ADANA - Milli Eğitim Bakanlığı`nın yeni kılık kıyafet yönetmeliğiyle ilköğretim ve liselerde başörtüsüne yasak getirmesinin ardından birçok kesimden tepkiler gelmeye devam ederken konu, Adana Vuslat FM`de de ele alındı.
 
Vuslat FM`in canlı yayınına katılan Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) Başkanı Salih Demir, Müslüman halkımızın bu mesele çözülünceye kadar gündemi işgal etmesi gerekiyor. Bütün STK`ların tek yürek olarak ciddi tepkiler göstermesi gerekiyor" dedi.
 
Hükümetin Açık ve Net Bir Şekilde Bu Meseleyi İzah Etmesi Lazım
Mevcut Hükümetin Başörtü yasağını çözebilecek durumdayken bunu yapmadığını ifade eden Demir; "Mevcut Hükümetin Başörtü yasağını çözmesi lazımdı bunu yapmadı. İşin ilginç tarafı Milli Eğitim Bakanının, `aslında biz bu meseleyi çözebilirdik, serbestlik getirebilirdik, ama yapmadık` sözleri, bu durum gerçekten garip. Hükümeti meselenin çözümünden neyin alı koyduğunu anlayabilmiş değiliz. Çünkü daha zor meselelerde daha ciddi adımlar atıldığı söylenirken, başörtü gibi kangren haline gelmiş ve gerçekten çözümüne ramak kalmış bir dönemde kılık kıyafet yönetmeliğine öğrencilerin `okul içinde başı açık` ibaresinin katılması bence kara bir lekedir. Hükümetin bu meseleyi çıkıp izah etmesi lazım,açık ve net bir şekilde. Ya bizim gücümüz yok, ya da biz bu başörtü yasağı savunuyoruz, demesi lazım. Bunu bilelim ki kasıtları ne" dedi.
 
Başörtüsü Yasağı Kalkıncaya Kadar Gündemi İşgal Edelim
Sivil Toplum Kuruluşlarının yasakçı yönetmeliğe tepki vermeye devam etmesi gerektiğini belirten Demir; "Müslüman halkımızın bu mesele çözülünceye kadar gündemi işgal etmesi gerekiyor. Bütün STK`ların tek yürek olarak ciddi tepkiler göstermesi gerekiyor. Tabi sivil toplum kuruluşları şimdi ayakta. Bu meselenin çözümü noktasında inşallah gerekli hassasiyet oluştu. Mesele çözülünceye kadar, yönetmelikteki yasakçı bu madde kalkıncaya kadar, bunun yerine `herkes için kılık kıyafet serbesttir" ifadeleri ekleninceye kadar, bu tepkilerin devam etmesi lazım. Aksi takdirde şu ana kadar yapılan tüm faaliyetlerin, etkinliklerin bir önemi ve etkisi kalmaz.
 
Örtü Tüm Alanlarda Serbest Oluncaya Kadar Mücadelemiz Devam Edecek
Bazı düşüncelere göre sanki hükümet Müslüman halkımızdan şunu der gibi, "Siz bastırın, biz de çıkalım birilerine diyelim ki halkımız bu yasağın kalkmasını istiyor ve bu sorunu çözelim" bu düşünce yanlış bir düşüncedir. Sadece ilköğretimde değil, hayatın tüm alanlarında örtü serbest oluncaya kadar bu işin peşini bırakmayacağız. Birilerinin, yahu örtünün şekli böyle olsa, lisede başı açık olması gerekir, şurada açık olması gerekir, kimsenin ağzından böyle bir söz çıkmayacak. Örtü olmasa da olur, şu şekilde örtünse belki kabul görürmüş. Sizin ne haddinize, siz kimsiniz? Yani böyle Allah`ın gayretine dokunacak, Müslümanları derinden rencide edecek, meselelerinden de artık bir takım mihraklar, odaklar vazgeçmeli diyoruz. TESSEP olarak başörtüsü tüm alanlarda serbest oluncaya kadar Allah`ın izniyle mücadelemiz devam edecek" dedi.
 
Örtüden Taviz Vermek Söz Konusu Olamaz
Programa telefonla bağlanan İnsani Hürriyetler ve İnanç Platformu Hukuksal Danışmanı Avukat Halis Yetkiner ise, başörtü meselesine avukat olmaktan çok bir Müslüman olarak baktığını belirterek, "Şu ana kadar hiçbir İslam âlimi, İslam`da örtünme yoktur, dememiş, diyememiştir. Çünkü Allah`ın emri gayet açıktır. Her Müslüman bayan ilahi emrin gereği örtünmek zorundadır. Bizim açımızdan bu böyledir, bundan taviz vermek söz konusu değildir" dedi.
 
Kılık Kıyafet Serbesttir Ama Müslümanlara Değil!
İnançlı insanların AK Partiye başörtüsü ve inanç önündeki engellerin kaldırılması için destek verdiğini belirten Yetkiner, "Ama AKP, eski 28 Şubatçıların yasaklarını savunarak, onlardan farklı düşünmüyoruz, kılık kıyafet serbesttir ama Müslümanlara değildir. Okullarımıza geleceksiniz ama okullarda başınız açık olacak, şeklinde hareket ediyor" şeklinde konuştu.
 
Başörtü Konusunda İktidarın Durumu Büyük Bir Hayal Kırıklığıdır
AK Parti`nin başörtüsü yasağı konusuna bakışını da değerlendiren Yetkiner; "Mevcut iktidarın başörtü yasağını kaldırma konusuna bakışının bence üç farklı şıkkı olabilir.

1-Gücüm yetmiyor mantığı: "İktidarız ama Muktedir değiliz" diyor.
2- Şartlar müsait değil mantığı: "başkalarının da oyuna ihtiyacımız var, onları kızdırmayalım, küstürmeyelim" diyor.
3- Bizim düşüncemiz budur mantığı: "Bizim sizin oyunuza ihtiyacımız yok, yerseniz de budur, yemeseniz de budur" diyor.
 
Bence iktidarın bu durumu büyük bir hayal kırıklığıdır. Bakanlar kurulunun bu yönetmelikten geri adım atması gerekiyor. Bu yasaktan daha başta iken dönülmeli, vazgeçilmeli" şeklinde konuştu. (Ayhan Kaya - İLKHA)