Kahire
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin 17 Haziran'da şehadetinden bugüne kadar geçen sürede yaptığı 5 ayrı açıklamada herhangi bir tutum değişikliğinden söz etmezken, gençler sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla cezaevlerinde tutulan insanların özgürlüğüne kavuşması için yeni siyasi inisiyatiflerin alınması gerektiğini ifade ediyor.
İhvan'ın söz konusu açıklamalarında, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi yönetimi ile uzlaşma ihtimalinden hiç bahsedilmediği gibi, satır aralarında ipleri daha fazla germe niyeti dahi öne çıkıyor.
Mursi'nin ölümünden 2 saat sonra yapılan ilk açıklamada, Mursi'nin şehit olduğunu belirten İhvan yetkilileri, taviz vermeden onun yolunda yürümeye devam edeceklerinin altını çizerek, bu ölümle ilgili uluslararası soruşturma başlatılması talebinde bulundu.
Teşkilat tarafından son açıklama 6 Temmuz’da yapıldı. Mısır hükümetinin açıkladığı akaryakıt ve tüp gaz zammına işaret edilen açıklamada, söz konusu zamların halkı 25 Ocak Devrimi sürecine geri götürebileceği ifade edildi.
İhvan, resmi açıklamalarında Sisi yönetimine karşı daha mücadeleci bir üslup kullanırken, teşkilatın genç jenerasyonunun özellikle de sosyal medya üzerinden İhvan yönetiminden farklı bir yaklaşım sergiledikleri görülüyor.
Gençler sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarda, 6 yıldır cezaevlerinde tutulan insanların özgürlüğüne kavuşması için yeni siyasi inisiyatiflerin ele alınması gerektiğini vurgulayarak, teşkilatın yönetiminde bulunan karar vericilerden daha reel ve akılcı tutum beklediklerini dile getiriyor.
Ahmed İbrahim adlı kullanıcı Facebook hesabından yaptığı paylaşımında, İhvan yönetiminde genç idarecilere yer verilmesi gerektiğinin altını çizerek, yeni bir oluşum, yapılanma ve fikri açılım geliştirmenin zamanı geldiğini belirtti.
İhvan'ın reel politiği iyi okuyarak bir öz eleştiri yapmasının önemine işaret eden İbrahim, "İhvan, milli menfaatleri ve toplumun ihtiyaçlarını göz önünde tutarak yeni bir yol haritası oluşturmalı." ifadelerini kullandı.
İbrahim’in paylaşımına diğer kullanıcıların da "Akıl bunu gerektirir", "Biz de bunu temenni ediyoruz" ve "Doğru söyledin" gibi yorumlar yaparak destek verdiği görüldü.
"Umarım meşruiyet tartışması sona erdirilir"
Mısır'ın önde gelen İslami hareketler uzmanlarından Ahmed Ban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, meşruiyet konusuna işaret ederek, "Umarım İhvan’ın içindeki etkin grup Mursi’nin ölümünün ardından meşruiyet tartışmasının artık sona erdiğini fark etmiştir." dedi.
Bazı İhvan yöneticilerinin devamlı mazlum ve mağdur olma dairesi içerisinde kalmayı tercih ettiğini söyleyen Ban, teşkilatın içindeki bu grubun realite ile örtüşen ve ayağı yere basan bir stratejik okuma yapmak yerine "Kerbela ve mazlumiyet" felsefesi söylemini sürdürme fikrinde ısrar ettiğini kaydetti.
İhvan'ın şu andaki yöneticileri içinde, günümüz şartlarını esas alarak strateji geliştirebilecek kabiliyette isimlerin az olduğunu öne süren Ban, "Eskiden yaşananları bırakıp günümüze dönmedikleri sürece, İhvan'ın içinde bulunduğu bu zor durumdan çıkabileceğini düşünmüyorum." diye konuştu.
İhvan meşruiyet konusundaki ısrarını sürdürüyor
İhvan'ın en yüksek denetim kurumu olan Şura Meclisi Üyesi Hemmam Yusuf ise Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin yokluğunda da meşruiyet konusundaki ısrarlarını sürdürmeye devam ettiklerini ve edeceklerini söyledi.
Yusuf, şunları kaydetti:
"Çünkü meşruiyet halka aittir. Mısır halkı ölmemiştir, canlıdır. Meşruiyetten vazgeçmek demek halkı hiçe saymak ve silah zoruyla işbaşına gelen yöneticileri tanımak olur. Ayrıca meşruiyetten vazgeçersek yönetimin el değiştirmesi konusunda darbeleri meşrulaştırmış oluruz ki, bu bütün dünyada reddedilen bir değişim şeklidir."
Şehitler konusuna da değinen Yusuf, meşruiyetten vazgeçmeleri durumunda 25 Ocak 2011 Devrimi'nden bu yana kadar hayatını kaybeden binlerce şehidin kanının yerde kalacağını dile getirdi.
Yusuf, "Biz bu yönetimi kabul edersek ne değişecek, Mısır'a demokrasi, özgürlük ve insan hakları geri gelecek mi?" ifadelerini kullandı.
Sosyal medya üzerinden bazı gençlerin değişiklik ve uzlaşı beklentisi olduğu görülüyor. Ancak İhvan yöneticilerinin konuya daha farklı bir perspektiften baktığı dikkate alındığında, yakın gelecekte İhvan'ın tutumunda bir değişikliğin olmayacağını öngörmek yanlış olmayacaktır.
Bu yazı AA'dan alıntıdır ve ifade edilen görüşler sahiplerini bağlar.