Liseye Geçiş Sınavı (LGS) sonuçları açıklandı. Doğu ve güneydoğu illeri LGS başarı sıralamalarında en son sıralarda yer aldı.

LGS sonuçlarını değerlendiren Siverek ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Başkanı Mehmet Aydın, öğrencilerin eşit şartlarda eğitimden faydalanamamasından dolayı bölgenin eğitimde geri kaldığına dikkat çekti.

Aydın, doğu ve güneydoğu illerinde okuyan öğrencilerin; mevsimlik işçi, taşımalı eğitim, zorunlu doğu görevi, ücretli öğretmenlik uygulaması ve gibi faktörlerden dolayı kötü sonuçlar aldığını ifade etti.

Eğitimde başarının, sadece öğrencinin durumuna bağlı olmadığına vurgu yapan Aydın; aile, okul, program faktörlerine değindi.

Aydın, "Geçen günlerde açıklandığı üzere Liseye Geçiş Sınavı'nda doğu ve güneydoğu illerimiz başarı sıralamasında listenin maalesef en alt sıralarında yer almıştır. Bu da ister istemez 'Neden bu bölgelerimizin başarısı genel anlamda düşük?" diye aklımıza soru işaretleri getirmektedir. Eğitimde başarının aslında birçok ayağı vardır. Eğitimde başarı, sadece öğrencinin durumuna bağlı bir durum değildir. Aile, okul, program ve öğrenci eksenlidir." diye konuştu.

"Veli toplantılarına katılım çok düşük"

Eğitimde başarıyı etkileyen sebeplerin başında "aile" faktörü geldiğini vurgulayan Aydın, "Bu anlamda ilk olarak ailelerimizin okula bakış açısıyla ilgili bilinçlerinin yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum onları okula, dolayısıyla çocuklarının ders durumuna karşı ilgisizliğe sevk etmektedir. Veli toplantılarına katılımın çok düşük olması bunun en önemli göstergelerindendir. Genel anlamda ailenin başarıya etkisini iki başlıkta değerlendirebiliriz. Birincisi doğu ve güneydoğudaki ailelerin maddi yetersizlikleri, diğeri ise eğitim düzeyleridir." şeklinde konuştu.

"Ailenin eğitim düzeyi de başarıyı etkiliyor"

Ailelerin maddi durumlarının öğrencilerin başarısını etkilediğine dikkat çeken Aydın, "Ailenin maddi yetersizlikleri öğrencinin çalıştırılmasına, mevsimlik işe götürülmesine, öğrenciye yeteri kadar olanak tanımamasına sebep olmaktadır. Bunlar da başarı durumunu olumsuz etkilemektedir. Ailenin 'Eğitim düzeyi' de başarıyı etkileyen bir diğer unsurdur. Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı 2019 Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınav Raporuna göre, anne-babanın eğitim düzeyleri ile öğrenci başarısı arasında doğru orantının olduğu açıkça görülmekledir. İlkokul mezunu anne-baba çocukları ile lisans mezunu anne-baba çocukları arasında 30-35 puanlık bir durum yine aynı raporda karşımıza çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.

"Doğu ve güneydoğuda kalabalık sınıflar var"

Okulların durumunun da öğrencinin başarısını etkilediğinin altını çizen Aydın, "Merkezdeki okulların genel anlamda koşulları iyi olsa da kırsalda, özellikle birleştirilmiş sınıflarda olanaklar istenilen düzeyde değildir. Aslında durum geçmişe oranla çok iyi haldedir. Ancak Batı illerine kıyaslama yapıldığında imkânların yetersizliği gözlenmektedir. Doğu ve güneydoğu bölgelerimizde maalesef sınıf mevcutları kalabalık sınıflar hala bulunmaktadır." diye konuştu.

"Ücretli öğretmen uygulaması başlı başına büyük bir sorundur"

Öğretmenlerin sık sık değişmesinin başarıyı etkileyen başka bir olumsuzluk olduğunu belirten Aydın, "Bazı dönemde 4-5 öğretmen değiştiren öğrencilerimiz vardır. Doğu illerinde 'Zorunlu kalma' bakış açısı başarıyı olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun için öğretmenleri teşvik eden uygulamalar yapılmalıdır. Yani zorunlu doğu görevi değil; tercih ve isteğe bağlı doğu görevi bakış açısı geliştirilmelidir. Ayrıca ücretli öğretmen uygulaması başlı başına büyük bir sorundur. Alanında ehil olmayan, farklı bir branşa giren öğreticilerin olması, öğrencileri dolayısıyla başarıyı olumsuz etkilemektedir." şeklinde konuştu.

"Doğu ve güneydoğudaki öğrencilerimiz çoğu zaman kitaplarda gördüğü şeylere yabancıdır"

Öğrencinin başarısında program ve müfredatın etkisine dikkat çeken Aydın, "Programın içeriğinin bölgenin özelliklerine göre belirlenmesi, öğrenciyi programın bir parçası kılacaktır. Ancak doğu ve güneydoğudaki öğrencilerimiz çoğu zaman kitaplarda gördüğü şeylere yabancıdır. Bu da anlatılan şeyi sadece soyut düzeyde bırakmakta, öğrencinin konuya ilgisini azaltmaktadır. Dolayısıyla başarıyı olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu açıdan bölgenin kültürünün, tarihinin de yansıtıldığı daha kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır, yapılan çalışmalar daha da arttırılmalıdır." ifadelerini kullandı.

"Bölgenin şartlarına göre programların dizayn edilmesi gerekir"

Aydın, program ve müfredat ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diğer taraftan Ortaokul öğrencisi bir çocuğumuz günlük 7 saat ders görmekte, dersten sonra bazı kurslara katılmakta, yine aynı şekilde hafta sonlarında kurslara gitmektedirler. Bölgemizin şartlarına göre bazı çocukların ailesine maddi yardım anlamında destek için çalıştığı düşünüldüğünde acı bir tablo ile karşı karşıya olduğumuz gözlenmektedir. Yani bir taraftan öğretmen beklentisi, bir taraftan aile beklentisi bir taraftan okulun beklentisi öğrenciyi zor bir durum içerisinde bırakmaktadır. Ebetteki bunların tümü öğrenci başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Bundan dolayı bölgenin şartlarına göre programların dizayn edilmesi kaçınılmaz bir durumdur."

"Taşıma büyük bir fırsat olmanın yanında bazı zorluklar da barındırmaktadır"

Öğrencinin başarısını etkileyen faktörleri anlatmaya devam eden Aydın, "Özellikle taşıma ve mevsimlik işçi durumları başarıyı düşüren unsurların başında gelmektedir. Bölgemizde kırsal alanın çoğunluğunda taşıma ile eğitim-öğretim yapılmaktadır. Taşıma büyük bir fırsat olmanın yanında bazı zorluklar da barındırmaktadır. Öğrencinin her gün kilometrelerce uzaklıktaki okula araç ile gitmesi, bunun için çok daha erken uyanması, servisi kaçırdığı zamanlarda eğitim-öğretimden mahrum kalması, yol mesafesinden dolayı evine geç varması, bunun neticesinde ödevlerini, tekrarlarını yapamaması olumsuz anlamda öğrenci başarısını etkilemektedir." diye konuştu.

"Mevsimlik işçi faktörü öğrenci başarısını olumsuz etkiliyor"

Mevsimlik işçilikte öğrencilerin eğitimde yaşadığı zorluklara değinen Aydın, "Mevsimlik işçi durumlarından dolayı yaşanan birçok sıkıntı öğrenci başarısını olumsuz etkileyen önemli faktörlerden biridir. Psikolojik ve sosyolojik etkilerinin dışında eğitim ve öğretimde olan başlıca sorun; mevsimlik işçi durumunda olan öğrencilerin okula devam durumudur. Mevsimlik işçi durumundaki öğrenciler genel anlamda ekim-kasım ayında okula başlayıp nisan-mayıs aylarında okuldan ayrılmaktadırlar. Dolayısıyla 9 ay olan eğitim-öğretim yılının yaklaşık 4 ayını okul dışında geçirmektedir. Bu da eğitim başarısını ciddi manada etkilemektedir. Oysa bazen bir hafta okula gitmeme bile konu bakımından geri kalındığı için sıkıntılı olurken, bunun 4-5 ay olduğu düşünüldüğünde daha vahim bir durum ortaya çıkmaktadır. Bununla ilgili milli eğitimin bakanlığının ciddi çabalarının yanında ekonomik olarak alternatiflerin oluşturulması kaçınılmaz bir durumdur." şeklinde konuştu.

"Gerekli şart ve imkânların sağlanırsa bölgelerimizde öğrencilerin başarı daha çok artacaktır"

"Öğrencinin yarış atı olmadığının çokça vurgulandığına, buna yönelik çabaların verildiğine şahitlik etmekteyiz. Ancak yine de bir yarışın içine çekildiğini diğer taraftan görmekteyiz." Diyen Aydın, son olarak şunları söyledi:

"Ortada bir yarış ve yarıştırılan öğrenciler var. Ama velilerin bilinç, ilgi-alaka ve eğitim düzeyleri eşit değil, çevresel faktörler eşit değil, imkânlar ve gelir düzeyleri de eşit değil. Eğitime harcanan zaman da eşit değil. Hele öğrencinin eğitim dışında yapmak zorunda olduğu işler hiç eşit değil… Ve daha neler neler eşit değil. Ama eşit olan bir şey var ki, o da yarış parkuru. Acaba bu durumda başarıda ön sıralarda olmak mümkün mü? Gerekli şart ve imkânların sağlanması durumunda doğu ve güneydoğu bölgelerimizde başarının daha çok artacağından hiç şüphemiz yoktur. Bu vesileyle 2018-2019 eğitim –öğretim yılının ardından tatile giren tüm öğrencilerimize, ailelerine ve öğretmenlerimize ve tüm eğitim çalışanlarına hayırlı tatiller diliyorum." (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)