Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği Mütevelli Heyeti üyelerinden Vasfi Aşur Ebu Zeyd, Mısır darbesinin yıl dönümünde, ilk süreçten şimdiye kadar darbenin arkasında duranların kim olduklarının belli olduğunu ve darbe rejiminin onların arkasına sığınarak suçlarını örtmeye çalıştıklarını ifade etti.
Darbenin hükümete nüfuz etmiş derin devlet tarafından organize edildiğine değinen Ebu Zeyd, darbecilerin bu alanda tüm organlarını aktifleştirdiğini söyledi
"Derin devlet tüm organlarını seferber ederek bu darbeyi yaptı"
Ebu Zeyd, "Mısır darbesi birçok alanda gerçekleşti. Yurt içinde yerel olarak ele aldığımızda bu darbe hükümette yer edinmiş derin devlet tarafından gerçekleşti. Derin devlet, askeri, polisi, istihbarat elemanları, yargı, basın gibi tüm organlarını seferber ederek bu darbeyi yaptı. Ayrıca dışlayıcı bir politika yürüten ve kendisinden başka kimseyi kabul etmeyen bazı laik çevreler tarafından bu darbe gerçekleştirildi. Yurtdışında, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan Krallığı gibi bazı ülkelerin eliyle ve desteğiyle bu darbe gerçekleştirildi. Bu devletler bölgede hükümetin İslamilerin elinde olmasını ya da halkların seçme haklarını elde etmesini ve kendisini yönetmesini istediği kişiyi seçme hürriyetlerinin olmasını asla istemiyorlar. Bu darbe ayrıca uluslararası alanda baktığımızda Amerika ve israil üzerinden desteklenen bir darbeydi. Halkına hakkını veren, halkların onurunu koruyan, halkların tercihini koruyan, hakkı haykıran ve doğruyu aşikâr eden, hükümette güzel bir örneklik teşkil edenlerin yükselişini istemeyenler bu darbeyi gerçekleştirdi. Yani kısaca bu darbe dâhili, bölgesel ve uluslararası güçlerin eliyle gerçekleştirildi." dedi
"Darbecilerin yaptıkları bölgesel ve ulusal çapta memnuiyetle karşılanıyor"
Bu darbenin devam etmesinin nedenlerinden biri darbecilerin yaptıklarının bölgesel ve ulusal çapta bir memnuniyet uyandırmasından kaynaklandığını vurgulayan Ebu Zeyd, "Darbeci rejim bununla kendini örterek işlediği suçları meşrulaştırıyor ve kendini bununla koruma altına alıyor. Buna ilaveten tüm dünyada İslamilerin hükümetlerde boy göstermesine, halkların özgürlüklerini elde etmelerine, halkların tam anlamıyla şeffaf ve adil seçimlerle kendisini yönetecek kişiyi seçmelerine karşı çok ciddi anlamda engellemeler ve yaptırımlar söz konusu. Batı dünyası hiçbir yerde hükümetin müslümanların eline geçmesini izin vermiyor. Bunun örneği Gazze'de yaşandı. Hamas hareketi hükümete geldiklerinde nice komplolar yapıldı, Gazze abluka altına alındı. Bundan önce Cezayir Kurtuluş Partisi seçimleri kazandı ve onlara darbe yapıldı. Gördüğümüz üzere aynı şey Mısır'da da yaşandı. Daha nice örnekler var. Bu askeri darbe rejiminin devam etmesinin başka bir nedeniyse bu darbe rejimi demir ve ateşle hüküm sürüyor, tankla hüküm sürüyor, mermiyle ve tutuklamlarla hüküm sürüyor. Ağızları tıkamakla hüküm sürüyor, kanalları kapatarak hüküm sürüyor, kalemlere savaş açarak hüküm sürüyor, gazete ve internet sitelerini kapatarak hüküm sürüyor. Asker sadece öldürme dilini kullanıyor." şeklinde konuştu.
"Mısır hiçbir zaman özgürlüğün tadına varmadı, Mursi'nin dönemi hariç"
Şehid Başkan Muhammed Mursi'nin yönetim sürecinde halka ve islam âlemine yaptığı hizmetlere değinen Ebu Zeyd, "Şehid Başkan Muhammed Mursi ile darbe rejimi dönemi arasında kıyas yapmak imkân dışı bir şey. Mursi'nin döneminde iktisadi anlamda ciddi bir iyileşme vardı. Mısır'ın kendine özel kararları için güçlü bir irade söz konusuydu. Hiçbir şeye boyun eğilmiyor ve kimsenin yıldırma politikalarından etkilenilmiyordu. Şehit Başkan Muhammed Mursi defalarca biz kendi silahımızı, ilacımızı ve gıdamızı elde etmek istediklerini belirttiler. Başkan Muhammed Mursi halkın tüm kesimlerine karşı insaflı davranıyordu. Dul kadınlar ve yaşlılara maaş bağladı. Öğretmenlerin maaşını yüzde yüz arttırdı. Üniversite hocalarının maaşları da hakeza yüzde yüz arttırıldı. Halkın tüm kesimi rahat bir nefes almaya başladı. Halkın tüm kesimi kendisinde bir saygınlık hissetmeye başladı. Başkan Muhammed Mursi, Mısır haricinde de bir irade ortaya koydu. Başkan Muhammed Mursi yurtdışında Mısırlılara itibar kazandırdı. Mısır dâhilinde ve haricinde birçok ziyaretler gerçekleştirdi. Başkan Muhammed Mursi ilmi, siyasi bir kişiliğe sahipti. O herşeyden önce çok nadir bir stile sahip bir ilim adamıydı. Zakazik Üniversitesi mühendislik bölümünün başkanı ve hocasıydı. Amerka'nın en iyi üniversitelerinde eğitim aldı. İhvan-ı Müslimin Cemaati'nin siyasi bölüm başkalığını yürütmüştür. Millet Meclisinde İhvan-ı Müslimine bağlı bir grubun başkanlığını yürütmüştür. İnternet üzerinden baktığımızda Mısır içerisinde Kahire'nin merkez ilçelerinden olan Medinet Ennasr bölgesini ve Essaid Treni'ni inşa etmeyle alakalı projelerini görürüz. Bu her iki proje siyasette ve meclis çalışmasında çok etkileri olan projelerdi. Muhammed Mursi döneminde tam anlamıyla bir özgürlük hâkimdi. Herkes istediğini söylemede özgürdü. Herkes yapmak istediği şeyi yapabiliyordu. Herkes yazmak istediği şeyi yazabiliyordu. Herhangi bir kanal kapatılmadı, herhangi bir gazete kapatılmadı ve hiçbir görüş engellenilmedi. Daha önemlisi Muhammed Mursi gazetecilerin tutuklanmasını yasaklayan kanunu yürürlüğe koydu. Mısır hiçbir zaman özgürlüğün tadına varmadı Mursi'nin dönemi hariç." İfadelerine yer verdi.
"Darbeciler onu normal cenaze namazından mahrum bıraktı"
Ebu Zeyd, "Başkan Muhammed Mursi, mahkeme salonunda öldürülürken sadece Mısır'da değil bilakis tüm dünya hürleri için bir örnek oldu. Muhammed Mursi, şereflice duruşun örneğiydi. Muhammed Mursi kendisini bu göreve getiren halkı için kendisine görev bildiği vefayı korumanın örneğiydi. Darbecilerin kendisine sunduğu tüm tekliflerden yüz çevirerek duruşunu korudu. Darbeciler onu normal cenaze namazından mahrum bıraktı. Tüm dünya onun için gıyabi cenaze namazı kıldı. Mescid-i Aksa'da, Avrupa'da, Amerika'da, Türkiye'de, Hindistan'da, Pakistan'da, Endonezya'da ve tüm dünyada Şehid Başkan Muhammed Mursi için gıyabi cenaze namazları kılındı. Tabi ki bu alanda Tükiye halkının duruşu da takdire şayan ve çok kıymetliydi. Tüm ülke, başkan Sayın Recep Erdoğan ile birlikte çok net bir duruş sergiledi. Türkiye'nin tüm mescitlerinde gıyabi cenaze namazı kılındı. Şehit Başkan Muhammed Mursi tarihte tüm hürler için bir örnek ve numune olarak kalmaya devam edecek." dedi.
"Mısır zindanlarında yaklaşık 60 bin esir var"
Ebu Zeyd son olarak, "Mısır zindanlarında yaklaşık 60 binden fazla esir var. Çoğunluğu da İslami olmayanlardan oluşuyor. Herhangi birşeyle herhangi bir bağlantısı olan direk tutuklanıyor. Çoğunluğu uyduruk ve isnatsız davalar. Şimdiye kadar şehit olanların sayısı askerin değişik yerlerdeki katliamlarıyla yaklaşık 8 bini geçiyor. 1'inci ve 2'nci Ramses katliamları, El Manassa Katliamı, Nahda ve Rabia katliamları, 2013 yılında gerçekleşen 6 Ekim köprüsü katliamı gibi sayısızca katliamlar gerçekleştirildi. İnsanlar zindanlarda hala öldürülüyorlar." şeklinde konuştu. (Zeyd Varol-İLKHA)