Doğruhaber /  Faruk Kuzu- Haber yorum

Bazı Uluslararası kuruluşlar zaman zaman aydınlatma adına büyük araştırmalar yaparak kamuoyunda istedikleri algı operasyonunu yaparlar. Özellikle üç merkezdeki kamuoyu şirketleri bu konuda öncüdürler. New York, Londra ve en aktif olanı İsviçre. Bu merkezlerin ortak özellikleri; hepsinin ya Rostchild’lere ya da Rockenfeller’e dayanıyor olmasıdır. İsviçre’deki Think Tank’ların küresel çapta algı operasyonları yürüttükleri biliniyor. Mesela “Cinsiyet Eşitliği” adıyla servis edilen ve LGBT-İ akımını sıradanlaştırmaya çalışan proje de İsviçre’den çıkıp BM’de kabul edilerek tüm dünyada uygulamaya konuldu.

Şimdi de merkezi yine İsviçre olan WIN/Gallup isimli uluslararası Pazar araştırma şirketi (düzenli aralıklarla) yayınladığı bir araştırma sonucunu yayınlamış.

Önce bu şirketle ilgili kısa bir sunum yapalım:

Gallup International, Mayıs 1947'de (Loxwood Hall, Sussex, İngiltere), dünyanın dört bir yanından 11 düşünce enstitüsü ile birlikte Dr. George Gallup tarafından kuruldu. APOR, WAPOR ve ESOMAR: Babalar ve anneler, pazarın ve kamuoyu araştırma endüstrisinin kilit meslek kuruluşlarını kuran insanlar arasında olan en eski ve en bilinen küresel oy kullanma örgütüdür.

Gallup International Association (GIA) İsviçre, Zürih'te kayıtlıdır ve kar amacı gütmeyen bir kurumdur

 Barem ve WIN/ Gallup International'ın birçok ülkede 66 bini aşkın kişiyle gerçekleştirdikleri araştırmada, insanlara din açısından kendilerini nasıl tanımladıkları soruldu. İşte ülke ülke verilen cevaplar...
26.TÜRKİYE
Dindar bir insanım: 74%
Dindar değilim: 12%
Ateistim: 6%

Yanıt yok: 8%

 Bu araştırma sonuçlarına göre temelde dört soru soruluyor. Bu sorular inançla ilgili. “Türkiye ile ilgili olanı hayli ilginç. Türkiye dindarlıkta 26. Sırada. Sadece Türkiye’de gözlenen değişim değil tüm Dünya’da, hususen İslam Dünyasındaki inanç değişimi insanın tüylerini diken diken etmeye yetiyor!” diyebilirsiniz. Ancak öyle olduğuna inanmıyorum.

Yani İsviçre merkezli bu şirketin çalışmasının büyük oranda bir algı operasyonu olduğuna inanıyorum.

Neden mi?

Birincisi: Sorularda özellikle “Ateistliğe” vurgu yapılması,

İkincisi: Türkiye’de yaşayan bir gazeteci ve toplumun nabzını tutan mütedeyyin biri olarak bu ülkede bu kadar ateistin olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Olayın felsefi boyutuna geçip “Bir Yaratıcı olduğunu inkar edebilen gerçek bir ateist var mı? –Ya da kişinin ateist olması için hangi düşünsel aşamalardan geçmesi gerekir?” sorularını sormayacağım bile!

Toplumda “Ateist- Deist- inançsız insanın ne kadar çok olduğu? İle ilgili yapılan çalışmalar genellikle öyle olması için yapılan algı çalışmalarıdır.