İzmir’de çıkan orman yangınında elindeki pürmüzle karşı ateş metoduyla yangını kontrol atına almaya çalışan ve çevredeki halk tarafından ormanı yakmakla suçlanıp darbedilen OGM Orman Yangınlarını Önleme Şube Müdürü Özkan Özbedel, yaşananları anlattı.

"CANLARI SAĞ OLSUN"

Özbedel, sosyal medyada ormanı katleden terörist olarak itham edilmesinden çok rahatsız olduğunu belirterek, “Halkımız maalesef bize böyle kötü bir şeyi layık gördü, olsun canları sağ olsun. 25 yıldır orman mühendisi olarak görev yapıyorum, orman yangınlarıyla mücadele için görev yapıyorum. Sadece İzmir’deki yangında değil, Türkiye’nin neresinde yangın varsa biz o yangınlara katıldık ve o yangınlarda öncelikle vatandaşımızın canını, malını, sonra ormanlarımızı kurtardık. Alnımızın akıyla görevimizi yaptık, içimiz rahat.” şeklinde konuştu.

"AYNI YÖNTEMLE KÖYLERİN YANMASINI ENGELLEDİK"

Olay anını ve yaşananları anlatan Özbedel, “O yangındaki cephemiz çok genişti, yani çok geniş bir cephede mücadele ediyorduk. Aynı günün bir önceki gecesinde aynı köyün yukarı mahallesinde yine biz aynı yöntemle en az 50-60 tane köyün, hatta köy içerisindeki mezarlığın yanmasını aynı yöntemlerle engelledik. Yine o cepheyi kurtardıktan sonra başka cephelerde mücadele ederken bana orada bu yangının asfaltı geçerse çok daha sıkıntılı olacağı söylendi.

Yerleşim yerlerini tehlikeye atarak çok daha büyüyeceği söylendi. Ben de o bölgeye gittiğimde o bölgedeki diğer teknik elemanlarla beraber Genel Müdürlüğümüzden aldığımız talimatla karşı ateş vererek aradaki yanıcı maddeyi azaltarak o yangını söndüreceğimizi planlı ve stratejik olarak belirledik. Bunu yaparken oradaki arkadaşların yanlış anlamasından dolayı veya farklı düşüncelerinden dolayı geldiler ve benim üzerime saldırdılar. Olsun canları sağ olsun, artık o dakikadan sonra ben yine yangınla mücadeleye devam ettim. Çok şükür yangına müdahale ettik, üzerimizi bile değiştirmeden buradayız” ifadelerini kullandı.

"SOĞUKKANLILIKLA KARŞILADIM"

Olaylar esnasında darp edilmeye çalışıldığını dile getiren Özbedel sözlerine şöyle devam etti: “İttirdiler, darbetmeye çalıştılar, ellerinde sopalar ve farklı cisimler vardı. Ama ben onlara soğukkanlılıkla karşılık vermemeye çalıştım. O şekilde ortamdan uzaklaşarak olayı yatıştırdık.

Gözaltına alınmadım, oradaki jandarma ekiplerine durumu izah ettim, onlar köylüleri yatıştırmak ve müdahale etmek için çok yönde hareket etti. Biz görevimize devam ettik. Olay sonrasında ben arkadaşların heyecanlarına ve sinirlerine dikkat ederek çok fazla yanlarına gitmek istemedim.

Zaten biz farklı cephelere gittik ve olayın üzerinde fazla durmadık. Ancak tabii ki bu olay sosyal medyada yayıldıktan sonra özellikle eşim, kızlarım, annem ve babam çok endişe ettiler. Onların üzülmesi beni biraz üzdü işin açıkçası. Ama olsun biz vatanımızı, milletimizi seviyoruz, görevimize devam edeceğiz.”