DİYARBAKIR - Diyanet İşleri Başkanlığı`nın talimatı doğrultusunda Diyarbakır Müftülüğü, 20 Mayıs 2011 Cuma günü, merkezi ezan sistemi kaldırıldı. Merkezi ezan sisteminin kaldırılmasından vatandaşlar oldukça memnun. Görüşlerini aldığımız vatandaşlar merkezi ezan sisteminin tüm Türkiye`de kaldırılması gerektiğini dile getirdiler.

Vatandaş: Tüm Türkiye`de Kaldırılması İstedi
Ezan-ı Şerif`in her camide ayrı ayrı okunmasından memnun olduklarını belirten vatandaşlardan Hacı Galip Kaya, merkezi ezan sisteminin tüm Türkiye`de kaldırılması istedi. Merkezi ezan sisteminin birçok sorun doğurduğunu belirten Kaya, "ama Allah`a çok şükür, artık her camide ezan okunmaya başlandı ve sorunlarda ortadan kalktı" dedi.
Diyarbakır Merkez Kayapınar İlçesi Huzurevleri Mahallesi`nde esnaflık yapan Berber İhsan ise, merkezi ezan sisteminin kaldırılmasına tam destek verdiğini söyledi.

Merkezi Ezanın Kaldırılması Önemli Bir Adımdır
Diyarbakır Müftülüğü`nün merkezi ezan ve vaaz uygulamanın kaldırılmasıyla beraber hizmet aşkından uzak bazı memurların tepkisine rağmen onurlu bir dik duruşuyla halkı gönlünde taht kurduğunu belirten İmam Hatip Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği İbrahim Gökdemir, merkezi ezan ve vaiz sisteminden vazgeçilmesinin çok olumlu bir adım olduğunu söyledi.

Laiklik Adına Din Baskı Altına Alındı
Gökdemir, Türkiye de egemen siyasi güç, 28 Şubat süreci ile birlikte halkın dini inanışını kendi denetimi ve kontrolü altına almak amacı ile Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde merkezi ezan ve merkezden vaaz sistemine geçildiğini söyledi. Cumhuriyet`in ilk dönemlerinden itibaren laiklik adına dinin baskı altına alındığını belirten Gökdemir, toplumun dinden, dini değerlerden koparılması istendiğini söyledi.

Merkezi Vaaz Sistemiyle İmamlar, Cemaatinden Uzaklaştırıldı
Diyanet İşleri Başkanlığının 28 Şubat süreci uygulamalarının referans alarak uygulamaya koyduğu merkezi ezan ve merkezi vaaz sisteminin imamları ve vaizleri cami cemaatinden kopardığını ifade eden Gökdemir, "iletişim bağını kesildiğini ve aralarına görünmez perdelerin konulduğunu söyledi. Gökdemir, "Camilerimiz Peygamber ve Sahabe dönemi uygulamalarından uzaklaşmış, terk edilmiş bir mekân vaziyetine bürünmüştü. Özelikle sabah namazlarında imamını bekleyen cami cemaati imamın yokluğu veya işlevsizliği ile sükuti hayale uğrayarak adeta cami ve cami cemaati kendi haline terk edilmişti. Merkezi vaaz sistemi ile İmamlar; cemaatinden uzaklaştırılmış, diyalogları koparılmış, cemaat banttan gelen bir kayıt gibi neyi dinlediğini bilmeden camide hayal ve uyku hallerine gidip gelmekteydi" dedi.

Cemaatin İlmine, Ufkuna, Anlayışına Göre Vaazlar Verilmeli
Diyanet İşleri Başkanlığı tek tip ve tek anlayışı zihniyetinden vazgeçmesi gerektiğini ifade eden Gökdemir, "her mahallenin, her caminin kendine özgü bir cemaati olduğundan İmamlarımız cemaatin ilmine, ufkuna, anlayışına göre vaaz vermesi gerekir" dedi.

Gökdemir, "Camiler ve mescitler, resmi ideolojinin ve laik devlet politikalarının kuşatma ve işgalinden kurtarılarak, sadece Allah`ın isminin yüceltildiği, bütün kavimleri ve dillerini eşdeğer ve saygıdeğer kabul edip haklarını veren tevhid dininin ve ümmet bilincinin hâkim olduğu mekânlar haline getirilmelidir" diye konuştu.

M. Salih Keskin - İLKHA