Doğruhaber –Faruk Kuzu-Haber yorum

DAEŞ gerçeği birçok yönden muamma olmayı sürdürüyor. Dünyanın dört bir yanından bu yapının çağrısına uyan insanların durumu bir yana bu yapının ideologlarının ve stratejistlerinin gizemlerini korudukları söylenebilir. H. Kissinger bir röportajında “Radikal grupların dünyanın dört bir yanından Suriye’ye gelmesini biz sağladık” demişti. Buraya gelen/getirilen/sürüklenen “Ümmetin dinamik gençliği” 80 ülkenin oluşturduğu koalisyon tarafından büyük oranda Suriye toprağına gömüldü. Kalan çok az bir kesim için ise deyim yerindeyse Belli bölgelerde kümelenmelerine izin verildi. Doğrusu bu durum (Bu iki yapının inançları farklı olsa da) Abdullah Öcalan ile görüşen askeri yetkilinin “Tamam militanlarını dağdan yurt dışına çek. Ancak 500 kadarı kalsın!” demesindeki sebebe benziyor.

Uluslararası ilişkilerde örgüt-devlet çatışmalarında kullanılan bir formül var ki devletler bunu sık sık kullanırlar. Formül şu: “Büyürse buda, küçülürse sula!” Bir devletin bu yöntemi kullanması için o örgütün ya da yapının devletin kontrolünde olmasını gerektirmez. Yani DAEŞ denilen yapı tamamıyla çok samimi insanlardan oluşuyor olabilir lakin bu. CIA-MOSSAD-M-I6…gibi istihbarat örgütlerinin onu etkilemediği veya yönlendirmediği anlamına gelmez. Nitekim Taliban IŞİD’in ABD tarafından Afganistan’a getirildiğini söylerken, Bangsamoro İslami Kurtuluş Cephesi de DAEŞ’in bu bölgeye bilinçli olarak getirildiğini açıklamıştı.

Mesele DAEŞ’e katılan gönüllülerin samimiyetleri veya itikadi duruşlarından ziyade bu hareketin “Öfkesinin ve cihad aşkının” yönlendirilebiliyor olmasıdır.

Son günlerde DAEŞ’in Suriye’de tekrar toparlandığı konuşulurken ABD Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo bir tv programında şu ifadeleri kullandı: “CBS'e konuşan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, “Durum karışık” ifadelerini kullandı. Pompeo, DAEŞ'in bugün iki ya da üç yıl öncesinden daha güçlü olduğu bölgelerin olduğunu ancak grubun hilafet ilan ettiği toprakları kaybettiğini ve saldırı düzeyinin de düştüğünü belirtti.

Diğer taraftan, son dönemlerde DAEŞ'in Suriye ve Irak'ta yeniden canlanmaya başladığı yönündeki haberler de gündemde. Bununla ilgili de yorumda bulunan Pompeo, DAEŞ'i bölgeden arındırma planının 80 farklı ülkeyle birlikte yürütüldüğünü ve çok başarılı olduğunu söyledi, ancak DAEŞ ve el Kaide'nin de aralarında olduğu örgütlerin yeniden ortaya çıkma olasılığının her zaman var olduğuna dikkat çekti.”

Bu açıklamayı okuyunca insanın aklına birçok soru geliyor:

- “Acaba yapılar özgür ve bağımsız iradeleriyle hareket etmek için ne yapmalıdırlar?”

-Acaba ABD ve ortakları Ortadoğu’da yeni ne tür hesaplar yapıyorlar?

-Acaba DAEŞ’in varlığı bu bölgeye ümmete ve insanlığa ne verdi, ne aldı?

-Acaba ABD-Siyonist koalisyonuna katılan ülkeler İslam beldelerini ne uğruna yakıp yıktıklarını biliyorlar mı?

-Acaba DAEŞ bahanesiyle tarifsiz zulümlere maruz kalan Müslümanlar bu travmalardan ne kadar sürede kurtulacaklar?