Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin raporu açıkladı.

100 sayfalık Kaşıkçı raporunda, şu ifadelere yer verildi:

Kaşıkçı'nın öldürülmesi Suudi Arabistan devletinin sorumlu olduğu yargısız bir infazdır. ABD, Kaşıkçı cinayetinin araştırılması için FBI soruşturması başlatmalı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin de aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar var.
BM Özel Raportörü Callamard, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin cezai soruşturma başlatması gerektiğini söyledi.

Cinayete dair ses kayıtlarına da ulaşıldığı belirtilen rapora ilişkin öne çıkan bazı kısımlar ise şöyle:

- Kaşıkçı'nın cinayetinden Suudi Arabistan devleti sorumludur, Kaşıkçı'nın ailesinden özür dilenmesi gerekmektedir

- Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin yaptırımlar Veliaht Prens ve onun yurt dışındaki kişisel mal varlıklarını da kapsamalıdır

- Suudi Arabistan Veliaht Prensi, güvenilir kanıtlar olduğu gerekçesiyle Kaşıkçı cinayetiyle ilgili soruşturulmalıdır

- BM adli raporuna göre Veliaht Prens ve diğer üst düzey yetkililer cinayetten sorumludur 

- Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ölümü uluslararası bir suçtur

- Cemal Kaşıkçı kasti ve önceden tasarlanmış bir infazın kurbanıdır

- Yargısız infazdan Suudi Arabistan hükümeti sorumludur

- Kaşıkçı'nın öldürüldüğü İstanbul konsolosluğundaki kayıtlarda Suudi yetkililerden birinin "Seni almaya geliyoruz" dediği duyulmuştur

- Kayıtlarda Kaşıkçı'nın işbirliğini kabul etmemesi üzerine bir arbede yaşandığı ve Suudi gazetecinin nefes nefese kaldığı işitilmiştir

- Türkiye ve başka ülkelerin istihbarat servisleri tarafından Kaşıkçı'ya sakinleştirici iğne enjekte edildiği ve plastik bir çanta kullanılması sonrası nefessiz kaldığı öne sürülmüştür

- Suudi Arabistan makamları cinayetle ilgili soruşturmanın yürütülmesinde iyi niyet ile yaklaşmamış ve adaletin önüne engel koymuştur

- Kaşıkçı'nın infaz edilmesinden sekiz ay sonra Suudi Arabistan hukuki sorumluluklarını yerine getirmemiş, bazı hususlar karanlıkta bırakılmıştı