Bingöl'de 900 arıcının yaklaşık 140 bin kovanda yoğun bal hasadı mesaisi başladı. İl genelinde bulunan yüksek rakımlı yaylalar olmak üzere, Genç ilçesine bağlı bin 800 rakımlı Çotele (Çotla) Yaylası'nda ilk olarak süzme balı ile Ağustos ve Eylül aylarında ise karakovan balı hasadı yapılıyor.
Arıcılar, kovanlardan aldıkları petek balları sağım çadırına getirerek, burada yapılan işlemlerin ardından makine ile sağımı gerçekleştirilip, süzme balı haline getiriliyor.
Bingöl il genelinde yapılan bal hasadı hakkında bilgi veren Arıcılar Birliği Başkanı Mehmet Can Üzer, Bingöl balının 2019 yılı hasat mevsiminin başladığını söyledi.
Şuan Genç ilçesine bağlı Çotele (Çotla) Yaylası'nda sağım işlemini gerçekleştirdiklerini dile getiren Üzer, "Arıcılar Birliği olarak 900 üyemizle 140 bin arı kovanımızla yaylarımıza yerleşmiştik. Mevsim olarak iyi bir yıl oldu. Florası zengin olan yaylalarımızda bal açısından iyi bir mevsim yaşadık. İlkbahar ayı iyi geçmediği için arı mevcudunda azalma meydana geldi. Şuan arı mevcudu olan arıcılarımız bu yılki hasattan memnun görünüyor." dedi.
"Bingöl balının coğrafi işaret alması için bu yıl başvurduk"
Bal hasadı açısından üreticiler için verimli bir yıl olarak geçtiğini ifade eden Üzer, büyük sıkıntılarının pazarlama olduğunu belirterek, "İyi bir verim geldikten sonra pazarlama durumunu da bir şekilde hal ederiz inşallah. Bu yıl ilimizde Uluslararası Bal Festivali yapacağız inşallah. Yıl olarak iyi geçtiği için bu festival Bingöl balının tanıtımı için iyi fırsat olur diye düşünüyorum. Bingöl balının coğrafi işaret alması için bu yıl başvurduk. Bunu da alırsak Bingöl balının önü açılmış olur. Bilimsel olarak artık piyasaya süreceğiz. Önceki yıl Dünya Arıcılar Kongresi'nde yapılan bal yarışmasında dünya ikinciliği ve Türkiye birinciliğimiz de var." diye konuştu.
"Üretilen bal, organik doğal bir üründür"
PİKOM projesi kapsamında Bingöl balı üzerine çalışmalar yapan Bingöl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alaattin Yüksel de, "Çotele (Çotla) Yaylası eskiden beri arıcılığın ve balcılığın yapıldığı bir bölgedir. Bulunmuş olduğumuz bölgede Bingöl Üniversitesi PİKOM projesi kapsamında bir proje yürütülüyor. Bu proje kapsamında ilimizin arıcılık potansiyelini kapsayacak şekilde bir projemiz bulunuyor. Bulunduğumuz bölgede bir model çalışma yapıyoruz. 150 kovanımız bulunmakta. Burada üretilen bal tamamen organik, doğal bir üründür." dedi.
"Bingöl balı hak ettiği değeri bulacaktır"
Yüksel şunları söyledi: "Bingöl, bal açısından zengin ve kaliteli bir il. 2 yıldır üniversite olarak bölgedeki arıcılarımıza destek veriyoruz ve bulunduğumuz alanda tamamen doğal, organik Bingöl balını hasat ediyoruz. Buradaki arıcılarımız genellikle yüksek yayla balı dediğimiz Türkiye'nin ve Bingöl'ün en kaliteli balını elde etmektedirler. Burası bir pilot havza. Etrafında herhangi bir yerleşim yeri yok, kimyasal madde müdahalesi yok, dolayısıyla izole edilmiştir. Bu bölgeden elde edilen ballar, son derece kaliteli ve şifa özelliği de taşımaktadır. Bingöl Üniversitesi'nin katkılarıyla, Bingöl balı dünya ve ülke gündemine oturacaktır. Buna inanıyoruz. Bu açıdan da arıcılarımızı destekliyoruz. Kalkınmanın temeli de buradan geçiyor. Üniversite olarak bu bölgede 15 arıcımıza destek verdik. Bingöl ili çiçek florası açısından zengin bir bölgeye sahip. Çevrede görüyorsunuz çok nektarlı bitkilerimiz zengin bir şekilde bulunuyor. Bu zengin floradan, doğal ortamdan elde edilen ballar, inşallah marka değerinde bulunduğu zaman gerek ülkede ve gerek dünya çapında hak ettiği değeri bulacaktır." şeklinde konuştu. (Nihat Kanat-İLKHA)