Almanya'da birçok Hıristiyan, kilisenin insanlık dışı tavırları, güven ve itimat eksikliği ve inanç yönünden tatmin olmama gibi nedenlerden dolayı inancını terk ediyor. Ülkede tüm engellemelere rağmen ise Müslümanların sayısı her geçen gün artıyor.
Alman medyasına yansıyan haberlere göre, 2017 yılında 44,8 milyon kişi Katolik ve Protestan kiliselerine üye iken, bu rakam geçtiğimiz yıl yaklaşık 660 bin kişi azalarak 44,14 milyona geriledi.
Ülkenin en büyük iki inanç grubunu oluşturan Katolik Kilisesi'nden geçtiğimiz yıl ayrılanların sayısı 216 bin 78 olarak kaydedilirken, bu rakam Protestan Kilisesi için 220 bin olarak açıklandı.
Her iki kilisenin açıkladığı kendi rakamlarına göre Katolik Kilisesi'nin Almanya'da 23 milyon üyesi bulunuyor. Protestan inancına sahip olanların sayısı ise 21,14 milyon kişi.
Müslümanların oranı yüzde 5
2017 yılı verilerine göre Almanya'da halkın yüzde 37'si kendini herhangi bir dine ya da inanç grubuna ait görmüyor. Yüzde 28'lik kesim Katolikler, yüzde 26‘lık bir dilim de Protestanlardan oluşuyor. Ülke genelinde Müslümanların oranı ise yüzde 5. Son verilere göre ülkede 4.4 ila 4.7 milyon Müslüman yaşıyor.
Kiliselere rağbetin azalmasında, kişisel tercihlerin yanı sıra nüfusla ilgili etkenlerin de önemli rol oynadığı belirtiliyor.
Öte yandan ülkede, tüm engelleme ve saldırılara rağmen İslamiyet'i seçenlerin sayısı artıyor.
Gelişmede Türkiye kökenli göçmen Müslümanların önemli rol oynadığı belirtiliyor. Almanya'da 2006-2007 yıllarında Müslümanların sayısının 200 bin arttığı, bu artışın göçten ve doğum fazlalığından kaynaklandığı ifade ediliyor.
Verilere göre Almanya'da 2007 yılında 63 bin Müslüman çocuk doğdu. Artış sonucunda Almanya’daki Müslümanların 2006 yılında 3 milyon 294 bin olan sayısı 2007 yılında 3 milyon 508 bine çıktı. Alman vatandaşı Müslümanların sayısı da bu gelişmeye paralel olarak artış gösterdi.
Sayıları tam olarak bilinmese de başta Hıristiyanlık olmak üzere her yıl binlerce kişi farklı inançları terk ederek İslamiyet'i seçiyor.
Ülkede, İslamiyet'e yönelişin artması da Alman yetkilileri "endişelendiriyor."
Geçtiğimiz günlerde Alman Bertelsmann Vakfı'nın toplumda İslam’a yönelik önyargıları ortaya koyan araştırması kamuoyuna yansımıştı.
"Müslümanların da çoğunluğu barışçıl, yardımsever ve sempatik"
Reutlinger General Anzeiger gazetesi söz konusu araştırmayı şöyle yorumlamıştı:
"Almanya'da her iki kişiden birinin kendini İslam tehdidi altında hissetmesi alarm vericidir. Müslümanları tanıyanlar ya da nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkelere sıkça gidenler, bir dinin bütününe yönelik bu olumsuz algıyı anlayamıyor. Müslümanların da çoğunluğu barışçıl, yardımsever ve sempatik. Tehdit teşkil edenlerse haydutlar ve fanatiklerdir. Böylelerine ise Hristiyanlık dahil her dinde rastlanır."
"İslam inancına sahip insanların sayısının giderek artması Almanya'yı değiştirmeye devam edecektir"
Stuttgarter Nachrichten gazetesi ise şu değerlendirmede bulunmuştu.
"İslam tehlikeli mi? Almanların korkmasını gerektiren bir tehdit mi? Hayır! Tehlikeli olan tek bir Allah'a, onun emirlerine göre yaşamaya inanmak değil, dini kendi amaçları için suistimal eden yoldan çıkmış kişiler ve radikal gruplardır. İslam'ın toplumsal açıdan canlı ve siyasi açıdan aktif bir din olduğu tartışma götürmez. Ve İslam inancına sahip insanların sayısının giderek artması Almanya'yı değiştirmeye devam edecektir." (Fırat Arslan- İLKHA)