15 Temmuz darbe girişimi sırasında, İstanbul’da çıktığı tankın üzerinde darbeci askerler tarafından vurulduktan sonra tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Mardinli Halil Algan (48), darbenin yıl dönümü dolayısıyla tedavi gördüğü hastanede sitem dolu sözler sarf etti. Algan, darbenin açtığı yaralardan çok ilgisizliğin canını acıttığını söyledi.
Türkiye halkı birçok askeri darbeye tanıklık etti, gördü ve yaşadı. Ülkede neredeyse her 10 yılda bir darbeler yaşandı. 27 Mayıs 1960… 12 Mart 1971… 12 Eylül 1980… 28 Şubat 1997… Son darbeden sonra birçok kez muhtıralar yaşansa da "on yılda bir darbe" geleneği artık tarihe karıştı derken, 15 Temmuz 2016’daki 15 Temmuz darbe teşebbüsü yaşandı.
Kanlı darbe girişimine karşı bu kez sokağa çıkan halk, darbecilere direndi. Uzun yıllar sinsi bir şekilde devletin tüm kurumlarında örgütlenen FETÖ’cüler, savunmasız sivil halkın üzerine ateş açmış, tankları halkın üzerine yürütmüş, savaş uçaklarıyla insanları bombalamıştı.
Bundan 3 yıl önceki kanlı ihanet darbesinde 250 insan can verdi, binlercesi de yaralandı. O gece darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan insanlar hala o gecenin izlerini bedenlerinde taşıyor. Bunlardan biri de Mardinli Halil Algan…
ABD destekli 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaşadığı İstanbul’da sokağa çıkan Algan, darbecilerin tanklarını durdurmaya çalıştı. Çıktığı tankın üzerinde darbecilere karşı direnirken vurulan 48 yaşındaki Algan, tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu.
Darbecilerin saldırısından sonra 45 gün yoğun bakımda hayat mücadelesi veren Algan, daha sonra Ankara'da tedavi görmeye devam etti. 7 ay konuşma yetisini kaybeden Algan, 13 aylık tedavisinin ardından hayat mücadelesini kazanarak memleketine tekerlekli sandalyeyle geri döndü.
Yatağa mahkûm olan Algan, iki ayda bir Ankara'daki Gaziler Rehabilitasyon ve Fizik Tedavi Eğitim Araştırma Hastanesine giderek tedavisine devam ediyor.
İLKHA muhabiri, sağlık sorunları nedeniyle sık sık hastanede yatmak zorunda kalan Algan’ı tedavi gördüğü Mardin Devlet Hastanesinde ziyaret ederek, bir süre sohbet etti.
“Hayatım hastanelerde geçiyor”
Her şartta ve her şekilde Allah'a şükrettiğini dile getiren Algan, yaşadığı olayı özetle şu şekilde anlattı:
“15 Temmuz gecesi, İstanbul'da darbeci askerleri durdurmaya çalışırken çıktığım tankın üzerinde vuruldum. İstanbul’da 45 gün yoğun bakımda kalmışım. Uyandığımda bir deri bir kemik kalmıştım. Zaten pek konuşamıyordum. 6 ay boyunca konuşamadım. Yatak yarasıyla da bir yıldan fazla uğraştık. Ameliyat olduk, bayağı çok çektik. Halen çekmeye devam ediyoruz. Sonra Ankara’ya sevk ettiler, orada da tedavi olduktan sonra hastaneden darbeden bir buçuk yıl sonra çıktım. Memleketim Mardin’e geldim. Şimdi burada oturuyorum, tabi halen tedaviye devam ediyorum. Birkaç ay burada kalıyoruz, tekrar Ankara’ya fizik tedaviye gidiyorum. Mardin’de de birkaç haftada bir hastalanıp hastanede yatmak zorunda kalıyorum. Şu an bile gördüğünüz gibi Mardin Devlet Hastanesinde yatarak tedavi görüyorum. Ankara’da da 2 ay fizik tedavi gördükten sonra tekrar Mardin’e dönüyorum. Hayatım böyle hastanelerde geçiyor. Ankara’daki fizik tedavi bana iyi geliyor, kaslarım gelişiyor ama buraya döndükten sonra gücümü kaybediyorum. Orada gelişen kaslarım tekrar erimeye başlıyor. Git gel ile 3 yılımızı dolduruyoruz.”
“Çok acı çekiyorum”
Çok acı çektiğini ve acılarının gün geçtikçe şiddetlendiğini aktaran Algan, “Bazen sabahlara kadar acımdan dolayı bağırıp duruyorum. Tabi kendimden bile utanıyorum. Çünkü bağırmaktan yanımdakileri de uyutmuyorum. Acı çekiyorum, bazen acılara dayanamayıp bağırıyorum. Çok kötü oluyorum, dayanacak gücüm kalmıyor. Allah’tan sabır diliyorum, şifa diliyorum, merhamet diliyorum. Şükürler olsun Allah’ıma, hamdolsun.” dedi.
“İlgisizlik canımı daha çok acıtıyor”
Darbeden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere bakanların defalarca Ankara Gaziler Rehabilitasyon ve Fizik Tedavi Eğitim Araştırma Hastanesine geldiğini belirten Algan, ancak hiçbirinin bir kez bile kendisini ziyaret etmediğini söyledi.
Canını asıl acıtanın ilgisizlik olduğunu anımsatan Algan, son olarak şunları söyledi:
“Adı üstünde; darbe… Yapanlar hain olmazsa yapmaz zaten. Ama emellerine ulaşamadılar. Şükürler olsun ki, ulaşamadılar. Tekrar olsa gücümüz yettiğince karşı geleceğiz. Darbe canımızı acıtmıyor, 3 yıldır ilgisizlik canımızı acıtıyor. Bugüne kadar Ankara’da Gaziler Rehabilitasyon ve Fizik Tedavi Eğitim Araştırma Hastanesinde tedavi görüyordum. Oraya Sayın Cumhurbaşkanımız da geldi, bakanları da soylusu da soysuzu da geldi. Ama hiçbirisi beni ziyaret etmedi. Ne orada ne burada… Canımı acıtanlar onlar, darbede vuranlar canımı acıtamazlar. Ankara’da darbede emniyet müdürü vurulmuş, Sayın Cumhurbaşkanımız onu ziyaret ediyor. Ben darbe günü emniyet önünde kendimi siper ettim. O emniyet müdüründen önce beni ziyaret etmesi lazımdı. Ne kendisi ne de hiçbir bakan beni ziyaret etti. Mardin’de valimiz bizi ziyaret etti, emniyet müdürümüz bizi ziyaret etti. Canımızı her yerden acıtanlar çok, ama önemli değil. Acılarım bana yetiyor. Onlar artık canımı acıtamazlar.”
Gazi Halil Algan’ın ablası Meryem Hanım ise kardeşinin yeniden hastalanıp hastaneye yatırıldığını duyunca Adana’dan Mardin’e ziyaretine geldiğini söyledi. (M. Salih Keskin – İLKHA)