Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay, eski eşi tarafından canice katledilen Emine Bulut hakkında açıklamalarda bulundu.
"Kadına şiddetin son 7 yılda yüzde bin 400, kadın cinayetlerinin son 10 yılda yüzde 300 arttığı bir ortamda, Emine Bulut'un katilinin sadece, canice bir cinayet işleyen eski eşi olmadığını düşünüyoruz" diyen Ay, "Bugün Türkiye'de sıradan bir gün... Bugün yine bir kadın, Emine Bulut, katledildi. Bugün bir kadın çocuğunun gözleri önünde, hem de boğazı kesilerek öldürüldü... Bir annenin hayatına, bir evladın çocukluğuna bugün son verildi. Acımız da üzüntümüz de öfkemiz de büyük, çok büyük!" ifadelerini kullandı.
Yaşanan olayla ilgili adalet talebinde bulunan Ay, bu meselenin sadece adli bir vaka olarak değerlendirilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
"Kanunlar, çözümün değil sorunun bir parçasıdır"
Giderek artan kadın cinayetlerinin bu son halkasından sonra, artık sonuçları değil sebepleri konuşmanın, bu konuda ciddi ve işe yarar adımlar atmanın zamanının çoktan geçtiğini söyleyen Ay, şöyle devam etti:
"Dernek olarak, bu vahşeti gerçekleştiren kişi kadar, hepimizin suçlu olduğunu ifade etmek istiyoruz. Şiddetin bu denli özendirildiği, dizilere reyting, filmlere gişe, gazetelere tiraj olduğu günümüzde bu yaşananları, üzülerek ifade edelim ki, sürpriz olarak göremiyoruz. Aile mefhumunun bu denli saldırıya uğradığı zamanlarda, bu sonucu şaşırtıcı bulamıyoruz. Sosyal dokumuzun her geçen gün tahrip edildiği, ahlaki değerlerimizin hiçe sayıldığı, maneviyatımızın taarruz altında olduğu ülkemizde sadece olayları acı içerisinde seyredebiliyoruz. Üzülerek ifade ediyoruz ki Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız da bu konulara yaklaşımı ve bakış açısıyla adeta yangına körükle gittiğini, ateşe odun taşıyan bir yaklaşımla çözümün değil sorununun bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Oysaki her geçen dakika, yeni kadın cinayetleriyle bizleri karşı karşıya kalıyoruz."
Yaşanan sorunlarla ilgili çözüm önerilerinde bulunan Ay, "Öncelikle sorunun çözümünü, uzaklarda değil kendi köklerimizde aranmalı. İstanbul Sözleşmesi ve türevi, aile yapımıza dinamit koyan her türlü sözleşme ve politika derhal sonlandırılmalı. Aile içi şiddete sebep olabilecek ekonomik, sosyal, kültürel etkenler devlet ve sivil toplum işbirliği ile ortadan kaldırılmalı. Cezaevleri gerçekten ıslah vazifesi görecek alanlara dönüştürülmeli. Gerek medya gerekse sosyal medyada şiddeti öven ve özendiren içerikler çok daha titiz bir şekilde denetlenmeli. Eğitim sistemimiz, şefkat ve merhamet temelinde yeniden gözden geçirilmeli. Son olarak, toplumumuzun tamamını ilgilendiren bu konuda, herkesi çözümün bir parçası olmaya ve sevgi, şefkat, merhamet, diğerkâmlık gibi değerlerin yeniden yükseldiği bir toplum için çalışmaya davet ediyoruz." dedi. (Nizamettin Aşkın-İLKHA)