Doğruhaber / Faruk Kuzu – haber yorum
Doğu Akdeniz’de yaklaşık 100 trilyon $’lık petrol ve doğalgaz rezervinin bulunmasının üzerinden on yıl geçti. Bu on yılda Ortadoğu’da neler yaşanmadı ki?
2009 sonlarında “Arap Baharı” başlamasının ardı sıra BAZI diktatör liderler ortadan kaldırıldı. Libya- Mısır –Suriye bambaşka vadilere sürüklendi. Hamas’a, Filistin davasına öyle ya da böyle sahip çıkan ülkeler ya yerle bir edildi ya da (Mısır örneğindeki gibi) yönetimleri sadık kullara teslim edildi.
Akdeniz ve Ortadoğu üzerinde büyük operasyon çekenler istedikleri değişiklikleri yaparak sadece Filistin Davasını baltalamadılar, Doğu Akdeniz’deki Petrol ve doğalgaz rezervlerini kontrol etme hesabı da yaptılar. Bu konuda tek ikna edemedikleri ülke Türkiye oldu.
Kudüs’ü Siyonist İsrail’in Başkenti olarak tanıması karşılığında, çıkarılacak petrol ve doğalgaz boru hattı Türkiye’den Avrupa’ya taşınacaktı. Ancak Türkiye Kudüs kararına karşı çıktı daha sonra b u havzaların İsrail tekelinde işletilmesine karşı çıktığı için Uluslararası Konsorsiyumla zıt düştü. Akdeniz’deki hakları için dört sondaj gemisi gönderip hakkımı bırakmam diyor.
Şimdi basına düşen haberlere göre şer ittifakını oluşturan Siyonist İsrail- Mısır ve G. Rum Kesimi arasındaki boru hattında sona geliniyor. Haberde şöyle deniyor:
“İsrail'in bölgedeki Rum doğalgazını çıkartıp Mısır üzerinden satışa sunma fikrinin en önemli ayağı olan boru hattı planında sona geldiğini açıkladı.Güney Kıbrıs Enerji Bakanı ise Rum gazının 2024-2025 yılları arasında Mısır’a ulaşacağını tahmin ettiklerini söyledi.”
Bu üç ülke, korsanlık yapıp tüm bölge halkının olan zenginlikleri kendi aralarında bölüşüyorlar. Türkiye, Suriye, Lübnan ve Filistin’in mazlum halklarının öz malını çalıyorlar. Bu hırsızlığa ses çıkarabilen tek ülke de Türkiye. Ne yazık ki diğer ülkeler bu “Uluslararası Komploya-Hırsızlığa” ses dahi çıkaramıyorlar.