DOĞRUHABER
İstanbul’da Türkiye seçim tarihinde benzeri az görülen şaibelerin karıştığı 31 Mart yerel seçimleri iptal edildi. Ardından yaşanan süreç İstanbul’un sembolik önemini daha da arttırdı. Desteklerini açıklamaktan çekinmeyen kimi devletler ve kuruluşlar, 23 Haziran’da CHP adayının kazanmasını bir hayli önemsediğini gösterdi. Tüm bu gelişmeler meselenin sadece İstanbul seçimleri olmadığını ve bir kuşatma projesi olduğu gerçeğini doğrular nitelikte.
CHP ADAYININ ‘KAZANDIĞI’ HABERİ BATILILAR TARAFINDAN SEVİNÇLE KARŞILANMIŞTI
31 Mart akşamı bütün Türkiye ve dünya İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı seçimlerindeki iki aday arasındaki rekabete kilitlendi. Seçim gecesi karşılıklı yapılan ‘kazandık’ açıklamaları yarışın kafaya kafaya olduğunun en net fotoğrafıydı. YSK’nın açıkladığı kesin olmayan sonuçlarda CHP adayının az farkla önde olması AK Parti tarafını harekete geçirdi. Usulsüzlüklere yoğunlaşan Binali Yıldırım ve ekibi Türkiye seçim tarihinde ender görülen seçim hilelerini açığa çıkarttı. Kamuoyunun hayretle takip ettiği gelişmeler sonuca etki eden birçok olayı gözler önüne serdi. CHP adayının resmi olarak kendisine görev verilmemesine rağmen İBB Başkanı unvanını kullanması gerilimi tırmandırma ve meşruiyet elde etme çabaları olarak yorumlandı. Daha sonra ise Batı basını, Avrupa Birliği temsilcileri ve ABD’den Türkiye’deki seçimlere yönelik mesajlar ve CHP adayına destek açıklamaları gelmeye başladı. Dünyanın en ‘güvenilir’! basın kuruluşları olarak gösterilen The Guardian, Financial Times, New York Times, BBC, Le Monde gibi yayın organları "Erdoğan yenildi, Erdoğan’a darbe" gibi başlıklarla taraflarını belli ettiler. Seçim sonuçlarının belli olduğu saatlerde açıklama yapan Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri’ “Bu gece İstanbul’da kimse uyuyacak mı?” sözleriyle tarafını belirtmiş daha sonra ise CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu tebrik etmişti. CHP adayını tebrik edenler arasında LGBTİ gruplarına desteğiyle bilinen Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo da bulunuyordu.
ABD’DEN KÜSTAH ‘NOT ETTİK’ AÇIKLAMASI
Şaibeli 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesinden sonra ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Türkiye’ye yönelik küstah bir açıklama gelmişti. Tehdit gibi açıklamada, "Özgür ve adil seçimler ile meşru seçim sonuçlarının kabul edilmesi her demokrasi için esastır. Yüksek seçim Kurulu, 31 Mart'ta İstanbul'da gerçekleşen seçimlerin sonuçlarını onayladıktan sonra yeniden seçim kararı verdi. Biz de, Türkiye'nin diğer dostları gibi, bu sıra dışı kararı not ettik. Türkiye'nin uzun ve gururlu bir demokrasi geçmişi var. Türk yetkilileri bu seçim sürecini yasalara, AGİT taahhütlerine, NATO müttefiki statüsüne ve AB'ye üye olma isteğine uyumlu bir şekilde yürütmeye çağırıyoruz." Denilmişti. İslam Dünyası’nın her köşesinde Müslümanların kanlarını akıtmakla övünen işgalci ABD’nin Türkiye’de verilen bir yargı kararına yönelik ‘not ettik’ açıklaması aslında İstanbul’un ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyordu.
CHP ADAYININ İLK İCRAATI İSTANBULLULARIN VERİLERİNİ KOPYALAMAK OLDU
YSK, AK Parti’nin itirazlarını değerlendirirken CHP adayına da mazbatasını verdi. Tebrik çiçekleri için bağış yapılması önerisinde bulunan CHP adayı kampanya süresince gizlediği Kemalist kimliğini ortaya koydu. Başörtüsü düşmanlığıyla bilinen Türkan Saylan’ın kurduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin hesap bilgilerini paylaşan CHP adayı Ekrem İmamoğlu, kendisine tebrik çiçeği göndereceklerin bu hesaba yardım yapmasını istedi. CHP adayının bir diğer skandalı ise dışarıdan atadığı 3 kişiye İstanbul’un tüm verilerini kopyalatma talimatı oldu. Bütün İstanbulluları tedirgin eden gelişme mahkeme kararıyla durduruldu. Dine karşı bakış açısı hiç değişmeyen ve her fırsatta bunu dile getiren laik zihniyet ramazan ayında da kendini gösterdi. 40 yıldan beri yapılan Sultanahmet’teki Dini Yayınlar Fuarı’na izin vermeyen CHP adayı gelen yoğun tepkilere ‘esnaf istemiyor’ cevabı verdi.
MURSİ’NİN ŞEHADETİ SONRASI KEMALİST ZİHNİYETTEN ‘DARISI TÜM İSLAMCILARIN BAŞINA’ YORUMLARI
Her fırsatta İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık eden zihniyet Mısır’daki darbeden sonra olduğu gibi Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin şehadetinden sonra da insanlıklarını askıya aldılar. Muhammed Mursi’nin şehadeti sonrası ahlaksız iftiralarda bulunanlar zihniyetlerini bir kez daha ortaya koydu. 2013 yılında emperyalistlerin maşası Sisi tarafından yapılan darbeyi örnek gösteren CHP Milletvekili Gaye Usluer, ‘Demokrasi sadece sandık değildir.’ diyerek tıpkı Batılı dostları gibi demokrasinin bir put olduğunu ve yeri geldiğinde bunu nasıl yiyebileceklerini gösteriyordu. Ayrıca kendini milliyetçi olarak gösteren İYİ Parti Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Aslan ise “Bugüne kadar hangi Vatan evladı Şehidimiz için gıyabi cenaze namazı kıldırdınız?” diyerek güya Diyanet’in Mursi için kıldırdığı gıyabi cenaze namazlarını eleştiriyordu. Müslüman lidere duyduğu kin, cehaletiyle de birleşince Aslan’ın mesajı sosyal medyada alay konusu oldu. Kimileri ise daha da ileri giderek Mursi’nin Cumhurbaşkanlığı döneminde algı amaçlı yapılan iğrenç haberleri tekrar gündeme getirerek iftiralarda bulundu. Laikçi zihniyet bununla da yetinmeyerek ‘Mursi öldü darısı tüm İslamcıların başına’ diyerek kinlerini kustular.
23 HAZİRAN ÖNCESİ AVRUPA KONSEYİNDEN DİKKAT ÇEKEN ZİYARET!
Geçtiğimiz aylarda Mısır’da idamların ardından darbeci Sisi ile üst düzey toplantı yapan AB üyesi ülkeler 23 Haziran öncesi İstanbul seçimlerini gözlemlemek için heyet gönderme kararı aldı. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi heyeti, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi öncesi Ankara ve İstanbul'da Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyeleri ile görüşecek. Avrupa Konseyi'nden yapılan açıklamaya göre İngiliz Andrew Dawson'un başkanlığındaki heyet İstanbul'daki İl Seçim Kurulu üyeleri ile de yine seçim öncesi görüşmelerde bulunacak. Heyet, Ankara'da yabancı diplomatik temsilciler, sivil toplum örgütleri ve medya temsilcileriyle de bir araya gelecek. Seçim günü oy verme ve sayma işlemleri sırasında sandıklarda inceleme yapacak olan heyet, 24 Haziran'da bir basın toplantısı düzenleyerek ilk izlenimlerini kamuoyu ile paylaşacak.
Seçimleri 9 Kongre üyesi ile birlikte 5 idari personel ve uzman izleyecek.