ANKARA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Milletvekilleri Değerlendirme ve İstişare Toplantısında, ``29 Kasım 2012`den itibaren Allah`ın inayetiyle bir Filistin yeniden tarih sahnesinde yerini aldı. Bir Filistin yine var``dedi.
Erdoğan, ``Bölgenin selameti, bölgenin barış ve huzuru için bu aşamadan sonra artık İsrail de sorumlu davranmak zorundadır. Bakın bu süreçte şu çok net olarak görüldü. Bu bölge artık eskisi gibi değildir. Bu bölgenin aktörleri, bu bölgenin liderleri, idarecileri artık eskisi gibi değildir. Deyim yerindeyse hem bölge ülkelerine hem tüm dünyaya İsrail`in hukuksuz ve insanlık dışı girişimleri artık gına getirmiştir`` şeklinde konuştu.
İsrail kandan beslenmeyi terk etmeli
"İsrail bilmelidir ki bölgede bugünün siyasi ve toplumsal haleti ruhiyesi dünden çok, ama çok farklıdır" diyen Erdoğan, "Bunu dikkate alarak İsrail, artık kandan ve gözyaşından beslenmeyi terk etmek mecburiyetindedir. En başta kendi halkını kandırmaktan, en başta kendi halkına zulmetmekten kaçınmak zorundadır" dedi.
Filistin`de bölünmüşlük görmek istemiyoruz
İsrail`in bölgeye ve bölge barışına zarar verdiğini belirten Başbakan Erdoğan, "İsrail dışına zarar verdiği kadar kendi içine, kendi halkına, kendi vatandaşlarına da büyük zarar veriyor. Filistin için başlayan sürecin İsrail için de başlamasını, İsrail`in artık aklına başını almasını samimi şekilde temenni ediyoruz`` şeklinde konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz Filistin`de bölünmüşlük görmek istemiyoruz. Biz Filistin`de bir parçalanmayı kabul etmiyoruz. Biz Filistin`de asla nifak görmek istemiyoruz. Biz Filistin toprakları üzerinde kardeşin kardeşe küslüğüne, hatta çatışmasına asla ve asla şahit olmak istemiyoruz"
Filistin için 29 Kasım`ın bir dönüm noktası olduğunu belirten Erdoğan, "BM`deki kararın ardından Filistin Devlet Başkanı`nı aradım, tebrik ettim. Tüm Filistinli kardeşlerimi kutluyorum. Bu bölge artık eskisi gibi değildir. İsrail artık kandan ve gözyaşından beslenmeyi terk etmek mecburiyetindedir. İsrail bölgeye zarar veriyor, bölge barışına zarar veriyor. İsrail kendi içine, halkına da büyük zarar veriyor. İsrail`in aklını başına almasını temenni ediyoruz. Filistinli kardeşlerime de çağrım var. Filistin`de bölünmüşlük görmek istemiyoruz. Filistin`de asla nifak görmek istemiyoruz. Filistin`de bu birlik ve beraberliğin daha da güçlenmesi için canla başla çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
Dışişleri Bakanı`nın Gazze`ye gittiğini hatırlatan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Gazze`de hastanede bakanımızı bir odaya alıyorlar. Odada yeni getirilmiş üç şehidin cenazesi var. O esnada odaya şehide genç kızın acılı babası geliyor. Odadaki herkes orada gözyaşı döküyor. Türkiye`de son derece talihsizdir ki, CHP`nin genel başkanı o fotoğraf yapmacık diyor. Densizlik burada da kalmıyor. CHP Genel Başkanı ağlayacaksan bir şehit anasına sarılıp ağlasaydın diyerek densizliğini alt seviyeye düşürüyor. Vicdansızlıkta, tepkisizlikte, duyarsızlıkta CHP`nin Genel Başkanı İsrail`le yarışıyor. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? 15 yaşında bir genç kız, böyle bir manzara karşısında gözyaşlarını kim tutabilir? Bunların kalbi o kadar kararmış ki, şehitleri Filistinli, Türkiyeli diye ayıracak kadar kendi özlerine yabancı kalmışlardır. Genel başkan olmuş ama şehitliğin ne yüce makam olduğunu anlayamayacak kadar cahil. Şehidi Türk, Arap diye ayırmak en başta Çanakkale`de yatan Gazzeli onlarca şehide saygısızlıktır. `Gazzeli şehitlere niye bu kadar ağlıyorsunuz` diyerek küstahlık yapıyorlar. Eğer zahmet edip Çanakkale Şehitliği`ne gidersen, oradaki isimleri okursan neden Gazze`yle ilgilendiğimizi anlarsın. Kendi ülkesinin Dışişleri Bakanı`na küfür eden Türkiye`nin dış politikasını anlayamaz. Allah CHP`ye gönül vermiş vatandaşlarıma sabır versin."
Demokrasimiz için büyük talihsizlik
"Dersim`de katledilen Seyit Rıza`nın üzerini örtenler, elbette Suriye`yi elbette Filistin`i elbette Gazze`de niye gözyaşı döktüğümüzü anlayamazlar. Kendi ülkesinin Dışişleri Bakanı`na dünyanın gözü önünde en amiyane küfürleri eden bir genel başkan elbette Türkiye`nin dış politikasını anlayamaz. Böyle bir genel başkan, demokrasimiz için çok büyük bir talihsizliktir. Allah, CHP seçmenine, CHP`ye gönül vermiş tüm vatandaşlarıma sabır versin"
Önlük gelir farklılığını örtmüyor
Okullarda kıyafet serbestliği getiren yönetmeliğe de değinen Erdoğan, ``Normal günlük kıyafetin üzerine veliler bir de önlük, forma almak zorunda kalıyordu. Buna artık son veriyoruz. Kimse kusura bakmasın, o ilkokullarda bizler de okuduk. O önlükleri bizler de giydik. Önlük, o önlük hiçbir zaman gelir farklılığını örtmüyor`` dedi.
BDP terörün bir parçası olmakta ısrarcı oldu
Başbakan Erdoğan, ``BDP, çözümün bir parçası olmak yerine ne yazık ki terörün bir parçası olmakta ısrarcı oldu`` dedi.
Erdoğan, şunları söyledi:
"BDP bugüne kadar çözüm için, kanın, gözyaşının durması için ne yapmıştır, hangi adımı atmıştır, hangi yapıcı eleştiriyi hangi makul öneriyi getirmiştir. BDP Meclis içinde, kendisini seçenlerin değil, terör örgütünün iradesini temsil etmeyi seçmiştir. BDP Meclis içinde ve dışında yaşatmayı değil, ölmeyi ve öldürmeyi teşvik eden bir tutum içinde olmuştur.
BDP `Kürt meselesi` adıyla ortaya bir başlık atmış ve bunu çözmek için değil, bir Türk meselesi çıkarmak için böyle bir fitneyi, böyle bir nifak girişimini alevlendirmek için çok güçlü bir tahrik içinde, güçlü bir provokasyon içinde olmuştur"
Dünyanın hiçbir yerinde terörü destekleyen bir partinin kabul görmeyeceğini söyleyen Erdoğan, "Tam tersine böyle partiler, demokrasi için tehlike olarak kabul edilir. Nitekim AİHM`in bu yönde vermiş olduğu kararlar var. BDP`ye oy vermiş kardeşlerime de soruyorum. Bugüne kadar BDP`li milletvekilleri sizi mi temsil ettiler, sizin haklarınızı mı savundular. Yoksa terör örgütünü mü temsil ettiler, onun haklarını mı savundular`` dedi.
Terörü desteklemediklerini göstersinler
Erdoğan, BDP`li milletvekilleriyle ilgili de, ``Hiç kimse kusura bakmasın eğer Meclis`te olacaklarsa önce terörü desteklemediklerini göstersinler. Terör örgütüyle organik bağlarını kessinler. Terörü kınasınlar.Yoksa terör örgütünün bir uzantısı olarak TBMM`nin çatısı altında olmayı biz kabul etmiyoruz, böyle bir şeyi kabullenmiyoruz`` şeklinde konuştu.
``Hem silahı öveceksin, hem bu Meclis`in çatısı altında duracak, dokunulmazlık zırhı altında duracaksın" diyen Başbakan Erdoğan, "Biz, en başından beri siyaset yolunun açık olması için mücadele veriyoruz. Biz siyaset yolunu açık tuttukça BDP bunu bir sistem açığı gibi gördü. Bunu istismar etmenin, bundan istifade etmenin kolaycılığına kaçtı`` ifadelerini kullandı.
Bu memleket yol geçen hanı mı?
Erdoğan, ``Bu memleket yol geçen hanı mı, nedir bu? Eğer biz demokratik parlamenter sisteme inanmışsak, eğer Türkiye`yi biz bir özgürlükler ülkesi olarak kabul ediyorsak Türkiye Cumhuriyeti`nin şu anda başına olan bir AK Parti iktidarı olarak bu konuda bu zemini bizim güçlendirmemiz gerekir. Böyle bir sorumluluğumuz var. Biz kalkıp, `Güzel yapıyorlar varsın yapsınlar` diyemeyiz`` dedi.
Bugün biz 1994`te değiliz
Başbakan Erdoğan, ``Yeri geldiği zaman haddini, herkese yine bu Parlamento, parlamento dilinde bildirir. Aksi takdirde yaptıkları yanlarına kar kalır. Şimdi birileri çıkmış bize 1992, 1994`ten bahsediyor. Kusura bakmasınlar sene 2012. Bugün biz 1994`te değiliz, 2012`deyiz. Bugünün şartlarıyla o günün şartları bir değil ve rahatlıkla istedikleri gibi kalkıp at oynatmalarına müsaade edemeyiz``diye konuştu.
Milletvekilliği zırh olamaz
Erdoğan, ``Bir genel başkan kalkıp karşısındaki kitleye nasıl `silahlanın` diyebilir. Bir genel başkan bunu dediği zaman onun mensupları nasıl hareket eder. Yani bunlar bunun karşılığını bunun bedelini ödemeyecekler mi? Sen milletvekili olmadan önce bunu söyleseydin ya. Şimdi milletvekili oldun kalkıp bunu söylüyorsun. Bunun rahatlığı içinde bunu söylüyorsun. Milletvekilliği, bunun için bir zırh olamaz. Biz eğer buna sessiz kalacak olursak bilesiniz ki bu halk bizi affetmez. Allah da bizi affetmez`` dedi.
ajanslar