Suriye’de çatışmaların devam ettiği İdlib kentinde son bir ay içinde, 2018’in tamamındakinden fazla sayıda çocuk hayatını kaybetti. Geçtiğimiz nisan ayının sonunda şiddet olaylarının tekrar başlamasından bu yana İdlib’de, aralarında 90 çocuğun olduğu en az 400 kişi öldü; 440 bin kişi de evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Uluslararası çocukları koruma örgütü Save the Children (Çocukları Koruyun) ve onun ortak kuruluşu Hurras Network’ün hazırladığı rapora göre, 24 Haziran’dan beri, son dört haftada ise en az 33 çocuk öldü. 2018’in tamamında bu sayı 31 olmuştu.

Bölgedeki çocukların özellikle eğitim imkanlarından mahrum kaldığına dikkat çeken Save the Children Suriye Direktörü Sonia Khush, “Suriye’nin kuzey batısındaki çocuklar 80 gün boyunca çatışmaların gölgesinde yaşadı. Eğitim, yemek ve sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıldılar ve aylarca açık alanlarda ağaçların altında uyumak zorunda kaldılar.” diyor.

Rusya ve Şam güçleri sadece 3 ayda 90 çocuk öldürdü

Suriye genelinde 2.1 milyon çocuk okula gitmiyor ve 1.3 milyon da okulu bırakma riskiyle karşı karşıya. Eğitim tesislerine ve personele yönelik saldırıların arttığı ülkenin kuzey batısında son dönemde en az 44 okul hasar gördü veya yıkıldı. Save The Children, ülkede çatışan tüm tarafları başta sivillerin korunması için uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırdı.

Ülkenin kuzey batısındaki 3 milyon nüfuslu İdlib’te 22 Temmuz’daki son saldırıda aralarında 8 çocuğun olduğu en az 37 kişi yaşamını yitirdi. Bu hafta gerçekleşen hava saldırıları ve bombardımanlarda 66’dan fazla kişi hayatını kaybetti; yüzlerce sivil de yaralandı. Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre onların çoğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor.

Sonia Khush, son saldırıda da çocukların hedef alındığını söyledi: “İdlib’deki son durum tam bir kabus. Zarar korkunç boyutta. Fark gözetmeden yapılan saldırılarda çocukların bir kez daha öldürüldüğü ve yaralandığı açık.

BM’ye göre son iki haftada dört tıbbi tesis, 80 binden fazla kişiye hizmet veren bir su istasyonu, pazar yerleri, fırınlar, okullar saldırılardan etkilendi.

Son iki ayda ise İdlib’in güneydoğusunda 250 bin kişiye su sağlayan en az 8 su tesisi vuruldu.

Türkiye ve Rusya’nın 17 Eylül 2018’de imzaladığı İdlib mutabakatı kapsamında kentte silahtan arındırılmış bölge oluşturulmasına karar verildi.

Ancak Suriye ve Rusya, nisan ayından sonra İdlib’de hava saldırılarını artırdı. Şehirdeki saldırılardan dolayı 550 binden fazla sivil yerlerini terk etti.

Esad rejiminin destekli gruplar ve Rusya’nın hava desteğiyle, bölgede yaklaşık 100 kilometrekare civarında bir alanı ele geçirdiği belirtiliyor.

ANAYASA KAMİSYONUNU ÖNLEMEK İÇİN SALDIRIYORLAR

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Siyasi Komite Üyesi Yaser Ferhan, Esad yönetiminin İdlib’e yönelik karadan ve havadan saldırılar ile Anayasa Komisyonu’nun çalışmasını engellemek istediğini öne sürdü. Ferhan, Esad’ın siyasi çözümden yana olmadığı için askeri yöntemlere başvurduğunu ifade ederken, kendilerinin de ülkede siyasi çözümün ancak Esad’sız bir yönetim anlayışıyla mümkün olduğu kanaatini taşıdıklarını kaydetti.