Kur'an Nesli Platformu tarafından düzenlenen "Hayat Namazla Güzeldir" konulu konferansta toplumun içinde bulunduğu kötü durumun en önemli sebebinin namazsızlık olduğuna işaret edilerek, namazın önemine vurgu yapıldı.
Kur'an Nesli Platformu Mardin İl Temsilciliği tarafından "Hayat Namazla Güzeldir" programı, İl Müftülüğü Konferans Salonu'nda yapıldı.
Sunuculuğunu Vedat Dal'ın yaptığı konferans, Murat Bülbül Hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı, açılış ve selamla konuşmasıyla devam etti.
"Amacımız; toplumda namaz bilincini oluşturmaktır"
Açılış konuşmasını yapan Avukat Yahya Turan, Kur'an Nesli Platformu'nun 2019 yılını 'namaz yılı' olarak ilan ettiğini hatırlatarak, amaçlarının namazın önemine dikkat çekerek toplumda namaz bilincinin oluşturulması olduğunu söyledi.
"Çocuklarımızı Allah'a ibadete yönlendirelim"
Konferansa konuşmacı olarak katılan Faruk Dinç Hoca, Peygamber Efendimizin ve sahabelerin namaza verdikleri önemi örneklerle anlatarak konuşmasına başladı. Dinç, bugün, toplumda namazın değersizleştirilmesinin tek sebebinin kapitalist sistemden kaynaklandığını söyledi.
Dinç, "Gençlerimiz 'Namaz kılmıyor, ibadet etmiyor.' diyoruz. Bu cümle yanlıştır. İbadet etmeyen hiç kimse yoktur. İnsan ya Allah'a (Celle Celaluhu) ibadet ediyor, ya nefsine, ya okuluna, ya makamına ibadet ediyor. Çünkü Allah, insanı böyle yaratmıştır. Bir şeye inanmak, kulluk etmek, ibadet etmek insanın fıtratında vardır. Madem ibadet ediyorsun, niye yerin ve göğün sahibi olan Allah'a ibadet etmiyorsun? Çocuğumuzun hiç değerlendiremediğimiz o hali var ya! Aslında o bir şeye ibadet ediyordur. Bundan dolayı bizler de çocuklarımızı Rabbine ibadet etmeye yönlendirelim." dedi.
"Savaşta dahi namaz terk edilmemiştir"
Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) savaşta dahi namazı terk etmediğini ifade eden Dinç, "Namazı terk etmek şöyle dursun, tek başına dahi kılmıyordu. Savaşta dahi cemaatle kılıyorlardı. Bize ne olmuş ki; en ufak bir şey de 'Vaktimiz yoktur, çok yoğunuz, fırsat bulamıyoruz ki namaz kılalım.' diyoruz. Bazıları da namazın hesabını şu şekilde yapıyor. Her gün 5 vakit namaz ayda 150 vakit ediyor, bir yılda ise bin 825 vakit ediyor. İnsan her gün namaz kılamaz diyorlar. Üstad Bediüzzaman bunu çok güzel anlatıyor: Her gün yemek yiyiyorsun bir gün bile bıkmıyorsun, hatta bazen arada atıştırıyorsun. Nasıl ki ekmek, su vücudumuzun temel ihtiyacıdır, aynı şekilde namaz da kalbin ve ruhun gıdasıdır." diye konuştu.
"Namazsızlık bir hastalıktır, tedavi edilmesi gerekir"
Ölü kalpli ve ruhsuz bir gençliğin yetiştiğine dikkat çeken Dinç, toplumda işlenen suçların namazsızlıktan kaynaklandığının altını çizdi.
Dinç, son olarak şunları söyledi:
"Şu an ki gençlik, freni patlamış kamyon gibidir. Nereye çarptığı hiç belli değildir. Nice gençler görüyoruz, annesini ve babasını öldürüyor. Küçük çocuklara yaptıklarını ise söylemeye dilimiz varmıyor. Bunun sebebi; ruhsuz, kalbi ölmüş bir gençlik olduğu içindir. Namazsız bir gençlik onları bu hale getirmiştir. Namaz, insanı insan ediyor. Eğer bugün ülkemizde katliamlar, kötülükler, alkol, uyuşturucu… gibi ifsada yol açan suçlar işleniyorsa bunun tedavisi ve şifası ancak namazdır. Çünkü en büyük hastalık namazsızlıktır. Bunu basite almayalım. Onun için namazsızlığı bir hastalık gibi görelim ve onun tedavisine geçelim. Kurtuluşumuz için Rabbimize ibadet edelim."
Konuşmanın ardından namazın önemi ve şeytanın hilelerini anlatan bir skeç sahnelendi.
Program yapılan dua ile sona erdi. (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan–İLKHA)