Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 31 Mart 2019 tarihinde yapılan muhtarlık seçim sonuçlarına yönelik 3 bine yakın itirazı değerlendirerek, bazı yerlerde yeniden seçim yapılması kararı almıştı.
Siverek Muhtarlar Derneği Başkanı Şeyhmus Çelik, Yüksek Seçim Kurulu’nun muhtarlık seçimleri ile ilgili önceden tedbir alması gerektiğini vurgulayarak, YSK’nın muhtarlık seçimlerini ciddiye alması gerektiğini ifade etti.
Okuma-yazma bilmeme, seçim bölgesinde oturmama ve adli sicil bozukluğu nedeniyle iptal edilen muhtarlıklar için 7 Haziran 2020 tarihinde yeniden seçim yapılması öngörülüyor.
6 yıl Siverek Muhtarlar Derneği Başkanlığı ve üç dönem Şirinkuyu Mahallesi Muhtarlığı yapan Şeyhmus Çelik, Türkiye’deki muhtarlık seçimlerinin basite alındığını savunarak, “Ne yazık ki Yüksek Seçim Kurulu (YSK) gibi bir kurumun basit davranması çok üzücüdür. YSK’nın başındakilerin hepsi kıdemli hâkim ve savcılardan oluşuyor. YSK, öyle bir kurum ki Türkiye’de mahkemeye götürülemeyecek tek kurum. YSK, seçimlerden önce siyasi parti adaylarının incelemesini yapıyor. Adaylarda herhangi bir sıkıntı var mı? Sabıkası var mı? Adayın durumunu inceleyip, partilere bu aday olabilir ya da olamaz diye bilgi vermektedir. Bugün görüyoruz ki, muhtar adayları için herhangi bir inceleme yapılmamakta, muhtar adayı olmak isteyen kişi, seçim sabahı bile kâğıtlarını basarak aday olabilmektedir.” diye konuştu.
Muhtarın mahallesinin sorunlarını çözebilmesi için donanımlı ve bilgi sahibi olması gerektiğine değinen Çelik, “Bizim bölgemizde herkes kendi akrabasının muhtar olmasını istiyor. Kimse mahallesine hizmet yapılması zihniyetini taşımıyor. Kimse adayın okuyup, okumadığına bakmıyor. Bundan dolayı YSK, seçim döneminde muhakkak muhtarların başvurusunu kabul ederken, muhtarın yeterliliği var mı, Yok mu bunu araştırmalıdır. Benim muhtar olduğum mahallede 13 bin kişi yaşıyor. 13 bin kişiye öncülük yapan bir kişiyim; okuma-yazma bilmezsem, mahalleyle bir ilişkim yoksa mahallede oturmuyorsam, mahalle insanlarının sorunlarını nasıl bileceğim? Onlarla nasıl diyalog kuracağım? İnsanların sorunlarına nasıl çözüm sunabileceğim? Muhtarların okuma-yazma bilmemesi ve yeteri kadar bilgi sahibi olmamasından dolayı kurumlar üzerinde de etkisi azalıyor. Muhtar, herhangi bir sorunla ilgili yetkili kişinin önünde konuşamadığından, derdini yeterince anlatamadığından kurumlar da kendisini dikkate almıyor.” şeklinde konuştu.
“Muhtarlar çeşitli kriterlere sahip olmalıdır”
YSK’nın, muhtarlık seçimlerinden önce gerekli tedbirleri alması gerektiğini belirten Çelik, “ YSK muhtarlık seçimlerini ciddiye almalı, muhtarlığı öne çıkarmalıdır. Hatta adaylar için çeşitli kriterler öne sürmeli, örneğin diplomaya sahip adaylar arasından aday seçebilir. Diploma sahibi olmayıp, kültürlü ve birikimli insanlar elbette vardır. Bu da binde bir, iki bin de birdir. YSK, 3 bin muhtarla ilgili açıklama yapıyor. Biz 31 Mart seçimlerinde gördük, birçok yerde muhtarlık seçimlerinde kavgalar ve ölümlü olaylar oldu. Yazık değil mi bu ölen insanlara? Bugün 2 bin yerde muhtarlık seçimleri iptal edilirse 30-40 yerde olayların çıkmayacağını mı sanıyorlar. YSK, üzücü olayların yaşanmaması için baştan gerekli tedbirleri almalıdır. İnsanlar çok değerlidir. Dünya sistemi insanların hayatı üzerine kurulmuştur. Biz bir insanı kaybetmemek için en başta en önemli tedbirleri alarak hareket etmeliyiz. YSK’dan bizim talebimiz; Türkiye genelinde ve bölgemizde okuma yazması zayıf olanlar, kendi mahallesinde ikamet etmeyenler vardır. YSK, bunlarla ilgili en başta kanun çıkararak acilen tedbirler almalıdır. Bu 3 bin muhtarın tekrar araştırılması elbette iyi olacaktır, ama sonuçlarının kötü olacağı düşüncesindeyim.” ifadelerini kullandı.
“Biz sorunları bildirme makamıyız biz sorunları çözemeyiz”
Muhtar olarak yaşadığı sıkıntıları da dile getiren Çelik, “Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde muhtarlık yapıyorum. Benim muhatabım Büyükşehir Belediye Başkanı’dır. Seçimlerin üzerinden yaklaşık 4 ay geçmesine rağmen ben Büyükşehir Belediye Başkanı’ma ulaşamıyorum. Ben sorunlarımı Büyük Şehir Belediyesi’ne anlatamadığımdan, sorunlarımız çözülemiyor. Belediyecilik bu değildir. Vatandaş bizlere sorunlarını anlatıyor, ama biz sorunları çözemiyoruz. Biz sorunları bildirme makamıyız, çözüm makamı değiliz. Bizim alet- edevatımız, aracımız, ekipmanımız yok. Büyükşehir Belediye Başkanı beni dinlemediğinde biz sorunları çözemeyiz. Siverek’te şu an şehir içi hatlarda sıkıntımız var. Biz Ulaştırma Daire Başkanlığı’na ulaşamıyoruz ki sıkıntıları anlatalım. Siz oradan burayı göremezsiniz. Siz oradan halkın taleplerini bilemezsiniz. Biz burada halk ile iç içe olduğumuzdan dolayı sorunları biliyoruz. Sayın Başkanımızdan, yetkililerden, mülki amirlerden isteğimiz; halk tarafından seçilen muhtarları dinlemeleri ve destek vermeleridir. Biz halkız, hakkımız olanı istiyoruz." açıklamalarında bulundu. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)