Batman’ın Kozluk ilçesinde engellilere yönelik “Engelli Bakımı ve Empati Sağlama” konulu seminer düzenlendi. Engelli ve engelli yakınlarının katıldığı seminerde konuşan Eğitimci Çetin Doyar, tarihte beşeri sistemlerde engellilerin uğradıkları insanlık dışı muamelelerin altını çizerek, İslam dininin engellilere verdiği öneme değindi.

Kozluk Yaşam Boyu Engelliler Derneği tarafından organize edilen, engelli ve engelli yakınlarının katıldığı seminer, Halk Eğitimi Merkezi Konferans Salonu’nda verildi.

Burada konuşan Doyar, “Buradaki asıl amaç, engellilerin yerine kendimizi koyarak bir empati yapabilmek. Böylece onların hayatlarını kolaylaştıracak ne tür işler yapabileceğimizi anlayabilmek ve onların yaşamını hayata entegre edebilecek bir çaba geliştirebilmektir.” dedi.

Türkiye’de engelliler adına güzel gelişmelerin yaşandığını belirten Doyar, yapılan araştırmalara göre 470 bin ailenin engelli bakım parası ödendiğini belirtti. Türkiye'de 8 milyon 431 bin kişinin hayatını engelli olarak idame ettiğini dile getiren Doyar, bu noktada her bir vatandaşın sorumluluk almasının gerekliliğine vurgu yaptı.

“ Çok tanrılı (batıl) inançların olduğu dönemde engelliler ölüme terk edildi”

İslam dışı beşeri sistemlerde engellilerin tarih boyunca uğradıkları haksızlık ve zulümlere değinen Doyar, “Yunanlı Tarihçi Homeros'un bize ulaşan Engelliler Tarihi adlı kitabında, kâhinlerin, engelliler hakkında, ‘Bunlar ruhlar âleminde isyan ettiler. Bundan dolayı onları cezalandırdım.’ dediği bu imajı günümüze kadar getiren söylemlerden bahseder. Nitekim yakın tarihte İstanbul’da yüz engelli çocuğun ailesine sorulan soruda, ‘İlk çocuğunuz doğduğunda ve engelli olduğunu öğrendiğinizde ne hissettiniz?’ sorusuna verilen cevap, ‘Günahımın bedelini ödüyorum. Allah, kimseyi cezalandırmasın.’ gibi cevaplar verilmiş olup, hala tarihten gelen bu olgunun beyinlerde yer edindiği görülmüştür. 1483-1546 yılında Alman din adamı Martin Luther, şeytanın reenkarnasyon yoluyla yeni doğan bir bebeğin bedenine girmesi sonucu onun öldürülmesinin de caiz sayılacağını savunmuştur. 1907 yılında ABD’nin İndiana Eyaletinde zihinsel özürlülerin kısırlaştırılmasını öngören bir yasa kabul edilmiş ve ardından 29 eyalette 30 bin insanın kısırlaştırıldığı belirtilmiştir. Almanya’da 1933 yılında iktidara gelen Hitler'in, üstün bir Alman ırkı için toplumda hiçbir özürlü kalmamak üzere insanlık dışı bir anlayışla 1940 yılında 250 bin psikiyatrik hastanın ve özürlünün öldürülmesi emrini vermesi tarihe kara bir leke olarak geçmiştir.” ifadelerini kullandı.

“İslam dini engellilere büyük bir değer verir”

İslam dininin ise engellilere büyük bir önem ve ehemmiyet verdiğine dikkat çeken Doyar, Hazreti Muhammed Aleyhisselamın bir hadis-i şeriflerinde, ‘Ben Cebrail Aleyhisselam’dan bir şey işittim. Ben bir kulun uzvunu alsam kulum da ona sabretse onu Cennet’e koymamaktan haya ederim.’ dediğini hatırlatır. Bunun üzerine sahabeler, ‘Ona bakana bir şey yok mu?’ diye sorarlar. Hazreti Peygamber, ‘Onun yolundaki en basit dikeni bile kaldırana Allah (Cellecelalühü) merhametiyle muamele eder.’ cevabını verir. İşte İslam’ın engellilere verdiği değerin en basit göstergelerinden bir tanesidir bu hadis-i şerif. İslam, engellilere bakmayı bir vazife olarak görmüş ve bu noktada insanları teşvik edici tavsiyelerde bulunmuştur. Herkesin bir engelli adayı olduğunun bilincinde olarak engellilerimize gereken yardım ve desteği vermeliyiz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)