Beyin kanaması geçirdiği zannedilen fakat ameliyata alındığında beyninde 138 tümör çeşidinin en tehlikelisinin bulunduğu anlaşıldı. Beyin kanseri teşhisi konulan Serhat Aslan, 5 ameliyat olmasına rağmen sağlığına kavuşamadı. Tam teşekküllü bir hastanede tedavisine devam edilmesi gereken 7 yaşındaki çocuk yardım bekliyor.
23 Temmuz 2018'de İstanbul'a misafirliğe giden Siirtli ailenin o dönemde 6 yaşında olan çocukları bir anda ateşlenip hastalandı. Yapılan ilk muayenede ilaç tedavisi verilip evine gönderilen minik Serhat, 2'nci gün yere düşüp bayılınca 112 sağlık ekipleri tarafından Esenler Çocuk Hastalıkları Bölümü'ne kaldırıldı. Beyin kanaması geçirdiği zannedilen çocuk, ameliyata alındığında beyninde kocaman bir tümörün olduğu anlaşıldı.
Çekilen tomografi ve yapılan tetkikler sonucunda beyninde tümör olduğunun anlaşılması üzerine derhal Bağcılar Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne sevk ettiklerini anlatan baba Rıdvan Aslan, orada bir müddet müşahede altında kaldı ve daha sonra bizi çağırıp yaptıkları tetkikler sonucunda çocuğun tam teşekküllü bir hastaneye yatması gerektiğinin söylendiğini ifade etti.
"Bir çocuk kanser hastalığına yakalanmış ve hiç kimseden yardım görmüyorsa…"
"Tam 7 saat boyunca İstanbul'un altını üstüne getirdik ama bir türlü doktor bulamadık." diyen Aslan, "Ben de Siirt'teki yöneticiler ve iş adamların hepsini arayıp yardım talebinde bulundum ama hiç biri oralı olmadı. Ben insanları kötülemek amacıyla bunları anlatmıyorum ama bir vatandaşına yardım olamıyorlarsa kendi reklamlarını yapmasınlar. 7 yaşında bir çocuk kanser hastalığına yakalanmış ve hiç kimseden yardım görmüyorsa çıkıp reklamlarını yapmasınlar. 400 bin nüfuslu bir memlekette nereden bakarsanız 300 aileye yakın kanser hastası bulunmaktadır. Ve ben kendim, çocuğumun bu hastalığı yüzünden 4 çocuğumu okuldan almak zorun da kaldım." dedi.
"Siirt'te 5 yıldızlı bir hastane yapılmış, doktor olmadıktan sonra o hastaneye ne yapayım"
Çocuğunu doktor bulunmadığı için kendi memleketinde tedavi ettiremediğini ve bu nedenle de bir buçuk yıldır çocuğunun tedavisi için ailesinin İstanbul'da kaldığı belirten Aslan, "Bizim bir buçuk yılda İstanbul'da çektiğimiz rezilliği, ayırımcılığı anlatsam kitap olurdu." diyerek duruma ilgisiz kalınmasına sitem etti.
Aslan, "Çocuklarımı bir buçuk yıl boyunca Diyarbakır'daki Fakülteye götürdüm. Çocuk Gastroenteroloji, Çocuk Hematoloji, Çocuk Alerji, Çocuk Onkoloji olmak üzere haftada 2 kez çocuklarımı götürdüm. Benim 400 bin nüfuslu memleketimde 5 yıldızlı bir hastane yapılmış, doktor olmadıktan sonra ben o hastaneye ne yapayım? Ben doktor, ben hizmet istiyorum. Benim derdim para değil. Gelsinler benim yukarda bir evim var. Doktor getirsinler onu sağlık ocağı için hibe edeyim." diye konuştu.
Kafatasından vazgeçtik yeter ki hastalık vücudunun başka yerine sıçramasın
Ameliyat esnasında kesilen kafatasının yerine dikilemediğini, çünkü doktorların kanserin ilerleyip ilerlemeyeceğinden emin olmadıklarını dile getiren Aslan, oğlunun tam teşekküllü bir hastanede tedavisine devam edilmesi gerektiğini söyledi.
Çocuğum şu anda pimi çekilmiş bir bomba gibi. Çocuğum, beyninde 138 tümör çeşidinin en tehlikeli hastalığını barındırıyor ve çocuğumun kafatasındaki kemiği alınmış ve patoloji bölümünde duruyor. Bir türlü iyileşme sağlanamadı. Kafatasından vazgeçtik. Yeter ki hastalık vücudunun başka yerine sıçramasın. Bu hastalık maddi açıdan da bizi çökertti. Her İstanbul'a gidiş gelişimde 800 TL yol parası ödüyorum ama SGK bana sadece 300 TL ödeme yapıyor. Diyarbakır'a gittiğimde 120 TL yol parası ödüyorum ama bana ödediği para 76 TL. Bu nedenle bir buçuk yıldır ailemden ayrı yaşıyorum. Ailem, İstanbul'da annemin yanında kalıyorlar." dedi.
"Kimi anne baba, gece gündüz bir çocukları olsun diye Allah'a dua eder"
"Çocuğumun bir an önce kalabalık ortamdan uzaklaşıp tam teşekküllü bir hastanede tedavi görmesi gerekiyor." diyen Aslan, "Buradan Siirt Valisine, Milletvekiline, İl Başkanımıza, Siirtli iş adamlarına seslenmek istiyorum: Hepimizin çocukları var. Evlat candır. Kimi anne-baba, gece-gündüz bir çocukları olsun diye Allah'a dua eder, kimine de Allah çocukları emanet olarak verir. Bizler de çocuklarımıza en iyi tedaviyi vermek için elimizden geleni yapmak zorundayız. Ama doktorlar benim çocuğum için pimi çekilmiş bir bomba ifadesini kullanıyorlar. Oğlum tam 4 defa beyinden, bir defa da omuriliğinden ameliyat oldu ve yarın bu tümörün hangi organdan nüks edeceği belli değil. Ben Allah rızası için yetkililere sesleniyorum: Tek isteğim; çocuğumun tam teşekküllü bir hastanede tedavi görmesidir. Kimseden maddi bir talebim bulunmuyor." ifadelerini kullandı. (Murat Orhan-İLKHA)