Batman’ın Balpınar (Grêsira) beldesine bağlı Segırka Mahalle sakinleri, seralarda yetiştirdikleri salatalıkların hasadına yaklaşık bir aydır başladıklarını söylediler. Bölgede en çok sebze yetiştirildiği yapan yaklaşık 300 haneli Segırka Mahalle sakinleri, geçimlerini tarım ve kısmen hayvancılıkla yaptıklarını ifade ettiler.

Kentte 2009 yılından itibaren ekili alan ve üretim miktarları açısından, seracılık faaliyetleri artış gösterirken Batman’da 2000 yılında 61 dekar olan sera alanı, 2019 yılında 317 dekara ulaşıldığı belirtiliyor.

Sera bölgesi olarak ilan edilen Balpınar beldesi ve çevresinde bulunan çiftçiler, elde ettikleri ürünleri değerinin altında sattıklarından dolayı emeklerinin karşılığını alamadıklarını ifade ettiler.

“Masraf artmasına rağmen ürünlerimizin fiyatları düşmüş”

Mahallede seracılık işi yaparak geçimini sağlayan çiftçilerden Selman Aslan, “Geçimimiz tarım üzerinedir. Neredeyse her çeşit sebze ekimi yapıyoruz. Bu yıl sebzelerimiz para etmiyor. Yaptığımız harcamaları bile karşılayamıyor. Geçen sene eski valimiz Ahmet Deniz bize naylon desteğinde bulundu. Allah ondan razı olsun. Katkısıyla çok seralar kuruldu. Yeni valimizde destekleri devam ediyor Allah ondan da razı olsun. Bu desteklerin devam edilmesini istiyoruz. Sera naylonları dışında fide desteği de verilirse çok memnun oluruz. Çiftçilerin masrafları o kadar artmış ki masrafları yetiştiremiyoruz. Masraf artmasına rağmen ürünlerimizin fiyatları düşmüş bunun için işin içinden çıkamıyoruz. Bu yüzden yetkililerin yardımcı olmalarını istiyoruz.” dedi.

“İşimizin karşılığını alamadığımız için perişan oluyoruz”

Ürünlerinin para getirmediğine dikkat çeken Aslan, “Salatalık kilosu 30 kuruştur. Bu seramdan 100 ton salatalık satarsam ancak kurtarır. Ben nasıl aile geçindireceğim nasıl masrafları çıkaracağımı bilemiyorum. Bir seranın kurulması 30-35 bin TL'dir. Salatalık kilosu 30 kuruşa olursa 100 ton satarsam daha yeni 30 bin lira yapar. Bu konuda özellikle Valinin yardımcı olmasını talep ediyorum.” ifadelerini kullandı.  

“Ektiğimiz ürünlere güzel fiyatlar verilsin ki geçimimiz olsun”

Bu yılın fiyatlarının geçen seneye oranla daha kötü olduğunu belirten Aslan, “Geçtiğimiz sene salatalık fiyatı bir bir buçuk arası satılıyordu çok iyiydi. Bu yıl 30 kuruşa satılıyor. Arada bir liradan fazla fark var. Bu fiyatlarla beraber ilaç, gübre gibi ihtiyaçların fiyatları artmış. Her seferinde 100-150 lira arası ilaç satın alıyoruz. Gübre torbası 120 liradır. Mazot litresi 6 buçuktur. Bu masraflarla beraber nasıl işin içinden çıkacağız. Tek isteğimiz ektiğimiz ürünlere güzel fiyatlar verilsin ki geçimimiz olsun. Bu fiyatla maliyeti bile çıkaramayız.” şeklinde konuştu.  

“Bu yıl salatalık su kadar bile para etmiyor”

Bu yıl ilk defa sera kurduğunu belirten çiftçilerden Fesih Tekin, “Bu yıl birçok köylümüz gibi bizde sera kurduk. İlk yıllar seralar azdı, seracılık iyiydi. Bu yıl köylüler sera sayısını artırınca salatalıklar para etmedi. Bu yıl salatalık su kadar bile para etmiyor. Suyun litresi belki bir liradır salatalık 50 kuruşa satılamıyor. Salatalık fiyatı 30-40 kuruştur. Fiyatların bu şekilde olmasının sebebi köylüler olarak bir derneğimiz veya kooperatifimizin olmayışıdır. Bunun için malımız heba olup para etmiyor.” dedi.

“Tüketici ucuza alabiliyorsa üreticide zarar etmemesi gerekir”

Tarım ve Orman Bakanlığı kırmızı et üzerinde durduğu gibi sebze ve meyvenin üzerinde de çok durması gerektiğini belirten Tekin, “Tarım ve Orman Bakanlığı meyve ve sebze fiyatları konusunda ortama hakim olması gerekir. Kalkıp bir yerlerden salatalık getirip bizim fiyatları düşürmek adil değildir. Tüketici ucuza alabiliyorsa üreticide zarar etmemesi gerekir. Bu duruma bir denge noktası olması gerekir. Üreticileri zor duruma koymamak gerekir. Bakanlık bu konu üzerinde durursa üreticinin zararı söz konusu olmaz. Elhamdülillah verim iyidir fakat fiyatı çok kötüdür. Ortalama bir buçuk bir 70 kuruş arası bekliyorduk. Ancak beklentimiz olmadı.” ifadelerini kullandı.

“Devlet bu sorunu hal etmesi gerekir”

Bahar mevsiminde seralarına hortumun vurmasıyla büyük çapta zarar gördüklerini hatırlatan Abdullah Aslan, “Bu yıl bahar mevsiminde hasada başladığımızda seralarımıza hortum vurdu. Benim iki serama hortum vurdu, 80 bin lira zararım oldu. En az 15 bin lira fidan borcumuz var. Bu parayı ödemeye imkanım yok. Devlet tespite geldi ancak şimdiye kadar kimse bize bir kuruş vermedi. Hortum vurduktan sonra iki seramdan birini borçlarla tamir ettim bir tanesi de öyle kaldı. Salatalıkların kilosu 30-40 kuruşadır. Gübre, fide, mazot veya işçilik hangisinin parasını bu salatalıklardan çıkaracağım. Verimden memnunuz ancak para etmezse boştur.” şeklinde konuştu.

“Haftada en az 600 ton sebze bizim bölgeden hale gönderiliyor”

Batman bölgesinde en çok kâr getiren Zorköy ile Segırka mahalleleri olduğuna dikkat çeken çiftçilerden Salih Cengiz de şunları söyledi:

“Bu iki mahallenin sebzeleri ile hububattı kent merkezine büyük katkı sunuyor. Salatalıklar 30 kuruşa satılıyor. Salatalıklar için 2 torba gübre aldım 600 lira küçücük bir ilaç 150-200 liradır. 800 metre seram için ilaç satan esnafa 3 bin lira borcum var. Hortum meydana geldi 47 sera zarar gördü. Gelip fotoğrafladılar zararlar bugün yarın verilecek denildi ancak bir şey görmedik. Zorköy ile Segırka bölgeleri zorluk yaşıyor. Haftada en az 600 ton sebze bizim bölgeden hale gönderiliyor. Çiftçiye destek projesinden hiç yararlanamadık. Destek almak için gittiğimizde tapu istiyorlar. 60-70 yıldır buradayız tapularımız yok. Babalarımız bu tarlaları aldıklarında yokluktan dolayı tapu yapılmamış. Destek almak için tapuda olmadığından mağduruz.” (Mehmet Sait Çelik –İLKHA)