Gastronomi şehri Gaziantep'te, fıstık yetiştiricilerinin bin bir zahmetle yetiştirdikleri, kentin en önemli geçim kaynaklarından olan ve bölgede “yeşil altın” olarak da nitelendirilen Antep fıstığında, baklavalık “boz fıstık” hasat dönemi başladı.

Antep fıstığı, başta Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanına yayılıyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 240 bin ton rekoltesiyle çiftçilerin yüzünü güldüren Antep fıstığında, bu yıl “yok yılı” olmasına rağmen yaklaşık 70 bin ton rekolte bekleniyor. Gen merkezi Gaziantep olan Antep fıstığı bölge ekonomisi için hayati bir önem taşıyor.

Bölgede on binlerce insana iş ve ekmek kapısı olan, her zaman bolluk ve bereketin simgesi olarak da kabul edilen Antep fıstığında, hasat sezonu henüz yeni başlamışken yetkili kurumlar, çiftçileri hasat için aceleci davranmamaları konusunda uyarıyor.

Antep fıstığı konusunda çiftçileri uyaran Gaziantep Fıstık Sanayicileri Derneği Başkanı Neşet Uçar, bu yıl rekoltenin geçen yıla oranla az olduğunu belirterek, çiftçilerin ürünlerini “kırmızı ben fıstık” olarak toplamalarını tavsiye etti.

“Antep fıstığı rekoltesi yaklaşık 70 bin ton olarak tahmin edilmektedir”

Bu sene iklim koşulları ve hava şartlarından dolayı Antep fıstığı hasadının 15 gün gecikmeli başladığını belirten Uçar, “Antep fıstığı hasadı ağustos ayında başlayarak eylül ayının sonuna kadar devam eder. Bilindiği üzere Antep fıstığı diğer bazı ürünlerde olduğu gibi bir yıl ‘var yılı’ ve bir yıl da ‘yok yılı’ olarak devam eder. 2018 yılı mahsul Antep fıstığı geçen sene ‘var yılı’ idi ve  yaklaşık 240 bin ton civarında ürün elde edildi. Bu sene ‘yok yılı’ olmasına rağmen biz ‘az yılı’ olarak değerlendiriyoruz. Bu sene Antep fıstığı rekoltesi yaklaşık 70 bin ton civarında tahmin edilmektedir.” dedi.

“Antep fıstığında en büyük rakibimiz İran ve ABD’dir”

Antep fıstığının son yıllarda önemli bir ihraç ürünü haline geldiğini belirten Uçar, Antep fıstığının Çin’e ihraç edilmesinin yolunun açılmasının önemli olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Sadece tek başına Çin’e değil, dünya piyasalarına fiyatlarımız uyduğu sürece Antep fıstığını ihraç edebiliyoruz. Antep fıstığında bizim en büyük rakibimiz ise İran ve ABD’dir. Geçen sene İran’da fıstık olmadığından dolayı endüstriyel olarak yani iç fıstık olarak ihracat isteğimiz oldu. Bu yıl yine dış pazardaki fiyat dengelerine dikkate alınarak ihracat olabilir. Temennimiz, Antep fıstığının ihraç edilmesi, dışarıda iyi tanıtılıp ülkemize döviz getirisi sağlanmasıdır.”

Uçar, son yılların en yüksek yağışlarının olduğu Gaziantep'te, sağanağın toprağı ve ağaçları bolca suya doyurduğunu belirterek, Antep fıstığı ağaçlarının, hem güçlü hem de gelecek sene için daha verimli olacağını tahmin ettiklerini belirtti.

Antep fıstığı fiyatları ile ilgili de bilgi veren Uçar, geçen seneye göre Antep fıstığı fiyatlarının yüzde 20 arttığını, geçen sene kırmızı kabuklu Antep fıstığının 34 TL’den, bu sene ise 40 TL’den satıldığını ifade etti.

“Antep fıstığı hırsızlığına karşı önlem alınsın”

Antep fıstığı hasadının başladığı bugünlerde yaşanan hırsızlık olaylarına karşı önlem alınmasını isteyen Uçar, “Bu sene Antep fıstığında daha çok çiftçilerimizin en büyük tedirginliği hırsızlık olaylarıdır. Bu yıl hırsızlık olayları çok fazla arttı, çiftçilerimiz tedirgin, bu konuda güvenliğin artırılması gerekmektedir.” diye konuştu.

Bu yıl yağışların fazla olmasından dolayı hasat döneminin 15 gün geciktiğini belirten Uçar, “Boz Antep fıstığı” hasadının yaklaşık bir ay sürdüğünü ve daha sonra ise “kırmızı ben Antep fıstığı” hasadının başladığını anımsattı.

“Çiftçilerimiz ürünlerini ‘ben fıstık’ olarak toplasın”

Çiftçilerin ürünlerini “kırmızı ben fıstık” olarak toplamalarını tavsiye eden Uçar, “Boz fıstık” baklavalık ve endüstriyel olarak kullanılan içlerin daha erken hasat edilen, yeşil boz iç fıstıktır. “Ben fıstık” ise olgun, kırmızı iç ve çerezlik ürün olarak kullanılır. Mahsulün az olduğu sene genelde vatandaşlarımız güvenlik amacıyla Antep fıstığını daha çok boz olarak toplarlar. Çiftçilerimiz,  ürünleri çok az değilse ‘ben fıstık’ olarak toplamalarını tavsiye ediyorum.” şeklinde konuştu.

Bu sene yaklaşık 70 bin ton rekolte tahmin edildiğini belirten Uçar, ihracat olmadığı şartlarda iç piyasa tüketiminin 70 ile 100 bin ton arasında olduğunu, geçen seneden artan 80 bin ile 100 bin ton fıstığın bu seneye devredildiğini ve Antep fıstığının bu sene yeterli olduğunu kaydetti.

“Sulu tarıma geçildiği zaman rekolte daha fazla artar”

Sulu tarımın Antep fıstığı için çok önemli olduğunu belirten Uçar, “Sulu tarıma geçildiği zaman rekolte daha fazla artar. Aslında bizim dünya standartlarında ağaç başına 5,5 kilo ürün alabiliyoruz. Ancak dünya standartlarında bu rakam 12 kilodur. Ağaç başına 12 kilo ürün alınıyor. Bizim de ağaç başı 12 kilo ürün almak için çalışmalar yapmamız gerekiyor. Ayrıca yeni ekilen fidanlarda yaklaşık bir 10 yıl sonra rekoltemizin 300-400 bin tona çıkacağını tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Rekoltenin artırılması için tarım arazileri birleştirilmeli”

Antep fıstığının insan sağlığına da faydalı bir ürün olduğunun altını çizen Uçar, “Bundan dolayı Antep fıstığı çerez olarak çok fazla olarak kullanılıyor. Tatlı, çikolata ve lokumda çok fazla kullanılıyor. Eğer iyi planlama yapabilirsek Antep fıstığı bizim iyi bir ihraç ürünümüz olabilir. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Rekoltenin artırılması için tarım arazilerinin birleştirilmesi de önemlidir.” önerisinde bulundu.

“Antep fıstığını çok iyi korumamız gerekiyor”

Antep fıstığının çiftçinin en önemli gelir kaynaklarından olduğunu belirten Uçar, “Antep fıstığı bölgede bir milyon kişinin geçimini sağlayan, üretiminde kendine katma değer katan ürünlerden bir tanesidir. Ayrıca işletmeler ve imalatçılar, alım satımını yapanlar için de çok önemli bir gelir kaynağıdır. Bundan dolayı Antep fıstığını çok iyi korumamız gerekiyor.” dedi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)