15 Temmuz hain darbe girişimi, yıl dönümü münasebetiyle yapılan basın açıklamasıyla Memur-Sen Bitlis İl Temsilciliği tarafından lanetlendi. Memur-Sen iş kollarının Bitlis şube başkanlarının bir araya gelmesiyle düzenlenen basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Başkan Vekili Hikmet Tultak, 15 Temmuz 2016 tarihinde, ülke olarak uluslararası karanlık bir işgal ve darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığımızı hatırlattı.

FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin amacının, millet iradesine zincir vurmak ve Türkiye’yi sömürüye açık hale getirmek olduğunu vurgulayan Tultak, Allah'ın yardımı ve milletin gayretiyle bu hain darbe girişiminin bertaraf edildiğini söyledi.

Tultak, "Milletin inanç değerlerini istismar ederek, şeytani bir planla, devlet içinde örgütlenen FETÖ, önüne konulan planı harfiyen yerine getirmiş, 17/25 Aralık kumpası, Gezi kalkışması, Kobani olayları sonuç vermeyince askeri bir darbe seçeneğine başvurmuştur. Bu meşum ihanet eyleminin görünen tarafında FETÖ, arkasında ise bir takım küresel güçlerin olduğunu artık bugün daha kesin bir şekilde biliyoruz. Açık ve net olarak söylüyoruz, FETÖ’yü ve FETÖ’cü teröristleri darbe girişiminden sonra hangi güçler koruma altına aldıysa, darbe girişiminin arkasında da o güçler vardır." dedi.

"Darbecilerin değirmenine su taşıyan bu karanlık söylemin bir gaflet hali olduğunu düşünüyoruz"

"250 şehid ve 2 binden fazla gaziye rağmen 'kontrollü darbe' diyen bir zihniyetin bu ülkede varlığını sürdürüyor olması Türkiye için büyük bir talihsizliktir." diyen Tultak, şunları söyledi:

"Darbecilerin değirmenine su taşıyan bu karanlık söylemin bir gaflet hali olduğunu düşünüyoruz. Buna karşın sular durulup, hakikati bütün çıplaklığıyla gösteren belge, bilgi ve gelişmeler ortaya çıktıktan sonra hâlâ bu düşüncede ısrar edilmesini de ancak ihanet olarak görüyoruz. Nitekim Türkiye’yi büyük bir kaosa ve iç savaşa sürüklemeyi hedefleyen bu hain planda, 8 binden fazla askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank,  246 zırhlı araç, 3 askeri gemi millete karşı kullanılmıştır. Meclis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekât Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, TRT vericileri ve birçok kurum saldırıya uğramış; Genelkurmay, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, TRT ve onlarca kurum işgal edilmiştir. Darbe girişimine direnen 250 kahraman kardeşimiz şehid, 2 bin 193 kardeşimiz de gazi oldu. Evlerinde oturup gelişmeleri televizyondan izleyen ve darbe girişiminin sonucuna göre pozisyon almayı hesaplayanlar, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ne olduğunu anlayamazlar. Darbe tehlikesi geçene kadar milletin 29 gün boyunca tuttuğu direniş nöbetlerine burun kıvıranlar, meydanlarda gösterilen kahramanlığın bize bir vatan kazandırdığını bilemezler, kavrayamazlar."

"15 Temmuz’u anlamak isteyenler; o geceyi meydanlara çıkan milyonlara, canlarını veren şehitlere, kanlarıyla meydanları kızıla boyayanlara sorsunlar"

 15 Temmuz hain darbe girişimi başarılı olsaydı, ülkeyi bekleyen felaketlere dikkat çeken Tultak, bunu anlayamayanların meydana inen kahraman millete bakmaları gerektiğini ifade etti.

Açıklamasının devamında Tultak, "15 Temmuz’u anlamak isteyenler; o geceyi meydanlara çıkan milyonlara, canlarını veren şehitlere, kanlarıyla meydanları kızıla boyayanlara sorsunlar. Darbe başarılı olsaydı 16 Temmuz sabahı ülkenin nasıl bir felakete uyanacağını, gafiller anlamasa da bu millet görmüş ve gereğini yapmıştır. Hep söyledik yine söylüyoruz: Hiçbir insani, İslamî, ahlaki değer taşımayan bu sapkınların, bu millete yapabileceği kötülükler tasavvur ve muhayyilemizi aşar. O gece okyanus ötesinden planlanan bu hain darbe başarılı olsaydı, Türkiye bir kaosa, karanlığa uyanacaktı. Ümmetle ve İslam dünyasıyla ilişkimiz kesilecek, Siyo-Emperyal eksenin parçası olacaktık. Darbe başarılı olsaydı, Türkiye bir sömürü ve yağma ülkesine dönüşecekti. Muhacirlerin, mazlumların, mağdurların sığınağı olan tek yurt da ortadan kalkacaktı. O gece millet bu oyunu gördü. 'Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.' diyerek kükremiş sel gibi, önüne örülmüş tanklardan bentleri çiğneyip aştı. Üniforma giymiş teröristlerin millete karşı kullandıkları tanklara, uçaklara, bombalara iman dolu göğsünü siper etti. O gece abdestini alıp namaz kılarak meydanlara çıkan, tanklara, uçaklara, helikopterlere karşı çıplak elleriyle direnen

Milletin kahraman evlatları bu vatanı; Allah’ın yardımıyla, büyük bir işgalden, karanlık bir iç savaştan ve emperyalizme uşaklıktan kurtararak bize yeniden hediye ve emanet etmiştir. Bu hakikati çocuklarımıza, gençlerimize anlatmak, emanete sadakatin bir gereği ve şehitlerimize karşı boynumuzun borcudur. Şehitlere en büyük vefa bu olacaktır. Bu ülkenin geleceği bu bilincin yaşatılmasına bağlıdır. Hainleri de anlatacağız çocuklarımıza, kahramanlarımızı da! Her bir şehidimizi tek tek genç dimağlarımıza tanıtacağız. Tarihe sığmayacak yiğitlikler, kabirlere sığmayacak yürekler, kitaplara ve filmlere sığmayacak kahramanlıklar gösterildi o gece meydanlarda. O gece 250 şehidin akıtılan muazzez kanları; bu ülkenin kalbini besleyen bir bereket, hainler için felaket oldu." diye konuştu.

Son olarak o gece Memur-Sen olarak bir milyon üyesiyle meydanlara indiklerinin altını çizen Tultak, Türkiye’nin entelektüel birikimi ve bu coğrafyanın erdemliler hareketi olarak; Emperyalizmin her türlü kirli plan ve kumpaslarına yüksek bir bilinç, akıl ve imanla karşı koyacaklarını belirtti. (Şükrü Ton taş-İLKHA)