1 Haziran 2019 tarihinde Türkiye'nin dört bir köşesinde gerçekleştirilen LGS'de tercih heyecanı başlıyor. Bir milyondan fazla öğrencinin katıldığı sınav sonrasında yapılacak olan tercihler, öğrencilerin geleceğine yön verecek.
26 Haziran'da sonuçları açıklanan LGS için tercihler 1-12 Temmuz tarihleri arasında yapılacak. Yapılacak olan LGS tercihleri ile ilgili öğrenci ve velilere uyarılarda bulunan Uzman Psikolog Kerem Gümüş, "Veli ve öğrencinin kafasına iki farklı algı oturmuş. Birincisi nitelikli bir 'Fen Lisesi'ne gitmek, ikincisi nitelikli bir 'Anadolu Lisesi'ne gitmektir. 'Diğer türlü iyi bir üniversite kazanamam.' Bir kere bu algıyı hem öğrencinin hem velinin kafasında yıkmak gerekiyor. Öyle liseler var ki hem yüzdelik dilimi yüksek hem de içerisinde kaliteli eğitimci barındırıyor." dedi.
"Daha liseyi bitirmeden meslek kazandıran, büyük şirket sahiplerinin üzerine düştüğü liseler var"
Gümüş, "Tercihler açıklandı. Yüzde 10'a kadar çocuklar kolaylıkla tercih yapabilirler. Zaten yüzde 10'a kadar öğrenci ve velinin kafasında planladığı liseler bir şekilde belirleniyor. Önemli olan yüzde 10'dan sonraki süreçte çocukların nasıl tercih yapacağıdır. Yüzdelik dilimden ziyade çocuğun ilgi duyduğu ya da geleceğin meslekleri olan yerlere yönlendirme taraftarıyız. Hatta bu işe yüzdelik olarak da baksak yüzde 4'ten yüzde 30-40'lara kadar nitelikli ve meslek kazandıran liseler var. Veli ve öğrencinin kafasına iki farklı algı oturmuş. Birincisi nitelikli bir 'Fen Lisesi'ne gitmek, ikincisi nitelikli bir 'Anadolu Lisesi'ne gitmeliyim. Diğer türlü iyi bir üniversite kazanamam. Bir kere bu algıyı hem öğrencinin hem velinin kafasında yıkmak gerekiyor. Öyle liseler var ki hem yüzdelik dilimi yüksek hem de içerisinde kaliteli eğitimci barındırıyor. Aynı zamanda çocuğa daha liseyi bitirmeden meslek kazandıran, büyük şirket sahiplerinin üzerine düştüğü liseler var. Bunları değerlendirmek gerekiyor. İlla 'Fen Lisesi' ya da 'Anadolu Lisesi' olsun diye bir yönelimde bulunulmamalıdır." şeklinde konuştu.
"Geleceğin meslekleri olan tarım, teknoloji bilişim ve yapay zekâ gibi eğitimlerin verildiği liseler tercih edilebilir"
Yapılacak tercihlerde öğrencilerin de isteklerinin göz ardı edilmeden tercihte bulunulması gerektiğine vurgu yapan Gümüş, şöyle devam etti:
"Öğrencinin isteğinin de göz ardı edilmemelidir ama öğrenci de makul davranmalıdır. Burada öncelikle gündemi takip etmek gerekiyor. Bir sürü metro açılıyor. Teknoloji ile ilgili yatırım, tarım ile ilgili teşvikler var. Bunların olması tesadüf değildir. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz. Demek ki devletin bu alanlarda geleceğe yönelik planları var. Biz de bunlara bakarak geleceğin mesleklerini seçiyoruz. Mesela Tarım Liseleri muhakkak tercihlerde göz ardı edilmemelidir. Teknoloji ve Bilişim ile ilgili alanlar var. Buralara mutlaka gidilerek görüşme yapılmalıdır. Yine yenilenebilir enerji ile alakalı birtakım liseler, raylı sistemler ile ilgili liseler var. Bu alanlara gidilmelidir. Hala eskimeyen ama bir şekilde göz ardı edilen gemicilik liseleri var. Bazı liselerde hem öğretmenleri kalifiyeli hem de öğretim üyelerinin derslere girdiği yerler var. Gemicilik sektöründe ciddi bir eleman arayışı da söz konusudur. Öğrencilerin buralara yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle yapay zekâ, bilişim gibi meslekler dünya çapında geleceğin meslekleridir. Bu alanlarda öğrencilerin de yeteneği varsa yönlendirilmelidir. Bazı öğrenciler henüz 7'inci 8'inci sınıfta kod yazmaya başlıyorlar. Bunlarla ilgili hem devlet hem özel liseler göz ardı edilmemelidir. Öğrenciler buralardan daha lisedeyken iş sahibi oluyorlar."
"Mühendislik bölümleri ile ilgili liselerde eğitim görenler, üniversite sınavında ek puan alıyorlar"
Sadece yüksek puan alan öğrencilerin değil diğer öğrencilerin de iyi birer lisede okuyarak geleceğe sağlam adım atabileceklerini hatırlatan Gümüş, "Liselerin bazılarında direkt Tekstil Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Makine Mühendisliği bölümleri var. Veliler de öğrencileri bu tür yerlere gönderdiklerinde kazanamayacakları kaygısı var. Birincisi kazanıp kazanmama öğrencinin elindedir. Üniversite sınavına ne kadar çalışırsa o kadar iyi kazanır. Kaldı ki bu tarz liselere giden avantajı, bu alanlarda eğitim veren üniversitelerin buralardan mezun olanlara özel kontenjan açmalarıdır. Örneğin İstanbul Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü sınavda ilk 10 bine girenlerden 200 öğrenci alırken 70-80 kişi de sadece bu liselerde okuyanlardan alıyor. Veliler bu noktayı bilmiyor. Çok tercih edilen mühendislik bölümleri ile ilgili liselerde eğitim görenler üniversite sınavında ek puan alıyorlar. Türkiye'nin hemen her yerinde bu şekilde özel kontenjan ayıran üniversiteler bulunmaktadır."
"Kısa yoldan kazandırmak varken çocuğu harap etmenin anlamı yok"
Öğrenci ve ailelere tercihler hakkında tavsiyelerde bulunan Gümüş, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Kalıplara takılmamak gerekiyor. Bir öğrenci fen lisesi ya da anadolu lisesine girmeden de çok rahat istediği bölüme gidebilir. Hatta biz çoğu öğrencileri yüzde 5'lik dilimde bilişim ile alakalı yeteneği olduğunu düşündüğümüz öğrencilere direkt 'Git bilişim lisesinde oku! Ne gerek var uğraşmaya' diye yönlendiriyoruz. Üniversitenin kontenjanlarını unutmasınlar. Muhakkak tercih yapacakları liseyi gidip görsünler. Sadece anadolu ve fen lisesi için değil, meslek liselerine gidip başarı oranları verdikleri dersler hakkında bilgi edinsinler. Zaten okullar açık ve kendilerini anlatmak için gitmenizi bekliyorlar. Kısa yoldan kazandırmak varken çocuğu harap etmenin anlamı yok. Öğrenci yüzde birlik dilimin içerisinde olup kaliteli bir liseye gitmek istiyorsa ve rehber öğretmeninin bu çocuğun yıpranacağını biliyorsa onu göndermemelidir. Çünkü bir şekilde 8'inci sınıfa geliyor ama lisede yıpranması kendine olan güvenini yitirmeye sebep oluyor. Son olarak 2023 vizyonuna göre meslek liselerinin önemi bir hayli artacak. Dört yıl içerisinde meslek liseleri çoğu fen ve Anadolu liselerinden daha çok talep gerebilir hale gelecek. Çok zorlu bir süreçteyiz. Öğrenci, veli ve rehber öğretmenler için hayırlı olur inşallah." (Nizamettin Aşkın-İLKHA)