Mezopotamya bölgesinde bulunan ve geniş tarım arazileri ile verimli topraklara sahip Mardin Ovasında, buğday hasadının ardından ikinci ürün olarak mısır ekimine başlandı.
Bölgedeki aşırı yağışlardan dolayı buğdaydan iyi verim alamayan çiftçiler, mısır konusunda da endişeli. İLKHA’ya konuşan çiftçiler, bölgenin önemli geçim kaynaklarından biri olan tarımın desteklenmesi gerektiğini belirttiler.
650 bin dönüm mısır ekimi yapılacak
Mardin Ovasında buğday biçiminin sona ermesinin ardından ikinci ürün olan mısır mahsulünün ekilmeye başlandığını Kızıltepe’de, bu sene yaklaşık 650 bin dönüme yakın ikinci ürün olan mısır ekilecek. Buğdaydan sonra ikinci ürün olan mısır, bölge çiftçisinin tek gelir kaynağıdır.
“Eklektiğe değil suya ihtiyacımız var”
Eklektiğe değil suya ihtiyaçlarının olduğunu belirten çiftçiler, bu yüzden GAP’ın bir an önce bitirilmesini talep etti. “Yıllardan beri Mardin Ovasına ‘su getireceğiz’ diyorlar ama maalesef GAP bir türlü bitmiyor.” diyerek tepkilerini dile getiren çiftçiler, 45 derece sıcaklığın altında üretim yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunmalarına rağmen kendilerine hak ettikleri değerin verilmediğini ileri sürüyor.
“Girdi maliyetleri çok yüksek”
Özellikle girdi maliyetlerinin pahalılığından şikâyet eden çiftçiler, “Gübrenin tonu 2 bin TL olmuş, tohumun torbası 400-500 civarında, mazot almış başını gidiyor. Kazandığımız paranın yarısı bunlara, diğer yarısı da elektriğe gidiyor. Yani bize bir şey kalmıyor.” dediler.
“Mecburiyetten ekiyoruz”
Yaklaşık 24 yıldır çiftçilikle uğraştığını ve şu an ikinci ürün olan mısırın ekimini yaptıklarını söyleyen Mehmet Çiftçi, şunları söyledi:
“Bu sene yağmur fazla yağdığından mahsul geç çıktı. Yağmur çok yağdı, bu yüzden mahsulün verimi de azdı. Bundan dolayı mısır ekimi de biraz gecikti. Hayırlısıyla şimdi mısır ekimine başladı, inşallah iyi verim verir. Genelde bölgemizde ikinci ürün mısır ve pamuk ekiliyor ama genelde mısır daha çok ekiliyor. Öyle ahım şahım bir destek verilmiyor. Verilen destekte elektrik parasına gidiyor. Mısır tohumunun torbasını 400 TL’ye alıyoruz. Geçen seneye göre mısır tohumumda 50 TL artış oldu. Gübre mazot ilaç pahalıdır. Buğday ile mısır mahsulü ise ucuzdur. Mısırı 12’inci aya kadar bırakıyoruz 60, 70 kuruşa satıyoruz. Fazla bir şey kaldığı yok. Mecburiyetten ekiyoruz, başka ne iş yapabiliriz? Bulunduğumuz tarla 400 dönümdür ancak 50-60 bin TL kar elde edilir. Dönümü bir ton 100-200 kilogram arası verim veriyor. Sürekli biz çiftçilere ‘bir şeyler yapacağız’ diyorlar ama bir şey yapmıyorlar. Mezopotamya bölgesinin en verimli topraklarının bulunduğu Mardin Ovasının gözü GAP barajında ama hala GAP suyu yok. 50 yaşındayım her sene GAP suyu gelecek diyorlar ama bir türlü gelmiyor.”
“40 yıldır mibzercilik yapıyorum”
Ücret karşılığında mısır eken Reşat Sevgi de yaklaşık 40 yıldır mibzercilik mesleğini icra ettiğini ve bununla 4 çocuğuna üniversite okuttuğunu söyledi.
Sevgi, “1974 yılına kadar tarlaları atla sürüyorduk. 1975 yılında mibzer çıktıktan sonra o tarihten bugüne kadar mibzerle ekimi yapıyorum. Mibzerim büyüktür, 6’lı olduğu için sabahtan akşama kadar en az 150 dönüm ekiyoruz. Mesleğimiz zordur ama zevklidir. Zaten işimden zevk almasaydım bırakırdım. 40 dereceyi geçen sıcaklığın altında çalışmak kolay değil ama insan işini severek yaptı mı ona zor gelmiyor. Bu mesleğimle 4 tane çocuğuma üniversiteyi okuttum.” dedi.
“Çiftçiler zor durumda ve perişan haldedir”
Çiftçinin gerçekten zor durumda olduğunu belirten Sevgi, şunları söyledi:
“150 dönüm tarla ektiğimde bin 700 TL civarı mazot gidiyor tabi traktörde benim. İkinci mahsul mısır ve pamuk ekimi 15-20 gün içerisinde bitiyor. 40 yıldan fazladır bu işi yapıyorum. Tecrübe kazandığım için tarla sahipleri sırada beni bekliyorlar. Şu an 5-6 çitçi sıranın onlara gelmesini bekliyor. Tabi bu sene iklim değişikliğinden dolayı çiftçinin zor durumda ve perişan haldedir. Mazot almış başını gidiyor. Bir gün 10 kuruş indiriyorlar, ertesi gün 20 kuruş üzerine atıyorlar.”
“Tohumu, gübreyi neden dışarıdan alıyoruz?”
Devletin çiftçiyi özellikle gübre konusunda desteklemesi gerektiğinin altını çizen Sevgi, tahıl ürünlerinin de dışarıdan ithal edilmemesini istedi.
Sevgi, “Çiftçiler dışarıdan gübre alıyor. Gübrenin tonu 2 bin TL’yi geçiyor. Peki, neden dışarıdan alıyor? Devlet destek versin gübremizi kendimiz yapalım. Neden parayı dışarıya verelim, dışarıdan gelip gübre alsınlar. Doğu ve Güneydoğu tahıl ambarıdır. İstediğiniz ürün burada yetişiyor, yeter ki destek versin. Biz para istemiyoruz, biz mazota, gübreye, tohuma destek verilmesini istiyoruz. 100 dönüme 4 ton gübre gidiyor, bir torba tohum 500 TL olmuş. Elektrik desteği yok. Devlet destek versin yeter. İsrail’den tohum alıyoruz, hangi tohumu ikinci kez eksek olmuyor. Peki niye? Yok mu bizim mühendislerimiz, tohum yapacak kurum veya kişi… Var ama eksikliğimizden dolayı yapmıyoruz. Neden tohumu dışarıdan alıyoruz, biz de üretebiliriz, üretmeliyiz.” dedi. (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan – İLKHA)