Hamas mensuplarının, bir başka deyişle İsrail, Suudi Arabistan ve BAE muhaliflerinin takibini yapmaktı. İddiaya göre; Türkiye'deki Fetih Hareketi sorumlusunun kim olduğu, İstanbul'daki Fetih Hareketi'nin çalışanlarının isimleri, İstanbul'da Fetih Hareketi'nce düzenlenen toplantı/ etkinlikler, HAMAS ve Fetih Hareketi'ne ait Türkiye'de faaliyet gösteren tüm cemiyet ve derneklerin isimleri, HAMAS mensubu olup Türkiye'de ikamet edenlerin kimler oldukları, İstanbul'daki Müslüman Kardeşler yapılanması konularında bilgi topluyorlardı. Shaban, sorgusunda inkâr ederek "Ben kesinlikle Türkiye aleyhine bir faaliyet içerisinde bulunmadım. Filistin istihbaratı adına görev yaptım. Fakat Türkiye'ye gelip emekli olduktan sonra bu işler ile ilgili herhangi bir işte dahi bulunmadım. Ben Türkiye'ye zarar verecek hiçbir eylemin içinde bulunmadım. Yapabileceğim her alanda Türkiye'ye yardım etmeye hazırım" dedi.