Siirt merkez Sakarya Mahallesi oturan 5 çocuk babası Abdurrahman Atabay'a (45) ait bina, Siirt Belediyesi tarafından eski bir binanın yıkımı gerçekleştirildiği sırada büyük ölçüde zarar gördü. 4 aydır belediye tarafından mağduriyetinin giderilmesini isteyen Atabay, bütün uğraşlara rağmen her hangi sonuç alamadı.
Büyük emek ve uğraşlarla inşa ettiği binanın belediye tarafından zarar verilmesine rağmen zararının karşılanmamasına tepki gösteren Atabay, "Bana 10 torba çimento verip git evini onar diyorlar. Ama benim evimin kolonları zarar gördü, yerdeki karolar dâhil söküldü, evim neredeyse yıkılmak üzere." diyerek hasarın boyutuna dikkat çekti.
"Belediye yetkilileri benimle dalga geçer, alay eder gibi muamelede bulundu"
4 aydır belediyeye zararının karşılanması veya evinin onarılması için talepte bulunmasına rağmen kendisiyle dalga geçer gibi ve kendisini hiçe sayar şekilde muamelede bulunduklarını ifade eden Atabay, belediye ile yaşadığı sıkıntıları şu şekilde anlattı:
"Bu ev benim ve tapusu mevcuttur. Yaklaşık 4 ay önce Siirt Belediyesi benim evimin hemen yanı başında evi yıktığı sırada benim evime büyük oranda zarar verdi. Beni bir taraftan başka taraflara yönlendirerek oyaladılar ve hiçbir şey de yapılmadı. Ben Belediye Başkanının yanına gittiğimde bana, 'Sana 10 torba çimento, bir traktör de kum vereyim git evini onar dedi.' Bu olacak şey değil, çünkü ev temelden gitmiş. Ben onlara 'ya evimi onarın ya da usta tutun onlar yapsın' dediğimde ise 'biz para veremiyoruz, ustalarımız yok, yapamıyoruz' diyorlar. 4 aydır peşlerindeyim. Halen bir şey yapılmadı ve yapacaklarını da söylemiyorlar." diye konuştu.
"Ev bu halde olmasına rağmen içinde oturmak zorunda kalıyorlar"
Abdurrahman Atabay'ın dayısı Ömer Dündar ise yaptığı açıklamada yeğeninin evinin oturulamayacak durumda olduğunu ve yıkılması durumunda ise kimsenin bu sorumluluğun altından kalkamayacağını söyledi.
Dündar, "Şu anda bulunduğunuz evin sahibi benim yeğenim olur. Belediye, yaklaşık 4 ay önce benim yeğenimin evinin yanındaki evi yıktı. Bu esnada gördüğünüz gibi benim yeğenimin evine de büyük bir zarar verdiler. Ev oturulamaz hale geldi. Yeğenimin de başka bir yerde oturacağı veya sığınacağı bir evi yok. Ev bu halde olmasına rağmen içinde oturmak zorunda kalıyorlar. Bu evin yıkılması durumunda bunun sebep ve mesuliyeti kime aittir? 4 aydır Belediyeden yardım talep etmesine rağmen onlar sanki dalga geçer gibi '10 torba çimento ile git evini tadilat yap' diyorlar." dedi.
"Sözde Kürtlerin hakkını savundukları iddiasıyla yola çıkanların belediyecilik anlayışı budur"
Bu evin yeniden yıkılıp yapılması gerektiğini ifade eden Dündar, "Sözde Kürtlerin hakkını savundukları iddiasıyla yola çıkanların belediyecilik anlayışları budur. Ben buradan sormak istiyorum, 'Sizden yardım talep eden bir Kürt vatandaşa, bu mudur Kürtlerin hakkını savunmak, Kürtlerin hakkını savunmak ve korumak adı altında yaptığınız muameleyi beğeniyor musunuz?" ifadelerini kullandı.
"Valimize buradan seslenmek istiyorum: Bu aileye Allah rızası için yardım edin"
"Bunlar Kürtlere zarar vermekten başka bir şey yapmadılar ve yapmayacaklar." diyen Dündar, son olarak şunları söyledi:
"4 aydan beri yeğenim belediyeye gidip gelmesine rağmen bir sonuç alabilmiş değil. Alay edercesine 10 torba çimento ile bu işi kapatmaya çalışıyorlar. Bu mudur Kürtlerin hakkını savunmak, bu mudur belediyecilik anlayışı? Kesinlikle belediyecilik bu şekilde yapılmaz. Bu işi yapacaksanız insani bir şekilde yapın. Eğer yapmayacaksanız bu halkın başından çekilip gidin. Görünen o ki belediye bu ailenin mağduriyetini gidermeyecek. Valimize buradan seslenmek istiyorum: 'Allah rızası için Sosyal Yardımlaşma Vakfı ile birlikte bu aileye yardım edilmesini rica ediyorum." (Murat Orhan-İLKHA)