73 yaşındaki acılı anne, 11 Temmuz'da yapılacak cenaze töreninin ardından oğulları Kasım ve Asım'a ait kemik parçalarını Potoçari Anıt Mezarlığı'na defnedecek.

Öldürüldüklerinde biri 20, diğeri 22 yaşında olan iki kardeş, şehrin Sırp güçleri tarafından ele geçirilmesinin ardından birlikte çıktıkları orman yolunda öldürülerek toplu mezara gömülmüştü. Savaşın ardından yapılan kazılarda bazı kemiklerine ulaşılan ve kimlik tespitleri yapılan kardeşler, bu yılki törenlerde son yolculuklarına uğurlanacak.

Anne Fata İsakovic, yaptığı açıklamada, cesetleri aynı toplu mezarda bulunan iki kardeşin, 11 Temmuz'da yan yana defnedileceğini söyledi.

Bugün Gracanica'ya bağlı Gornja Lohinja'daki bir sosyal hizmet merkezinde kalan İsakovic, çocuklarından geriye sadece fotoğraflarının kaldığını anlatarak, "Hastayım. Allah'tan tek dileğim, 11 Temmuz'a kadar hayatta kalıp evlatlarımın kemiklerini toprağa vermek."dedi.

Savaştan önce Bratunac'a bağlı Pobudje köyünde ikamet ettiklerini ve 1993'te iki kızı ve iki oğluyla Srebrenitsa'ya taşındıklarını ifade eden İsakovic, "Srebrenitsa'ya sadece iki çantamla geldim. Evimizi terk etmek zorunda kaldık. Eşim savaştan önce vefat etmişti." diye konuştu.

"Görüşürüz" dediler ama asla görüşemediler

Soykırımda katledilen çocuklarının "karıncayı dahi incitmediğini" ve asla sözünden çıkmadığını aktaran anne İsakovic, "Onlardan 11 Temmuz 1995 günü ayrıldım. O ana dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Ortalık karışıktı. Oğullarım orman yolunda gitmeye karar verdi." ifadelerini kullandı.

İsakovic, orman yolunu bilmedikleri için kendisinin de oğulları ile gitmek istediğini söyleyerek, "Kasım bana dönüp, 'Sen bizimle gelme, bir de senin nasıl heba olduğunu izlemeyelim yolda' dedi. Oğullarımdan ayrıldığım o an hissettiklerimi anlatmaya kelimeler yetmez. 'Görüşürüz anne' dediler, ama bir daha asla görüşemedik." diye konuştu.

İki kızıyla güvenli bölgeye ulaştığını ve hayatta kaldıklarını kaydeden İsakovic, "Bazı anneler çocuklarının cenaze törenlerine katılamıyor ama ben katılacağım. Onlar benim çocuklarım. Her gün 'cenazelerine kadar hayatta kalsam' diye dua ediyorum. Gün sayıyorum." dedi.

İsakovic, 11 Temmuz'dan sonra çocuklarına ait birer mezar olacağını belirterek, "Onları defnettikten sonra öpecek bir toprağım olacak." diye konuştu.