Asimilasyonlar, yıkılan camiler-mezarlıklar ve şehit edilen insanlar…. Hepsi de iki buçuk milyon insanın yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde gerçekleşiyor. Öncelikle yapılan zulümden kısaca  bahsedelim. Türk medyası tarafından adeta görmezden gelinen Doğu Türkistan, neyse ki birçok sivil toplum kuruluşu tarafından, takip altında tutuluyor ve çeşitli protestolar ile seslerini duyurmaya çalışmaktalar.

Çin, Naziler gibi Uygur Türkleri’ni toplama kamplarında tutarak sindirmeye çalışmakta. Sindirilmeyenler ise şehit ediliyor. Uygur Türkleri’nin maruz kaldığı zulüm son bir kaç yılda yapılıyor gibi görünsede, aslında oradaki insanların uzun süredir baskı altında kaldıkları bir gerçek.

Şimdi asıl konu yıllarca süren bu zulüm ne oldu da son zamanlarda yabancı medya tarafından ilgi ile takip edilmeye başlandı. Konu ile alakalı yapılan haberlere bakacak olursak:

Yabancı Medya’da Doğu Türkistan

Stratfor, BBC, CFR, EuroNews, gibi haber siteleri özellikle bahar aylarından itibaren Doğu Türkistan’a özel bir ilgi ile yaklaşıyorlar. Haberlerin içeriği tabi ki Çin’in Uygur Türkleri’ne uyguladığı baskıcı yönetim anlayışı. Şöyle ki, yıkılan camileri ispatlayan uydu görüntüsü karşılaştırmaları bile mevcut.

Peki bir düşünelim, daha önce bahsedildiği üzere, zulüm yıllardır sürüyor ve batı medyası son aylarda ilgi göstermeye (!) başlıyor. Dünya üzerinde Arakan’dan Irak Türkmenleri’ne kadar birçok insan zulüm altında ve batı medyasında herhangi bir haber gündemi şimdiye kadar oluşmadı. Ne oldu peki?

Bir şeyler için bahane lazım ve Çin’in baskıcı yönetimi söz konusu olduğunda birçok bahane elbetteki kolayca bulunabilir. Yani amaç Uygur Türkleri’ni savunmak değil. Onları çok sevdikleri için üzülüyorlar, hiç değil. Uzun lafın kısası Çin’e karşı koz lazım.

Ne için koz lazım diye sorulacaksa Çin’in askeri-ekonomik durumu kendisi başlı başına bir cevap. Çin-Pakistan Ekonomi Koridoru, Afrika açılımı gibi birçok konu bazı ülkelerin işine gelmeyebilir. Özellikle Çin’in Sincan bölgesinden başlayıp Pakistan’dan Hint Okyanusu’na bağlanan ekonomi koridoruna yönelik bir koz da olabilir. Bunu ilerleyen zaman dilimlerinde göreceğiz.

Sonuç olarak, Uygur Türkleri kendi başlarına bırakılmış bir vaziyette ve ne ABD, ne Avrupa, ne de Çin onları umursuyor. Batı için bir koz lazım ve şimdilik altyapısı hazırlanıyor diyebiliriz.

Kaynak: Uyghurnet