Kurban Bayramı'na sayılı günler kala kurban kesimi hakkında merak edilenlerle ilgili açıklamalarda bulunan Adıyaman İl Müftülüğü, kurbanlık olacak hayvanlarda bulunması gereken özellikler, kurban kesimi, dağıtımı ve hijyen gibi önemli konulara dikkat çekti.  

Kurban kesmenin hükmü hakkında bilgi verilen açıklamada, "Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Dinen aranan şartları taşıyan kimselerin kurban kesmeleri Hanefî mezhebinde ağırlıklı görüşe ve bazı müctehid imamlara göre vâcip, fakihlerin çoğunluğuna göre müekked sünnettir. Hanefîler, Kur’an’da Hz. Peygamber’e hitaben 'Rabbin için namaz kıl, kurban kes' (el-Kevser, 108/2) buyrulmasının ümmeti de kapsadığı ve gereklilik bildirdiği görüşündedir." ifadeleri kullanıldı.

Hazreti Peygamber’in birçok hadisinde hali vakti yerinde olanların kurban kesmesi emrettiği veya tavsiye ettiği aktarılan açıklamada, "Hatta 'Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın.' ve 'Ey insanlar, her sene, her ev halkına kurban kesmek vaciptir.' gibi ifadelerle bu gereklilik önemle vurgulanmıştır. Öte yandan kurban kesmeyi Hazreti Peygamber hiç terk etmemiştir. Bu ve benzeri delillerden hareket eden fakihler gerekli şartları taşıyanların Kurban Bayramı’nda kurban kesmesini vâcip görürler." denildi.

Kimler kurban kesmekle yükümlüdür?

Kurban kesme noktasında dini hükümlülüğü taşıyan Müslümanların kimler olduğunun belirtildiği açıklamada, "Kurban kesmek, akıllı, buluğ çağına ermiş, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına (nisap) sahip ve yolcu olmayan Müslüman’ın yerine getirmesi gereken bir ibadettir. Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 20 miskal (80.18 gr) altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengindir, dolayısıyla Allah’ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetlere şükran ifadesi ve Allah yolunda fedâkarlığın nişanesi olarak kurban kesmelidir." İfadeleri yer aldı.

Hangi hayvanlar kurban olarak kesilir?

Hangi hayvanın hangi yaşta kurban olacağının belirtildiği kurbanlarla ilgili olarak, "Sığır cinsi büyükbaş hayvanların kurban edilebilmesi için, en az iki kameri yaşlarını bitirmeleri gerekir. İki yaşını bitirdikleri kesin olarak bilinen büyükbaş hayvanların kapak atmamaları kurban olmalarına engel olmaz. Yine kapak attığı halde iki yaşını doldurmamış olurlarsa kurban olarak kesilemezler. Ancak doğumu kesin olarak bilinmeyen büyükbaş hayvanlar için kapak atma, bir ölçü olarak kabul edilebilir. Koyun ve keçi cinsinden hayvanlar bir yaşını doldurduktan sonra kurban edilebilir. Ancak altı ayını tamamlayan koyun bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olursa kurban edilebilir. Kurban edilecek hayvanın, sağlıklı, azaları tam ve besili olması, hem ibadet açısından, hem de sağlık bakımından önem arz eder. Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, bir veya iki boynuzu kökünden kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, hafif hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edilmesine mani teşkil etmez."  denildi.

Kurban ne zaman kesilir?

Kurban kesmenin şartlarıyla berber vaktinin de önemli olduğunun da beyan edildiği açıklama da şu ifadeler yer verildi: "Kurban (udhiye), eyyâm-ı nahr (kurban kesme günleri) denilen Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günleri kesilir. Kurban kesim vakti, bayram namazı kılınan yerlerde namaz kılındıktan sonra, bayram namazı kılınmayan yerlerde ise ikinci fecrin doğumundan sonra başlar; Zilhiccenin on ikinci günü (bayramın üçüncü günü) güneş batıncaya kadar devam eder. Bu geçen süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak kurbanların gündüz vakti kesilmesi daha uygundur. Diğer kurbanlarda (adak, akika, vb.) ise herhangi bir vakit söz konusu değildir."

Vekâletle kurban kestirilebilir mi?

Kurbanın vekâlet yoluyla kesilebileceğinin belirtildiği açıklamada "Kurbanı, kişi kendisi kesebileceği gibi, vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban mal ile yapılan bir ibadettir; bu ibadetlerde ise vekâlet caizdir. Vekâlet yoluyla kurban kestiren kişi kendi bulunduğu yerde birisine vekâlet verebileceği gibi, başka bir yerdeki kişi veya kuruma da vekâlet verebilir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile verilebilir." denildi.

Kesim işlemi nasıl yapılmalıdır?

Müftülükte yapılan açıklamanın devamında, "Kurbanı kesilirken mümkünse, kişi kendisi de hazır bulunmalıdır. Kurban kesmeye başlamadan önce tekbir getirilmelidir: 'Allahü ekber, Allahü ekber, lâ ilâhe illallahü vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahilhamd.' Sonra 'Bismillâh Allahü ekber' diyerek kurban kesilmelidir. Hayvan kesilmeden önce şu veya benzeri dualar okunur: 'Ben hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben Allah’a ortak koşanlardan değilim.' 'De ki: “Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben Müslümanların ilkiyim.” ve “Allah’ım ben senden geldim ve sana döneceğim, Muhammed ve ümmetinden bunu kabul et."

Kurban eti nasıl değerlendirilmelidir?

Kurban kesen Müslümanların dağıtım hususunda da uyması gereken kuralların hatırlatıldığı açıklama da "İslâm âlimlerinin çoğunluğu kurban etinin üç eşit parçaya bölünüp bir parçasının kurban sahibi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler tarafından tüketilmesini, ikinci parçanın zengin bile olsalar eş, dost ve akrabaya hediye veya ikram edilmesini, üçüncü parçanın ise kurban kesemeyen ihtiyaç sahibi kimselere dağıtılmasını tavsiye ederler. Kişinin bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin kalabalık olması veya ihtiyaçlarının bulunması halinde kurban etinin kimseye dağıtılmadan evde tüketilmesinde de bir sakınca görülmemiştir. Bu konuda kesin bir sınır yoktur. Kurban sahibinin kurban etinden hem yemesi ve ikram etmesi hem de dağıtması esastır. Bunun ölçü ve şeklini her mükellef kendi konum ve imkânını, başkalarının durum ve imkânını ayrı ayrı gözden geçirerek bizzat belirlemeli ve bu konuda ibadet anlayışıyla hareket etmelidir." denildi.

Kurban derisi nasıl değerlendirilmelidir?

Son olarak "Kurbanın derisi, ihtiyaç sahiplerine veya hayır kurumlarına verilmelidir. Hz. Peygamber, veda haccında Hz. Ali’ye, kurban olarak kesilen develerinin başında durmasını ve bunların derileri ile sırtlarındaki çullarını sadaka olarak vermesini, kasap ücreti olarak bunlardan bir şey vermemesini emretmiştir. (Müslim, Hac, 348) Buna göre kurban derilerinin para karşılığında satılması, kurbanın kesimi veya bakımı için ücret olarak verilmesi uygun değildir." ifadeleri kullanıldı.(Cemil Özdaş - İLKHA)