Ankara

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ile yaptığı baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Mahathir ve heyetini ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, Mahathir'in duayen bir devlet adamı olmanın yanı sıra Malezya'nın kalkınmasında önde gelen mimarlardan biri olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerde D8 üyesi iki stratejik ortak olarak iş birliğine yönelik ne gibi adımlar atabileceklerini müzakere ettiklerini bildirdi.

Bu sene Malezya ile diplomatik ilişkilerin tesisinin 55'inci yıl dönümü olduğunu anımsatan Erdoğan, ilişkilerin ortak anlayış, karşılıklı güven ve saygı çerçevesinde sorunsuz devam ettiğini söyledi.

Malezya'nın İstanbul'da başkonsolosluk açma kararı aldığını da belirten Erdoğan, bu adımın ikili ilişkilere kayda değer katkı sağlayacağında şüphe olmadığını ifade etti.

Başbakan olarak 2014'te Malezya'ya yaptığı ziyarette stratejik iş birliği ortak bildirisini imzaladıklarını hatırlatan Erdoğan, bu bağlamda Dışişleri Bakanlıkları arasındaki siyasi istişarelerin uzun aradan sonra geçen yıl canlandırılmasının sevindirici olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ASEAN ile sektörel diyalog ortaklığımız çerçevesinde Malezya'ya özel önem atfediyoruz. Filistin davası başta olmak üzere Rohingya krizi ve İslam düşmanlığı gibi meseleler karşısında ortak tutum sergiliyoruz. Malezya ile bu meselelerde iş birliğimizi daha da güçlendireceğiz. Sayın Mahathir'in önerisiyle Dışişleri Bakanları düzeyinde başlatılan Türkiye-Malezya-Pakistan üçlü iş birliği sürecinin ilerletilmesine destek vermeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Türkiye ile Malezya arasında değerlendirilmeyi bekleyen büyük ticari potansiyel bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bugün ticaret ve yatırımların artırılmasıyla savunma sanayii alanında iş birliğimizin ilerletilmesi gündemimizin ön sıralarında yer almıştır. Malum, ortaya koyduğumuz ticaret hacmi hedefi iki ülke arasında 5 milyar dolardır. 2015'de yürürlüğe giren serbest ticaret anlaşması kapsamının hizmet ticareti, yatırımlar ve elektronik ticareti de içerecek şekilde genişletilmesi amacıyla müzakerelerimizi sürdürüyoruz. 5 milyar dolar hedefine süratle ulaşmamız gerekiyor. Bu şekilde güncellenecek anlaşmanın ikili ticaretimize ivme kazandıracağını ümit ediyorum.

Yurt dışına yatırım yapan Malezya fonlarının Türkiye'ye olan ilgisinin canlı tutulmasını ve Malezyalı firmaların ülkemize yatırımlarının artarak devam etmesini arzu ediyoruz. Görüşmelerimizde savunma sanayii alanında iş birliğimizi geliştirmeyi öncelikli hedeflerimizden biri olarak belirledik. Sayın Mahathir, ziyareti vesilesiyle firmalarımızın imkanlarını yerinde görme fırsatını da değerlendiriyor. Malezya'nın önemli birikim sahibi olduğu otomotiv alanında birlikte neler yapabileceğimizi inceleme konusunda da mutabık kaldık. Siyasi ve ticari iş birliğimizin yanı sıra beşeri temasları güçlendirmek amacıyla kültür, sanat, turizm ve eğitim alanlarında atılabilecek adımları da önemsiyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde Türkiye ile Malezya arasındaki iş birliğinin her alanda ilerlediğine hep birlikte şahit olacağız."

"Ümmet olma bilincinin gereği"

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Malezyalı bir gazetecinin, "Özellikle birçok ülkenin örnek aldığı Müslüman liderler olarak, Türkiye ve Malezya'nın birlikte çalışarak İslam dünyasına bir liderlik yapması söz konusu olacak mıdır?" sorusuna, "Özellikle İslam dünyasının birliği, beraberliği bizim için her konuda çok önemlidir. Gerek Pakistan gerek Malezya ve Türkiye olarak yapılacak bu üçlü dayanışma zaten bir ümmet olma bilincinin bir gereğidir. Ümmet olma bilincinin bir gereği olarak her alanda, her sahada dışişleri bakanlarımız ön hazırlıkları yapmak suretiyle daha sonra da liderler bir araya gelerek atılması gereken bu adımları neyse şüphesiz atacağız." yanıtını verdi.

Eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın tahliyesi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, bazı Türkiye vatandaşlarına yönelik vize uygulamasının kaldırılması talimatına yönelik değerlendirmesi sorulan Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Sayın Putin daha önceden bu müjdeyi bize vermişti, bugün de kaldırıldı. İnşallah artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da aynı şekilde Rusya'ya ziyaretlerini yapabilecek, burada herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Uzun zamandır aramızdaki diyaloğun, bu tür konulardaki sıcak ilişkilerin bir neticesidir. Şu andan itibaren bu konuda adım atılmıştır.

Hakan Atilla konusuna gelince uzun bir süredir, Halk Bankamızın genel müdür yardımcısının gerçekten yaşamış olduğu bu süreç başta şahsım olmak üzere tüm mesai arkadaşlarımızı üzmüştür, kırmıştır. Her türlü girişimi yaptık ve kendisiyle alakalı verilen mahkumiyet cezası bitmiş oldu. Borcumuz kalmadan Hakan Atilla evladımız ülkesine dönmüş oldu.

Bundan sonraki sürece yönelik kendisiyle yaptığım telefon görüşmesinde 'Önce ailenle, çocuklarınla tatilini yap, sonra seni Ankara'da, Külliye'de bekliyorum, ziyaretimize gel, oturur konuşur, ne yapacağımızın kararını da veririz' dedik. Bizim için Hakan Atilla'ya herhangi bir bariyer söz konusu değildir. O bizim evladımızdır. Onu sahiplenmeyeceğiz, kimi sahipleneceğiz."

Mahathir'e Cumhuriyet Nişanı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısı öncesinde Mahathir'e Cumhuriyet Nişanı verdi.

Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Cumhuriyet Nişanı'nın Türkiye ile dostça ilişkilerin özellikle de çok daha farklı şekilde geliştirilmesini ve iki ülke vatandaşlarının birbirlerine yakınlaşmalarını sağlayan yabancı devlet adamlarına tevcih edildiğini söyledi.

"Aziz kardeşim" diye hitap ettiği Mahathir'in, dünyanın fevkalade mühim coğrafyasında tüm zorluklara göğüs gererek ülkesinin beşeri ve ekonomik kalkınmasına büyük katkı yaptığına işaret eden Erdoğan, 20 yıl önce ekonomik darboğaz içindeyken Malezya'yı düzlüğe çıkarmayı ve kalkındırmayı başardığını, birçok ekonomi tarihçisinin bugün bile bu başarıyı örnek gösterdiğini anlattı.

Mahathir'in, dünyanın en kıdemli başbakanı olarak bugüne kadar sergilediği müstesna liderlik ve vizyoner devlet adamlığıyla İslam alemine ve diğer ülkelere de ilham kaynağı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Siyaset, iktisat ve yüce dinimiz İslam hakkında kaleme aldığınız kapsamlı eserlerinizle liderliğinizin ötesinde bizleri de aydınlattınız. Çalışmalarınız başta Filistinli ve Rohingyalı kardeşlerimiz olmak üzere mazlumların yaralarının sarılmasına, dünyada barış, istikrar ve refahın geliştirilmesine önemli katkılar sağladı. Türkiye ve Malezya arasındaki mesafe uzak olsa da dostluk ve karşılıklı güven temelinde 1964 yılında tesis ettiğimiz ikili ilişkilerimiz, şahsi ilgi ve çabalarınızla stratejik ortaklık seviyesine ulaştı.

Bu kıymetli çalışmalarınız dolayısıyla zatıalilerine Cumhuriyet Nişanı'nı takdim etmekten şeref duyuyorum. Bu nişanı dost ve kardeş ülke Malezya'nın başbakanına veriyor olmak benim için ayrı bir onurdur. Devletimizin Cumhuriyet Nişanı'nı ülkelerimiz arasındaki ezeli ve ebedi sarsılmaz kardeşliğin güçlü bir simgesi olarak kabul etmenizi ve taşımanızı temenni ediyorum. Bu vesileyle hem zatıalilerinin hem de dost ve kardeş Malezya halkının mutluluk ve refahı için en iyi dileklerimi şahsım, milletim adına burada ifade etmek istiyorum."

Erdoğan, konuşmasının ardından Mahathir'e Cumhuriyet Nişanı'nı taktı.

Malezya Başbakanı Mahathir, törende, Cumhuriyet Nişanı almaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Malezya'nın her zaman Türkiye'nin dostu olduğunu söyledi.

Mahathir, dünyadaki Müslüman ülkelerin yaşadığı zorluklara da dikkati çekerek, "Bu ülkelerin hepsi gelişmiş, kalkınmış ülkeler olmalı. Birisi bunu sağlamalı ve Türkiye de buna aday bir ülke diyebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

Geçmişte Türkiye'nin "ümmetin kurtarıcısı" olduğuna vurgu yapan Mahathir Muhammed, "Bugünkü zaaflarımız ve başkalarına bağımlılığımız konusunda bir şeyler yapmalıyız. Tamamen bağımsız olmalıyız ve her şeyi kendimiz yapabilir olmalıyız. Eminim ki Malezya ve Türkiye arasındaki iş birliği bu yönde bize yardımcı olacak ve ümmeti, dost olmayanların baskısından kurtaracaktır." ifadelerini kullandı.

"Malezya, Türkiye ve Pakistan, İslam medeniyetini tekrar ayaklandırabilir"

Mahathir, Türkiye ve Malezya'nın birçok konuya aynı perspektiften baktığının altını çizerek, "Özellikle Filistin konusunda aynı görüşü biz de benimsemiş durumdayız. Bizim için tüm dünyaya Malezya ve Türkiye'nin Filistinlilerin yaşadığı soruna aynı yerden baktığını göstermek önemli." şeklinde konuştu.

Terörle mücadele konusuna da değinen Malezya Başbakanı Mahathir, Malezya'nın bağımsızlığının ilk döneminde bu deneyimi yaşadığını, o zamanlar bir terör örgütünün bağımsız hükümeti devirip komünist bir devlet kurmak istediğini anlattı.

Mahathir, Malezya'nın bu sorunun çözümünde sadece askeri yollara başvurmadığını, aynı zamanda vatandaşlarının desteğini de kazandığını söyleyerek, "Daha sonra hükümete karşı mücadele etmenin gereksiz olduğuna ve hükümetle birlikte çalışmanın daha faydalı olduğuna ikna oldular." ifadelerini kullandı.

Müslüman ülkelerin içinden geçtiği karmaşa ve çatışma sürecinin çözümlenmesinin öncelikli olduğuna dikkati çeken Mahathir Muhammed, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesinde, birlikte bu konuda çalışabileceklerine emin olduğunu dile getirdi.

Mahathir, bir zamanlar dünyada büyük bir İslam medeniyetinin var olduğunu, ancak bugün Müslüman ülkelerin geriye doğru gittiğini belirterek, "Malezya ve Türkiye birlikte çalışarak, aynı zamanda Pakistan'la da iş birliği yaparak, akıllarımızı ve imkanlarımızı bir araya getirerek bir zamanlar var olan büyük İslam medeniyetini tekrar ayaklandırabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye ve Malezya'nın birlikte çalışarak İslam dünyasına liderlik yapması söz konusu olabilir mi?" şeklindeki bir soruya ise Başbakan Mahathir, "Konuşmak kolay ama asıl önemli olan eyleme geçmektir. Bu nedenle 3 Müslüman ülkenin birlikte çalışması ve birbirine destek olması önerisinde bulundum. Bu sayede 3 ülke birbirimizi destekleyerek, sesimizi daha çok duyurabiliriz. Örneğin birçok alanda da iş birliği yapabiliriz, savunma gibi." yanıtını verdi.

Kaynak, AA