DOĞRUHABER
Kurban bayramında en sık yapılan hatalardan biri de kesilen kurbanların etlerinin derin dondurucularda yıl boyunca saklanması oluyor. Alimler ise Müslümanları bu konuda duyarlı olmaya davet ediyor ve bayramın mutluluğuyla birlikte kurbanların da paylaşılması gerektiğini söylüyor. Alimler ve Medreseler Birliği üyesi Hüseyin Sudan, “Her Kurban bayramı, biz de paylaşma ve fedakârlık ruhunu tazelemeli ve bayram sevincini yakınlarımızla paylaşmalıyız. Keseceğimiz kurbanları başta yakınlarımız olmak üzere ihtiyaç sahipleri ile paylaşmalıyız.” dedi. İzmir Müftüsü Recep Şükrü Balkan ise “Bayramda derin dondurucuları değil gönülleri dolduralım.” uyarısında bulundu.
“KURBANLAR PAYLAŞMANIN SEMBOLÜDÜR”
Alimeler ve Medreseler Birliği (İTTİHADÜL ULEMA) üyesi Hüseyin Sudan, “Kurban bayramı, Müslümanlar için paylaşmanın sembolüdür. Hz. İbrahim'in çocuğu Hz. İsmail’i Rabbine sunması ile paylaşmanın ilk örneği ortaya konulmuştur. Paylaşmak sahip olduklarımızı insanlarla paylaşmaktır.
Paylaşmak, sözümüzü sakındırmayıp insanlarla selamlaşmaktır. Paylaşmak, insanlara karşı tebessümü yüzümüzden eksik tutmamaktır. Paylaşmak, Allah'ın verdiği canı ve malı onun yolunda harcamaktır. Paylaşmak, vaktimizi Rabbimizin yolunda kullanmaktır. Her Kurban bayramı, biz de paylaşma ve fedakârlık ruhunu tazelemeli ve bayram sevincini yakınlarımızla paylaşmalıyız. Ayrıca Rabbimizin bizden kendisine sunmamızı istediği kurbanlar da paylaşmanın sembolü niteliğindedir. Keseceğimiz kurbanları evvela Rabbimiz için sunduğumuzu unutmamalı ve başta yakınlarımız olmak üzere ihtiyaç sahipleri ile paylaşmalıyız.” ifadelerini kullandı.
“KURBANLAR YAKINLAŞMA VESİLESİDİR”
Sudan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ne yazık ki Ramazan Bayramını ‘şeker bayramı’ olarak görenler veya o şekilde göstermek isteyenler, Kurban bayramını da et bayramı olarak görmek veya göstermek istemektedirler. Kurban bayramında kesilen kurbanların amacı sadece et elde edip bir iki parçasını paylaşmak değildir. Kurbanlar, Allah için sunduğumuz bir yakınlaşma vesilesidir, kurban kelimesi ise yaklaşmak anlamındadır.”
“ALLAH’A ULAŞACAK OLAN NİYETLERİMİZ VE SAMİMİYETİMİZDİR”
Keseceğimiz kurbanlar rabbimize yakınlaşma amacı taşımalıdır diyen Hüseyin Sudan, “Zira Allaha ulaşacak olan etler değil niyetlerimiz ve samimiyetimizdir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: "Onların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat sizden O’na ulaşan yalnızca takvanızdır." şeklinde konuştu.
"DERİN DONDURUCULARI DEĞİL GÖNÜLLERİ DOLDURALIM"
İzmir'in en büyük kurbanlık pazarlarından olan Işıkkent'te Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Müftülük ekipleri denetim yaptı. Tarım ve Orman İl Müdürü Musa Bakan ve İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan'ın da katıldığı denetimlerde hayvanların sağlık durumları incelendi. Hayvanlara eziyet edilmemesi konusunda uyarılarda bulunan ekipler, hayvanların yaşlarını, küpelerini kontrol ederek kurbana elverişli olup olmadıklarını kontrol etti. İzmir İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan burada yaptığı açıklamada kurban kesiminde hayvanların hiçbir şekilde eziyet görmemesi gerektiğini vurguladı. Balkan, "Bazen hoş olmayan görüntülerle karşılaşıyoruz. Bu dinen de uygun değil. Hayvanların kesiminin ehil kişiler tarafından gerçekleştirilmesi çok önemli. Kesen kişi acemi olursa havyana ciddi anlamda eziyet verebilir." diye konuştu. Kurban Bayramı'nın "et yeme bayramı olmadığına" işaret eden Balkan, şöyle konuştu: "Kurbanı önümüzdeki yıl içindeki et ihtiyacını karşılamak için, derin dondurucuları doldurarak geçirirsek maksat hasıl olmaz. Bu bir ibadet. Allah'a manen yaklaşma vesilesi. Dolayısıyla kurbanda hiçbir şekilde et niyeti taşımamak gerekiyor. Hissedarlardan bir tanesinin bile bu niyeti taşımaması gerekiyor. Zaten bu noktada usul şudur; bir aile geliri itibarıyla ucu ucuna kurban kesebilecek durumdaysa, ailesi yıl içinde fazla et tüketemiyorsa kendi evi için tamamını ayırabilir. Ancak fetva şöyle devam ediyor, usul üçte birini eve ayırmak, üçte birini fakir fukaraya dağıtmak, üçte birini de konu komşuya akrabalara dağıtmak uygun olanıdır."